Bu devlet güçlüdür.
Bu devlet Uludere’de 34 insanı katledebilecek güçtedir.
Bu devlet Uludere’de Kaymakamına el uzatanın elini kırabilecek güçtedir.
34 akrabası katledilmiş olan 5 Uludere vatandaşı şu anda Şırnak kapalı cezaevinde tutuklu yargılanıyorlar. 34 insanı katledeni bulamayan devlet bir kaymakama saldıranları bulup içeri tıkabilecek kadar kudretlidir. Yani der ki devlet ‘’ben seni öldürebilirim çünkü ben güçlüyüm sende bunu neden yaptığımı sorma ama sen benim kaymakamıma el uzatacak kadar güçlü olduğunu mu sanıyorsun?’’
Bu devletin bir hukuku var amenna…
Türk Ceza Kanunun bilmem hangi maddesine göre devletin memuruna hakaret ve şiddet kullanan kişi veya kişiler hakkında kanuni işlem yapılır amenna..
Hadi diyelim ki vicdanınıza bir sükut çektirip aileleri devlet tarafında katledilen ve doğal olarak devlete bir tepki geliştiren ve bu tepkisini de devletin oradaki vazifeli şahsı olan Kaymakam’a karşı kullanan bu adamlara bir ceza vereceksiniz. Ama vicdanınız bu kadar mı sükut etti ki daha acıları bile taze olan bu adamları hemen alıp hapse tıkıyorsunuz?
Sormazlar mı size bizi içeri tıkmakta bu kadar mahir devlet neden 34 akrabamızın katillerini hemen bulamıyor? Neden bizden bir özür dilemek noktasında bu kadar mahir olamıyor.
Çünkü devlet güçlü ve devletin yaptığına kimse itiraz edecek güçte değil de ondan öyle mi?
Uludere katliamında 34 akrabasını kaybeden Faruk Encü köyü ziyaret eden Kaymak’a linç girişimi iddiası ile Şırnak kapalı cezaevinde tutuklu yargılanıyor. Akrabalarına yapılan katliam ve kendisinin bulunduğu durum dolaysıyla psikolojik anlamda zor durumda olan Faruk içerde ailesine yolladığı mektupta intihar etmek istediğini yazdı.
Uludere Kaymakam’ının köyü ziyareti esnasında kendisine yapılan protesto dolaysıyla bazı köylüler gözaltına alınmıştı. Yakın akrabalarını ve arkadaşlarını katliamda kaybeden Faruk Encü’de onlardan biriydi. Faruk cezaevinde ‘’Bazen katledilen kardeşlerim, abilerim ve dostlarım gözlerimin önüne geliyorlar ve uyandığımda kendimi çok yalnız hissediyorum’’ diyor. Bu duruma çok sıkılan Encü ‘’ Bazen hapishanenin ışıkları kapanınca kendimi asmak istiyorum’’ diye yazdığı mektubuna ‘’ Serhat kardeşim bana söz vermiştin asla birbirimizi bırakmayacaktık ve beraber gözlerimizi kapacaktık bu yalan dünyada. İkimizde sözümüzde durmadık ama az kaldı sözümü tutacağım. Sizden isteğim eğer ölürsem 34 mezarın yanına benim mezarımıda kazın. Çünkü kardeşlerimin bu şekilde katledilmesini kabullenmiyorum’’ şeklinde devam ediyor.
İşte Faruk Encü’nün adalet isteyerek bitirdiği mektubu;
Sevgili Ailem;
Bu mektubu size Şırnak kapalı ceza evinde yazıyorum ve hepinizi çok özlüyorum. Biliyorum ki kardeşlerimin acısına benim de acımı eklemişsiniz ama kendinizi üzmeyin. Ben burda iyi olmaya çalışacağım başara bilirsem. Biliyoruz ki bu ülkede öldürülmek ve tutuklanmak kader haline getirilmiş bende kardeşlerim gibi bize dayatılan kaderi yaşıyorum. Hepiniz benim için çok önemlisiniz keşke canımdan çok sevdiğim ve her gece birlikte halı sahada top oynadığımız canlarımda burada hapiste olsaydılar da bombalarla parçalanmasaydılar. Ama ne yazık ki insanlıktan nasiplenmemiş kişiler kardeşlerime ölümü, bize burayı reva gördüler. Bazen katledilen kardeşlerim, abilerim ve dostlarım gözlerimin önüne geliyorlar ve uyandığımda kendimi çok yalnız hissediyorum. Bazen hapishanenin ışıkları kapanınca kendimi asmak istiyorum. Serhat kardeşim bana söz vermiştin asla birbirimizi bırakmayacaktık ve beraber gözlerimizi kapacaktık bu yalan dünyada. İkimizde sözümüzde durmadık ama az kaldı sözümü tutacağım. Sizden isteğim eğer ölürsem 34 mezarın yanına benim mezarımıda kazın. Çünkü kardeşlerimin bu şekilde katledilmesini kabullenmiyorum. Bazen hayal edip şu demir kapıdan girip Faruk niye ağlıyorsun demelerini her saat her gün bekliyorum. Öldüğümde belki onların yanına cennete giderim ve eski günlerimizdeki gibi halısahada top oynar. Eskisi gibi piknik yaparız ve serhat kardeşim beni yine suya atar ve hamza kardeşimde yine gülerek sudan çıkmama yardım eder.
Size seslenmek istiyorum ey insanlığını kaybedenler ne hakınız vardı benden bu hayallerimi aldınız. Bize bu acıyı çektirme hakkını nerden aldınız ne istediniz o gencecik insanlardan ve hayallerinden ey insanlığın katilleri. Bu ülkede hak , hukuk ve demokrasiden bahsedenler yaklaşık 50 gün geçmesine rağmen katilleri bulamadınız yoksa siz misiniz katiller ki ortaya çıkmıyosunuz. Ey ben insanım diyenler adalet istiyorum. Adalet adalet adalet istiyorum.
Faruk ENCÜ
Şırnak Kapalı Cezaevi
(Şehrivan ÖZEL)
Enes Atilla Pay
