Zülal Kalkandelen
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı (ABB) Mansur Yavaş, sokak hayvanları konusunda yanlış bir yola girdi. Erdoğan’ın 23 Aralık 2021’de belediyelere verdiği ve bu yıl da yinelediği yasaya aykırı talimatı uygulamayı tercih etti.
Keçiören’de bir çocuğun yaşadığı üzücü olaydan sonra “Hayvanseverler de elini taşın altına koysun, sahiplensinler, popülasyon çok arttı” diyen Yavaş, küpeli de olsa sokak köpeklerinin toplatılması için harekete geçti.
Yıllardır bu konuda birçok yazı yazıp sorunun çözülmesi için neler yapılması gerektiğini anlattım. Ancak yetkililer, hukuka ve akla uygun çözümleri yerine getirmek yerine hayvanları yok etmeyi yeğliyor! Son olarak AKP Afyon Karahisar Milletvekili Ali Özkaya da sosyal medya hesabında, “Şahsi kanaatim odur ki başıboş köpekler ya sahiplendirilir ya da uyutulur” yazdı!
***
Mansur Yavaş, sorumluluğu, sokak hayvanlarına yardım için her türlü çabayı gösteren hayvanseverlere attı ama acaba belediye görevlerini yerine getirdi mi?
ABB yetkililerine sorduğumda bana, son 4.5 yılda toplam 79 bin 724 sokak hayvanına (32802 köpek, 46922 kedi) kısırlaştırma işlemi uygulandığını bildirdiler. Kendi kapasiteleri ile bu işi yapmalarının zor olduğunu düşünerek 1 Haziran 2022’de ihale açmışlar; kazanan Celaloğulları İnşaat ile yakalama ve nakili de kapsayan kısırlaştırma projesi için 7 milyon 440 bin TL üzerinden 24 aylığına anlaşmışlar.
Bu kapsamda 13 özel hayvan hastanesiyle anlaşılarak yüzde 45 indirimli kısırlaştırma yapılmış. Ancak firma, Ağustos 2022’de ekonomik kriz yüzünden zarar ettiği gerekçesiyle tek taraflı olarak sözleşmeden çekilince 4 milyon 360 bin TL ödenmiş. Yeni ihale 5 Ocak 2024’te yapılacakmış.
2019-2023 arasında ABB, sokak hayvanları için toplam 121 milyon 243 bin 494 TL’lik alım yapmış. 2020’de ihalesi yapılan 6 bin köpek kapasiteli 94 bin metrekare inşaat alanı olan devasa Karataş barınağı için ise 47 milyon TL’lik ihaleye çıkılmış ve kazanan firma 45 milyon 850 bin TL’lik teklif vermiş. Demek ki 4.5 yılda sokak hayvanları için yapılan alımların yaklaşık 1/3’üne denk kaynak bu inşaata ayrılacak.
Bir yıl önce bu köşede, iktidarın ormanlık arazilerde hayvanlar için dev hapishaneler inşa ettirme planını açıklamıştım. Erdoğan’ın örnek gösterdiği ve bir köpeğin başına kürek vurularak katledildiği Konya’daki hayvan bakımevi gibi bunların birer ölüm kampı olduğunu gösteren sayısız örnek yaşanmışken bu yola girilmesi çözümsüzlük getirecek.
***
“Sadece kısırlaştırma ile sorunun önünü almanın imkânı olmadığını” söyleyen Yavaş, geçen haftaki basın toplantısında “Türkiye’de kendi imkânları dışında kısırlaştırma ihalesi açan belediyeyiz. 13 klinikle anlaştık” diyerek belediyenin bu görevini de özelleştirdiklerini açıklamış oldu…
Oysa o esaret kampı için müteahhide giden para, kısırlaştırma ve aşılatma için ayırmış olsa, popülasyon birkaç yıl içinde dengelenir. İktidar, cins hayvanların üretim ve satışını durdursa; yuvalandırmalar sadece belediye barınaklarından yapılsa, gönüllülerle eşgüdüm sağlanarak besleme faaliyeti yürütülse sorun ortadan kalkar. Avrupa’nın birçok ülkesinde bunlar uygulandı.
Belediyelerin geçici hayvan bakımevleri, hasta ve engelli hayvanların bakımı ile travması ya da saldırganlığa eğilimi olan hayvanların rehabilitasyonu içindir. Adı üzerinde geçicidir. Şu anda yapılmak istenen, yasayı çiğneyerek rant için bunları kalıcı hale getirmek ve “uyutma” adı altında katliama geçit vermektir.
Ama hak savunucularını uyutamazsınız; bu zulüm ne unutulur ne de affedilir!