İngiliz basını, Rusya’nın Afganistan’daki savaşta NATO’ya yardım etme kararı aldığı haberlerine geniş yer ayırıyor.
Independent, ilk sayfasını bu konuya ayırmış.
Gazete, Rusya’nın Afgan askerlerinin ve uyuşturucuyla mücadele eden güvenlik güçlerinin eğitimine başladığını yazıyor.
Moskova’nın NATO güçlerine helikopter takviyesi yapmayı da prensipte kabul ettiği belirtiliyor.
NATO yetkililerinin, Afganistan’daki askerlere Rusya üzerinden silah ve mühimmat taşınması konusunda da Rus yetkililerle görüştüğü kaydediliyor.
Rusya’nın da bunun karşılığında, NATO’dan füze savunma sisteminde kendisine danışılmasını ve Gürcistan’daki fiili durumu kabul edilmesini istediği belirtiliyor.
‘Dilenciler seçici olamaz’
Inpendent bu konuya bir de başyazısını ayırmış. Dikkat çeken satırlar şöyle;
‘istikrarlı bir Afganistan’ın, ulusal güvenlik açısından Rusya’nın çıkarına olduğu açık. Moskova, NATO güçleri çekilince, güneyinde bir kaos istemiyor. Rusya’nın karşılığında, NATO’nun Gürcistan’a destek konusunda sessiz kalmasını ve Doğu Avrupa’ya yayılma arzusunu dizginlemesini istediği anlaşılıyor. NATO’nun bunları sindirmesi zor. Ama dilenciler seçici olamaz. NATO şu an Afganistan’a çok zayıf halde. NATO açısından eski düşmanla ittifak anlamlı. Ancak bu ‘Büyük Oyun’daki son gelişmenin uzun süredir acı çeken Afgan halkına daha iyi bir gelecek getirip getirmeyeceğini söylemek bu aşamada maalesef imkansız’
Guardian bugün manşetine bir özel haber taşımış.
Gazete, Afganistan’da İngiliz askerlerinin karıştığı sivil kayıplarında özellikle üç askeri birliğin öne çıktığını yazıyor.
Sabıkalı üç birlik
Guardian’ın bilgi edinme hakkı yasası uyarınca Savunma Bakanlığı’ndan aldığı bilgilere göre, Afganistan’da sivillerin öldüğü ya da yaralandığı olayların üçte ikisinde, başkent Kabil, Helmand ve Sangin bölgelerinde konuşlandırılan sözkonusu üç birliğe mensup askerler rol oynadı.
Toplam 21 olayda ölen ve yaralananlar arasında çocukların ve akıl hastası bir erkeğin de bulunduğu belirtiliyor.
Gazete, Savunma Bakanlığı’nın verdiği bu bilgiler karşısında, muhalefetteki İşti Partisi’nden milletvekili Paul Flynn’in bu üç birliğin davranışlarıyla ilgili soruşturma çağrısında bulunduğunu yazıyor.
Ayrıca, Flynn’in bu birliklerin yaptıklarının, ‘İngiliz halkı adına katliam olabileceğini’ söylediği kaydediliyor.
Guardian‘ın dünya haberleri sayfalarındaysa, iki Iraklı sivili öldürmekle suçlanan bir Amerikan askerinin Kongre’ye girebileceği yazıyor.
Mahkemeden Kongre’ye
Haberde önce, Irak savaşı sırasında Amerikan Deniz Piyadeleri’nde Teğmen olarak görev yapan Ilario Pantano hakkındaki suçlama anlatılıyor.
Buna göre, Pantano 15 Nisan 2004’te Felluce yakınlarında, bir araçtaki iki Iraklıyı durdurdu.
Iraklıların üzerinde ve araçlarında silah yoktu.
Ancak askerlerine aracın bir kez daha aranmasını emreden Pantano, bu sırada Iraklılara diz çöktürdü ve üzerlerine M-16 otomatik tüfeğiyle 60 kurşun sıktı.
Cesetlerin yanına da, üzerinde deniz piyadelerinin düsturu olan, ‘Bizden daha iyi dost, daha kötü de düşman olmaz’ yazılı bir kağıt koydu.
Gazete, bu yaşananlara karşın Pantano’nun delil yetersizliğinden beraat ettiğini ve şimdi de 2 Kasımdaki kongre ara seçimlerinde zafer kazanabileceğini yazıyor.
Haberde, Kuzey Carolina’dan aday olan Pantano’nun muhafazakâr Çay Partisi hareketinin desteği ve ‘Savaş kahramanı’ imajı sayesinde, kampanyası için 1 milyon dolara yakın bağış topladığı ve anketlerde Demokrat Partili rakibiyle başa baş göründüğü belirtiliyor.
Kısmi anlaşma stratejisi
Financial Times, Amerika Birleşik Devletleri’nin Orta Doğu’da kısmi bir barış anlaşması için nabız yokladığını yazıyor. Söz konusu kısmi anlaşmanın da , sadece gelecekte Bat ı Şeria’da kurulması planlanan Filistin devletinin sınırlarını belirleyeceği kaydediliyor.
Buna göre öncelikle, Yahudi yerleşimi inşaatlarını kısmen dondurma kararını uzatması için İsrail’e, daha fazla silah satışı gibi özendirici öneriler yapılacak.
Bu şekilde taraflar müzakere masasına oturtulacak ve Filistin devletinin sınırlarını belirleyen kısmi anlaşmayı görüşecekler.
Haberde bu stratejinin mimarının, Başkan Barack Obama’nın Ulusal Güvenlik Konseyi’nde giderek daha fazla ağırlık kazanan Denis Ross olduğu söyleniyor.
Ross’un nüfuzunun artmasıyla da, Washington’un Orta Özel Temsilcisi George Mitchell’ın ağırlığının azaldığı kaydediliyor.
Financial Times, daha sonra çöken Camp David anlaşmasının mimarlarından David Ross’un eski Amerikalı yetkililer tarafından ‘çok fazla İsrail yanlısı olmakla’ suçlandığını da hatırlatıyor.
Cherie Blair’in eBay satışları
Daily Telegraph, Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in eşi Cherie Blair’in açık arttırma sitesi eBay’de yaptığı satışları haberleştirmiş.
Gazetenin haberi, ‘Eşi üç yıl önce görevi bıraktığından bu yana 20 milyon sterlin kazandı. Ama Cherie Blair’ın hala kuruşları sayma tutkusu var gibi görünüyor’ diye başlıyor.
Daily Telegraph, Cherie Blair’ın eBay’de eşi Tony Blair’in imzasını sattığını yazıyor.
Başta 25 sterlin fiyat biçen Blair’ın, kimse istemeyince imzayı 10 sterlin, yani 23 Türk lirasına sattığı belirtiliyor.
Habere göre Cherie Blair’ın sözcüsü satışı doğruladı, ancak bunu Tony Blair’in imzalarını fahiş fiyatlara satanları önlemek için yaptığını söyledi.
Gazete, Cherie Blair’ın eBay’de eşine İtalyan Başbakanı Silvio Berlusconi’nin hediye ettiği bir saati de 98 sterline sattığını yazıyor.
Ahtapot Paul’ün ölümü
Guardian, Dünya Kupası sırasında yaptığı doğru tahminlerle dünya çapında bir üne kavuşan ahtapot Paul’ün ölümüyle ilgili; şimdiden bazı komplo teorileri gündeme geldiğini kaydediyor.
Habere göre, ‘Ahtapot Paul’ü kim öldürdü?’ adlı bir film yapan Çinli yönetmen Jiang Şiao, Paul’ün aslında Dünya Kupası finalinden üç gün önce öldüğünü söylüyor.
Şiao gazeteye yaptığı açıklamada, ‘Paul aslında Temmuz’da öldü ve gizlice yerine başka bir ahtapot konuldu. Bundan yüzde 60-70 eminim. Bütün ahtapotlar birbirine benziyor. Kimse farkı anlayamaz.’ diyor.
