Hadis Ayeti Nesh Eder Düşüncesi Ve Nasih- Mensuh Kavramı
Sözlükte ‘silmek, hükmünü kaldırmak, geçersiz kılmak, feshetmek, değiştirmek gibi anlamlara gelen nesh, Terimsel anlam olarak; Hükmü bütünüyle kaldırma olarak açıklanır. Neshin söz konusu olduğu durumlarda önceki hükümler mensuh, onu yürürlükten kaldıran yeni hüküm veya delillere ise nasih denilir. Bu konu İslam Dünyası tarafından sürekli dejenere edilmiştir. Özellikle sünnet ve hadis adı altında kişiler kendi fikirlerini zamanında empoze etmeye çalışmış ve bu fikirlerdeki hükümlerin Kuran’ın üzerinde yer alması için nasih – mensuh kavramları bolca kullanılmıştır. Buna delil olarak getirilen Bakara Suresi 106. Ayette ‘’Biz bir âyeti nesh eder veya unutturursak, yerine ya daha hayırlısını ya da aynısını getiririz. Bilmez misin, her şeye bir ölçü koyan Allah’tır.’’ Ayrıca Nahl 101 de ‘’Allah, neyi indireceğini çok iyi bildiği halde, bir âyetin yerine başka bir âyeti koyduğumuzda sana şöyle dediler: “Sen sadece iftiracısın.” Yok, onların pek çoğu bunu bilmezler.’’ Rad 39 da
‘’Allah, düzenine göre süreyi kısaltır veya sabitler. Ana Kitap O’nun yanındadır. ‘’ Geçen sözler bu konuda yanlış anlaşılmış ya da bilinçli olarak böyle aksedilmiştir. Geleneksel din anlayışında, ilk olarak Kuran’ın içinde nasih ve mensuh kavramlarının olduğunu, bir kısım Kuran ayetlerinin, diğer bazı Kuran ayetlerini iptal ettiklerini iddia etmişlerdir. Daha ileri ki yıllarda oluşan aşamalarda hadislerinde Kuran’ın ayetlerini nesh edebileceğini söylemişlerdir. Kuran ayetlerinin bir kısmı hadisler aracılığı ile iptal edilmek istenmiştir. En başlarda Kuran’la eşit olarak gösterilmek istenen hadisler bu sayede Kuran’ın da önüne geçmiştir. Bakara 106 da geçen Ayet kelimesinin “ayetlerin hükümsüz bırakılması” anlamı olarak kullanılması söz konusu değildir. Kuran da defalarca Kuran’ın hükmünün değişmeyeceği vurgulanmaktadır. Bakara 106. Ayetindeki mesaj; Şeriat, risalet; yani yeni bir nebi ve yeni bir kutsal kitaptır. Kuran da iptal edilmiş veya hükmü kaldırılmış hiçbir ayet olamaz. Önceki elçilere verilen ayetler ve mucizelerin, Kur’an ın mucizesiyle değiştirilmesi söz konusudur. Yüce Allah, evrende bazı şeyleri yok ederken, bazılarını bırakır, yeniden yaratır. Bazı devletler, kavimler yok olurken, başkaları onların yerini alır. Örneğin Nuh Kavmi, Semut Kavmi ve Lut Kavmi gibi. Tarih alanında bu yok oluşlar olduğu gibi doğasal olarak da vardır. Örneğin eskiden yaşayan Mamutlar Dinozorlar şu an yoklardır. Ayetin asıl amacı, Allah’ın, insanları uyardığı azap zamanının geldiği gün, dilediği toplumları yok edip, diledikleriyle bunu değiştireceğini vurgulamaktır. Kuran da ayet derken gök de insan da gezegenler de yaratılan her şey aslında bir ayettir. Bunlar bir nevi mucizeler ve işaretlerdir. Örneğin Yahudilere verilen yiyecek yasaklarının bir kısmı İncil ve Kuran la nesh olmuştur. Örneğin “Varise vasiyet yoktur” Ebu Davud, hadisi ile Kuran’da mirasta dağıtımda önceliğin vasiyette olduğunu ifade eden ayet iptal edilmeye kalkışılmıştır. Yine zina eden kişilerin taşlanarak öldürülmesi (recm) durumu da Kuran da vahyedilmiş ama sonradan iptal edilmiş gibi gösterilerek dine sokulmaya çalışılmıştır. Kehf Suresi 27. Ayette de vahyedildiği gibidir. ‘’Rabbinin Kitabından sana vahyedileni oku. O’nun sözlerinin yerine geçecek bir şey yoktur. O’ndan başka sığınacak bir yer de bulamazsın.’’ Yüce Allah’ın biricik hükmüne ortak arama durumu ile ilgili İsra Suresi 45 ve 46. Ayette ‘’Kur’ân okuduğunda, seninle Ahirete inanmayanlar arasına sanki görünmez bir engel koymuşuz. Sanki kalplerinin üstüne örtüler ve kulaklarına ağırlıklar koymuşuz gibi olurlar. Kur’ân’da Rabbini tek olarak andığında, nefretle sırtlarını dönerler.’’ Vahyedilmiştir.
Sahih Hadisler Masum mu?
Sahih hadis tanımı “Adâlet ve zabt sahibi ravilerin muttasıl bir senedle rivayet ettikleri şâz ve illetli olmayan sözdür” Muhaddisler kendilerince bazı ölçütler geliştirmişler ve içtihatına istinaden hadislere çeşitli hükümler vermişlerdir. Bundan dolayı birisinin sahih dediğine diğeri hasen, zayıf veya uydurma hadis gibi adlandırmalar diyebilmiştir. Bir diğer anlam olarak Mütevatir kelimesi, yaygın söylenti anlamına gelen mütevatir sözcüğünden türetilmiştir. Bu hadislere “sahih” de denir. Geleneğe göre şüphe bırakmayacak şekilde doğru olan hadislere denir. İslam Dünyası’na göre yalan üzerinde birleşmeleri aklen mümkün olmayan bir topluluğun rivayet ettiği hadislerdir. Hadisin sahabe dönemlerindeki isnat edilen ravilerinin sayısının çok olması, inanışa göre o haberin reddedilemez bir kesinlik kazandığını gösterir. Bu bakımdan inanışa göre mütevatir hadisler, kendilerinden hiç şüphe edilmeyen en sahih hadislerdir. Hatta inanışa göre mütevatir hadis ile amel etmek farz olup, onu inkâr eden dinden çıkar. Kuran da şirk ve münafık kavramlarının birçok yerde geçmesine rağmen İslam Dünyasının bu konularda çok rahat olması hayret vericidir.
Hadis konusunda gidilebilecek en ileri nokta ise Kudsi Hadisler olmuştur. Hazreti Muhammed in Yüce Allah’tan rivayetle ifade buyurduğu hadislere denir. İnanışa göre Hz. Muhammed’e bazen Cebrail vasıtasıyla ve bazen de vahiy, ilham ve rüya suretiyle Kudsi Hadisler gelmiştir. Bir diğer aktarımında da Her türlü noksanlıktan uzak yüce bir varlığa ait olan şey” anlamına gelir. Kudsi Hadisler de şirk kavramı tabiri caizse arşa çıkmıştır. Bu konuda Kuran’ın açıklaması zaten nettir. Casiye 6. Ayette ‘’İşte bunlar, Allah’ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah’tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise/söze inanıyorlar?!’’ vahyedildiği gibidir.
Masum görülen Sahih Hadislerden örnek verirsek;
Keçi’den Korunamayan Ayet;
Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle demiştir:
“Andolsun ki, recmetme ayeti ve yetişkin kişiyi on defa emzirme (sebebi ile nikahlamanın haramlığı) ayeti indi. Andolsun ki, bu ayetler karyolamın altında bir yaprakta (yazılı) idi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vefat edip biz, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ölümü ile meşgul olunca, evde beslenen koyun veya keçi girip o yaprağı yedi.”
İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:
“Hz. Ömer (radıyallahu anh)’i hutbe verirken dinledim. Şöyle demişti:
“Allah Teâla Hazretleri Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm)’i hak (din ile) gönderdi ve O’na Kitab’ı indirdi. Bu indirilenler arasında recm âyeti de vardı! Biz bu âyeti okuduk ve ezberledik. Ayrıca, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) zinâ yapana recm cezasını tatbik etti, ondan sonra da biz tatbik ettik. Ben şu endişeyi taşıyorum:
Aradan uzun zaman geçince, bazıları çıkıp: ‘Biz Kitabullah’da recm cezasını görmüyoruz.’ (deyip inkâra sapabilecek ve) Allah’ın kitabında indirdiği bir farzı terkederek dalâlete düşebilecektir. Bilesiniz, recm, kadın ve erkekten muhsan olanların zinâları, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- sübut bulduğu takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken Kitabullah’da mevcut bir haktır. Allah’a kasemle söylüyorum, eğer insanlar: ‘Ömer Allah Teâla’nın kitabına ilâvede bulundu.’ demeyecek olsalar, recm âyetini (Kitabullah’a) yazardım.” [Buhârî, Hudud 31, 30, Mezâlim 19, Menâkibu’l-Ensar 46, Megâzi 21, İ’tisâm 16; Müslim, Hudud 15, (1691); Muvatta, Hudud 8, 10, ( 823, 824); Tirmizî, Hudud 7, (1431); Ebu Dâvud, Hudud 23, (4418).]
Bu hadis Kuran’dan son derece uzak şirk dolu ve Yaratıcı’yı küçük göstermeye çalışılan bir hadistir. Alemlerin Rabb’inin defalarca İlahi korumaya aldım dediği Kuran ı acizce yaratılan zavallı bir keçi yemiş ve deyim yerindeyse Halife Ömer Kuran ayetini keçi yiyip recm hükmü dinden çıktığı için çok üzülmüş, bu ayıbı örtmek için laf etmeseler ben ayeti geri ilave ederim demiştir. Bu Halife Ömer’e de o zamanki sahabelere de iftiradır. Hicr 9. Ayette ‘’O Zikri (Kitabı) sana Biz indirdik Biz. Onu koruyacak olan da Biziz.’’ ve Vakıa 77 78 de O, kesinlikle şerefli bir Kur’an’dır. Titizlikle saklanan bir Kitap’tadır. Kuran da böyle bir şey olamayacağı net bir şekilde gösterilmiştir
Ölüm Meleğini Pataklayıp Darp Eden Hz. Musa
Ebu Hurayra (r. anh) şöyle demiştir:
Ölüm meleği Hz. Musa’ya (a.s.) gönderildi. Melek Musa’nın yanına gelince Musa meleğe bir tokat attı (meleğin gözü çıktı). Bunun üzerine Melek Rabbi’ne dönerek: “Sen beni ölmek istemeyen bir kula gönderdin” dedi.
Allah (c.c.) meleğe gözünü geri verdi ve ona şöyle dedi: “Ona dön ve elini bir öküzün sırtına koymasını, elinin temas ettiği her bir kıl için kendisine bir yıl ömür verileceğini söyle.”
(Ölüm meleği bunları Musa’ya iletince) Musa:
“Ey Rabbim! Sonra ne olacak?” diye sordu.
Allah: “Sonra öleceksin” buyurdu. Musa:
“Öyleyse şimdi öleyim” dedi.
Musa, Allah’tan kendisini arz-ı mukaddese bir taş atımı mesafeye kadar yaklaştırmasını istedi.
(Ebu Hurayra, Peygamberin (s.a.v.) şöyle söylediğini belirtti): “Orada olsaydım size yolun kenarında kızıl bir kum tepesinin yanında onun kabrini gösterirdim.
Yine hadis aktarımında rekortmen olan Ebu Hüreyre nin Kab b. Ahbar dan etkilenerek oluşturduğu bir hadise örnektir. Hz Musa yı övmek için yapılan bir hadistir. İsrailliyat kaynaklıdır. Yahudiler en önemli peygamberleri olarak Hz Musa yı gördükleri için onu yüceltmek adına gerek Tevrat, Talmud ve Mişnaları olsun gerek hadis uydurmaları olsun her yolu denemişlerdir. Ölüm melekleriyle dalga geçmek ve ölüm anı geldiğinde asla ve asla boşa dönmeyen ölüm meleklerini küçük düşürmek acı vericidir. Hz. Musa ölmek istemeyince Yüce Allah haşa bunu kabul etmek zorunda kalmış ve Musa Peygamber e uzun ömür vermiştir. Bunlar Kuran a aykırıdır. Enam 61 de ‘’Kulları üzerinde egemenlik sahibi Kaahir’dir O. Üzerinize koruyucular gönderir. Nihayet ölüm birinize geldiğinde, elçilerimiz onu vefat ettirirler. Ne vaktinden önce iş yaparlar onlar ne de vaktinden sonra.’’ Nisa 78 de ‘’Nerede olursanız olun ölüm sizi yakalayacaktır. titizlikle korunan muhteşem kulelerde olsanız bile. ‘’ açıkça belirtilmiştir.
İnsani Özellikleri Tanrı ya Atfetme Rezilliği
“Allah ahirette peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.” (Müslim, İman 302; Müsned, 3/1)
“Rabbimiz baldırını açar, her mümin erkek ve her mümin kadın O’na secde eder. Dünyada iken kendisine riya ve gösteriş olarak secde edenler geri kalırlar. Onlar da secde etmeye kalkarlar, ancak sırtları bükülmeyen yekpare bir tabakaya dönüşür (ve secde edemezler.).” (Buhari, Tefsir, Nun ve Kalem 2, Nisa 8, Tevhid 24; Müslim, İman 302)
Yüce Allah insanın algılayacağı bir şekilde değildir. O her yerdedir. İnsani özelliklerden arınmıştır. Bu gibi yalanlar büyük günah ve şirktir. Nitekim Bakara 115 de de ‘’Doğu da batı da yalnız Allah’ındır. O halde nereye dönerseniz orada Allah’ın yüzü vardır. Allah Vâsi’dir, varlığı sürekli genişletip büyütür; Alîm’dir, her şeyi en iyi biçimde bilir’’ belirtilmiştir.
Bir Garip Pazarlık Ve Yine İsrailliyat Etkisi
Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) Hz. Cebrail’in refâkatinde Mekke’den ayrılıp semâya yükselir. Önce Hz. Âdem’le, daha sonra Hz. İdris, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. İbrahim’le görüşür. Cenab-ı Hakk’ın yüce katından dönüşünde ise Hz. Musa ile karşılaşır. Bu sohbeti Peygamber Efendimiz şöyle anlatırlar: “O zaman Allah ümmetime elli vakit namaz farz kıldı. Bu farziyeti yüklenerek döndüm. Derken Mûsâ Aleyhisselâma rast geldim.
“Mûsâ (a.s.) bana, ‘Rabbin ümmetine neleri farz kıldı?’ diye sordu.
“Onlara, ‘Elli vakit namaz farz kıldı’ dedim.
“Musa (a.s.) bana, ‘RAbbine dön de şefaat et, zira ümmetin buna tâkat getiremez.’ dedi.
“Bunun üzerine Rabbime Mürâcaat ettim. Allah Teâla şatrını (bir kısmını) indirdi. Ben yine Mûsâ’nın (a.s.) yanına dönerek durumu kendisine haber verdim: ‘Bir kısmını indirdi’ dedim. O yine, ‘Rabbine mürâcaat et, zira ümmetin tâkat getiremez’ dedi.
“Ben yine Rabbime mürâcaat ettim. Allah Teâla kalanından bir kısmını indirdi. Mûsâ Aleyhisselâmın yanına yine döndüm. O tekrar, ‘Rabbine dön, zira ümmetin buna dayanamaz’ dedi. Bir daha müracaat ettim.
“Allah Teâla, ‘Onlar beştir, yine onlar [sevap itibariyle] ellidir. Benim nezdimde hükm-ü kaza değişmez’ buyurdu.
“Musa’nın yanına döndüm. O yine, ‘Rabbine dön’ dedi.”
“Ben de, ‘Artık, Rabbimden utanır oldum’ dedim.”
Bu Mirac Hadisi olarak geçen bir olaydır. Yine İsrailliyat kaynaklı olduğu için Hz. Musa ön plana çıkmıştır. Bir pazarlık sonrası Hz. Musa’nın haşa Yüce Allah tan daha merhametli fikirleriyle asansör misali inip çıkan Muhammed Peygamber en sonunda namazı 5 vakite indirmeyi başarmıştır(!) ve sözde bu olayı gören Cebrail de Ettehhiyyatü de okunan sözleri sözlemiş bu olayı tasdiklemiştir(!) Bu olayın alıntılandığı yerde Zerdüşt inancında tıpkı Miraç hadisinde Muhammed Peygamberin yedinci kat göğe yükselip, Allah’ı gördüğü gibi Arda Viraf’ın göklere yükselmesi, Tanrı Ahura Mazda’yla görüşmesi, Cehennemdeki cezaların ve azapların nasıl olacağını Cenneti nasıl gördüğünü anlatan Ardavirafname adında bir metin vardır.
Yine hadislerden kısa örnekler verirsek Hadis: “Yeryüzü balığın sırtındadır. Cennete girecekler ilk olarak bu balığın ciğerinden yiyecektir.” Buhari 3-51 Hadis: “Peygamber’e, Allah’ın yerleri ve göğü yaratmadan önce nerede olduğu soruldu, Peygamber “Bir bulut içerisinde idi; üstü hava, altı hava idi’ dedi.” Hanbel 4-11 Hadis: “Allah zamandır.” Muvatta 56-3
Kuran Dışılığın Zirvesi; Diğer Bazı Hadis Örnekleri
Kadında, atta ve evde uğursuzluk vardır. [1995-6617-İbn Mace-1995/1993 c.17 s.218 /6617], [Buhârî-Müslim-Ebû Davud-Tirmizî-Nesâî]
Namazın önünden kadın, eşek, siyah köpek, Yahudi veya domuz geçerse namaz bozulur. [2732-Buhârî-Müslim-Muvatta-Ebû Dâvud-Tirmizî-Nesâî] [2743-[Müslim-Ebû Dâvud-Tirmizî-Nesâî-İbnu Mâce] [6237- Müslim-Ebu Davud-Tirmizi-Nesai-İbn Mace] Bkz. Kur’an-107/4-6
Erkeğe karısını niçin dövdüğü sorulmaz. [3299-Ebu Dâvud]
İnsanın insana secde etmesi uygun olsaydı, kadının kocasına secde etmesini emrederdim. [3293-Tirmizî]
Kadınların akılları kıt ve dindarlıkları eksiktir. [3307-Ebu Dâvud-Müslim-Buharî-İbnu Mâce]
Cehennemdekilerin çoğu kadınlardır. [5374-Buhârî-Müslim-Nesâî-Muvatta-İbn Mace] [2075-Buhârî-Müslim]
Cennette en az kadınlar vardı. [3309-Müslim]
Kadınlar sizin yanınızda esirler gibidirler [3303-Tirmizî]
Ey kadınlar, sizler cehennem odunusunuz. [3039-Buhârî-Müslim-Ebû Dâvud-Nesâî]
Erkek bebeğin sidiğini temizlemek için birkaç kez su serpin; kız bebeğin sidiğini temizlemek için çitileyin. [3506-Buhârî-Müslim-Muvatta-Ebû Dâvud-Tirmizî-Nesâî] [3507-Ebû Dâvud] [527-6162-İbn Mace]
Oğlan çocuğu için birbirine denk iki kurban, kız çocuğu için bir kurban gerekir. [3970-Ebû Dâvud-Tirmizî-Nesâî]
Erkeklere kadınlardan daha zararlı fitne bırakmadım. [3308-Buharî-Müslim-Tirmizî]
Kadın bir günlük yola mahremi olmadan seyahat edemez. [2194-Buhârî-Müslim-Muvatta-Ebû Dâvud-Tirmizî-]
Kadın avrettir, dışarı çıktı mı şeytan muttali olur. [3443-Tirmizî]
Altın ve ipek, erkeklere haramdır. [3597-7071-Ebu Dâvud- Nesâi-İbn Mace]
Altın ve ipek iman eden herkese yasaktır. [143-Buhârî-Müslim-Ebu Dâvud-Nesâî-Buhârî-Müslim-Tirmizî-Ebu Dâvud-Nesâî-İbnu Mâce] [2159-Buhârî-Müslim-Tirmizî-Nesâî]
Ey kadınlar süs eşyanız altın ve ipek değil, gümüş olmalıdır. [2104-Nesâî] [2106-Ebû Dâvud-Nesâî] Ayakta su içmeyin. Biriniz ayakta su içerse, hemen kussun. [2246-Müslim]
Eti bıçakla kesmeyin. [3188-Ebu Davud]
Biriniz kötü bir rüya görürse, uyanınca sol tarafına üç kez tükürsün. [3910-7169-İbn Mace]
Ateşte pişeni yiyince abdest alın. [481-6147-İbn Mace] İçinizin irinle dolması şiirle dolmasından iyidir. [Buhari-Müslim-Ebu Davud-Tirmizi- İbn Mace-Darimi]
İki yöneticiye birden onay verildi mi, birini öldürün. [1710-Müslim] [1711-Müslim]
Toplum içinde casusvari gizli bir şey söyleyeni öldürün. [1118-Buhârî-Müslim-Ebu Dâvud-İbnu Mâce]
Çoktanrıcıların yaşlılarını öldürün. [1048-Ebu Dâvud-Tirmizî]
Hırsızlıkta ısrar edenleri öldürün. [1631-Ebû Dâvud-Nesâî]
İçki içmede beşinci kez ısrar edenleri öldürün. [1643-Ebû Dâvud-Tirmizî
Kur’an okudukları halde traş olanları öldürün. [4816-Buhâri-Müslim-Muvatta-Nesâî-Ebu Dâvud]
Zina edenleri öldürün. [1623-Tirmizî] [1601]
Evliyken zina edenleri taşlayarak (recmederek) öldürün. [1111-Buhârî] [1606-Buhari-Müslim-Tirmizi-Ebu Davud-Nesai-İbn Mace] Bazı nedenlerden dolayı vazgeçildi. [1609-Muvatta] [1597-Ebu Davud] [1598-Tirmizî-Ebu Dâvud-Nesâî-İbnu Mâce]
Namazı terkedenler öldürülebilir. [2117-Ebû Dâvud]
Dinden dönenleri öldürün. [1585-Muvatta] [1558-Ebu Dâvud-Nesâî] [676-Nesâî] [1586-Ebu Dâvud-Nesâî]
Eşcinsellik yapanları öldürün. [1614-Tirmizî-Ebû Dâvud]
Birliği bozanı, tefrika çıkaranı öldürün. [1711-Müslim] [4775-Müslim-Ebu Davud-Nesâî]
Müslüman cinlere üç gün süre verin. Yine de görünürlerse, onları öldürün. [4941-Müslim)
Namazı terkeden kafir olur. [2356-Tirmizî-Nesâî-İbnu Mâce] [2357-Tirmizî] [2355-Tirmizî-Ebû Dâvud-İbnu Mâce]
Namazı terkeden müşrik(Allah ‘a ortak eden) olur. [2354-Müslim-Ebû Dâvud-Tirmizî] [1080-6307]
10 yaşında namazı terkeden çocuklarınızı dövün. [2336-Ebû Dâvud-Tirmizî]
Yüz sene sonra yeryüzünde kimse kalmayacak. [5029-Müslim-Tirmizî-Buhari-Ebu Davud]
Güvercin şeytandır. [5331-Ebu Davud-İbnu Mace]
Av, koyun ve çoban köpekleri dışındaki köpekleri öldürün. [4949-Buhârî-Müslim-Muvatta-Tirmizî-Nesâî]
Peygamber hainlerin yakılmalarını emretti, sonra caydı. [1060-Buhârî-Ebu Dâvud-Tirmizî]
Peygamber teröristlerin gözlerinin oyulmasını emretti ve deve sidiğini içmeyi uygun gördü. [1587-Buhârî-Müslim-Tirmizî-Ebû Dâvud-Nesâî-İbnu Mâce] [1588-Ebu Dâvud-Nesâî]
Yılanı öldürmeyen bizden değildir. [4944-Ebu Davud]
Yılanları ve kertenkeleyi öldürün. [4948-Müslim-Ebu Davud-Tirmizî] [4943-Ebu Davud-Nesâî]
Kocanın vücudu irin olsa, kadın da onu yalasa yine de hakkını ödeyemez. Müsned, V, 239
Namazı terk eden dinden çıkar-2354-2355-2356-2357-1080/6307
On yaşında namaz kılmayan çocuklarınızı dövün-2336
İslam ‘dan döneni öldürün-1585-1586-1558-676
Beşinci kez ısrarla içki içeni öldürün-1643
Peygamber deve sütünü ve sidiğini içmeyi tavsiye etti-1587(Buhari-Müslim)
Yaşlı müşrikleri öldürün-1048
Sahabeyi öldüren ve İslam’dan dönenlerin gözlerinin oyulmasını, ellerinin kesilmesini ve öylece ölüme terk edilmelerini emretti-1587
İki kişi yöneticilik iddiasına girerse ikincisini öldürün-1710
Birliği bozanı öldürün-1711
İhtilaflı günlerde Kur’an’a çağıranları –ki onlar traş olurlar- öldürün-4816-4817(BuhariMüslim)
Yılanları öldürün-4943
Hırsızı önce öldürün dedi, sonra vazgeçti elini kesin dedi, sonra öldürün dedi ve öldürüldü
Üç kez uyarıdan sonra görünen cinleri öldürün-4941(Müslim)
Peygamber iki kişiyi önce yakmalarını emretti, sonra vazgeçti onları öldürün dedi-1060(Buhari)
Evliyken zina edeni taşlayarak(recm) öldürün-1611-1606(Buhari-Müslim)
Eşcinseli öldürün-1614
Yakın akrabasıyla birlikte olanı öldürün-1601- 1623
Tüm bunlar insanları Kuran dan uzaklaştırmak ve Kuran’ı geri plana atıp, hükümsüz kılmak için yapılan ve uzun yıllara yayılmış projelerdir.