• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Temmuz 1, 2022
  • Hakkımızda
  • Yayın İlkeleri
  • Künye
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      Seçimi alacak formül bu mu?

      Seçimi alacak formül bu mu?

      Sokrates Demokrasiden Neden Nefret Etti?

      Sokrates Demokrasiden Neden Nefret Etti?

      HDP ve Kürtleri şeytanlaştırarak yeni bir düzen inşa edilemez

      HDP ve Kürtleri şeytanlaştırarak yeni bir düzen inşa edilemez

      Türkiye seçime yine idam tartışmaları ile giriyor: 'Sıkıştıkça idam konusu gündeme geliyor'

      Türkiye seçime yine idam tartışmaları ile giriyor: 'Sıkıştıkça idam konusu gündeme geliyor'

    • Yaşam
      Bir skandal daha

      Bir skandal daha

      Türk sinemasının usta ismi Cüneyt Arkın hayatını kaybetti

      Türk sinemasının usta ismi Cüneyt Arkın hayatını kaybetti

      Bilimin Altın Kadınları: Sizinle Gurur Duyuyoruz!

      Bilimin Altın Kadınları: Sizinle Gurur Duyuyoruz!

      Kadın girişimciler, Trendyol’un destek programlarıyla işlerini dijitalleştirerek büyütüyor*

      Kadın girişimciler, Trendyol’un destek programlarıyla işlerini dijitalleştirerek büyütüyor*

    • Türkiye
      Asgari ücrette karar günü: Zam oranının bugün belli olması bekleniyor

      Asgari ücrette karar günü: Zam oranının bugün belli olması bekleniyor

      Emekli bayram ikramiyeleri 2-7 Temmuz'da yatırılacak

      Emekli bayram ikramiyeleri 2-7 Temmuz'da yatırılacak

      Bakanlık açıkladı: Hacizli taşınmaz sayısı yüzde 168 arttı

      Bakanlık açıkladı: Hacizli taşınmaz sayısı yüzde 168 arttı

      Kutsal zorba devlet: Devleti yeniden tanımlamak

      Kutsal zorba devlet: Devleti yeniden tanımlamak

    • Dünya
      Putin: Finlandiya ve İsveç'in NATO üyesi olması bizi endişelendirmiyor

      Putin: Finlandiya ve İsveç'in NATO üyesi olması bizi endişelendirmiyor

      ABD'deki göçmen faciasında ölü sayısı 51'e yükseldi

      ABD'deki göçmen faciasında ölü sayısı 51'e yükseldi

      Saldırgan strateji

      Saldırgan strateji

      NATO: Emperyalist yayılmacılığın hizmetinde bir savaş makinası…

      NATO: Emperyalist yayılmacılığın hizmetinde bir savaş makinası…

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      Seçimi alacak formül bu mu?

      Seçimi alacak formül bu mu?

      HDP ve Kürtleri şeytanlaştırarak yeni bir düzen inşa edilemez

      HDP ve Kürtleri şeytanlaştırarak yeni bir düzen inşa edilemez

      Dönüşümün nedeni ‘mahcup olmamak’

      Dönüşümün nedeni ‘mahcup olmamak’

      İdam cezası orman yangınını önler mi?

      İdam cezası orman yangınını önler mi?

    • Belgesel & Film
      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

    • Eylem & Etkinlik
      Konseri yasaklanan tüm şarkıcılar Munzur Kültür ve Doğa Festivali'ne davet edildi

      Konseri yasaklanan tüm şarkıcılar Munzur Kültür ve Doğa Festivali'ne davet edildi

      Ataol Behramoğlu: İsyanım yaşam düşmanlığına

      Ataol Behramoğlu: İsyanım yaşam düşmanlığına

      Antikapitalist Müslümanlar 1 Mayıs yürüyüşleri (2012-2019)

      Antikapitalist Müslümanlar 1 Mayıs yürüyüşleri (2012-2019)

      İl il 8 Mart eylem ve etkinlikleri

      İl il 8 Mart eylem ve etkinlikleri

    • Fotoğraf & Karikatür
      Uykusuz'dan 'Barınamayanlar' kapağı: Metroya yakın bankı kapmışsın

      Uykusuz'dan 'Barınamayanlar' kapağı: Metroya yakın bankı kapmışsın

      Uygarlaşamayacak Olan Bir Acemi ''Bubi (David Hoyan)''

      Uygarlaşamayacak Olan Bir Acemi ''Bubi (David Hoyan)''

      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

    • Kitap & Dergi
      Saklı ve görünen lezzetler

      Saklı ve görünen lezzetler

      Bana siyasi iklimi söyle sana dolandırıcılık icat edeyim

      Bana siyasi iklimi söyle sana dolandırıcılık icat edeyim

      Koralı Okuyucusuyla Buluştu

      Koralı Okuyucusuyla Buluştu

      İlkokul öğretmeninden Tayyip'e son ders...

      İlkokul öğretmeninden Tayyip'e son ders...

    • Müzik & Video
      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

Ruhun miskin hastalığı: Can sıkıntısının kısa tarihi

Ruhun miskin hastalığı: Can sıkıntısının kısa tarihi

Mayıs 20, 2022 Felsefe, Yaşam 0 yorum

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest

Can sıkıntısı size günlük, hatta belki de önemsiz bir deneyimmiş gibi görünebilir. Öyle ki hepimiz can sıkıntısına farklı şekillerde tepki gösteririz. Bazılarımız yeni bir hobi veya ilgi alanı bulabilir, bir kısmımız bir paket çerez açarak yeni şovu izlemek için ekranın karşısına geçebiliriz. Bütün bunların yanında, can sıkıntısının özellikle son birkaç yüzyıl içinde şaşırtıcı ölçüde büyük bir anlamsal değişim geçirdiğini de  bilmeliyiz.

İngilizcedeki “boredom (can sıkıntısı)” sözcüğü ortaya çıkmadan çok önce, can sıkıntısına dair kurulan en eski cümlelerden biri, Lucretius’un Latince olarak kaleme aldığı ve sadece kendini orada da aynı derecede sıkılmış olarak bulmak için köy evine çekilen zengin bir Romalının sıkıcı hayatını anlatan bir şiirinde geçmektedir.

İngilizcede “boredom” kelimesinin kullanıldığı ilk metin, 1829’da İngilizlerin The Albion gazetesinde, biraz muallak da olsa şu şekilde yer almıştır:

“Ne başka bir tür can sıkıntısını sürdüreceğim ne de beni şekillendiren kaderin üstünde tırnak içine alınmış olan övgü dolu sözlere yenileceğim.”

Ancak bu terim Charles Dickens tarafından kaleme alınan ve ilk baskısı 1853 senesinde yapılan “Kasvetli Ev” isimli kitabın bir bölümünde, hikâyenin aristokrat karakterlerinden birisi olan Lady Dedlock’un; kasvetli hava koşullarından, basit müzikallerden, yapmacık eğlencelerden ve türlü türlü sebeplerden ötürü “can sıkıntısından patladığını” dile getirmesiyle birlikte herkesçe bilinir hâle gelmiştir.

Can sıkıntısı, İngiliz Viktorya Dönemi yazılarında da özellikle ayrıcalıklı bir sosyal sınıfı yansıtan aristokratik yaşam biçimi betimlenirken kullanılan popüler bir tema hâline bürünmüştür. Örneğin, yine Dickens’ın bir başka roman karakteri olan James Harthouse (Zor Zamanlar, 1854), orduda hafif süvari birliğinde görevli bir askerken ve yaşamı boyunca birçok seyahatinde, can sıkıntısından başka bir şeyden bahsetmeyerek seçkin bir sosyal sınıfa mensup olduğunu vurgulamak istemektedir.

VAROLUŞÇULARIN CAN SIKINTISI

On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında ve 20. yüzyılın başlarında, can sıkıntısı, varoluşçu düşünürler ve yazarlar arasında oldukça ün kazanmıştır. Onların can sıkıntısına bakışları çoğunlukla olumsuz anlamdadır. Varoluşçular can sıkıntısını sadece seçkin sınıfın muhtemel anlamsız varoluşuyla ilintili değil, tüm insanlığın karşı karşıya olduğu bir olumsuz durum olarak görmüşlerdir.

Örneğin Danimarkalı varoluşçu filozof Søren Kierkegaard şöyle demiştir:

“Tanrılar sıkılıyorlardı; bu yüzden insanı yarattılar.”

Ona göre can sıkıntısı dünyaya insanın yaradılışıyla birlikte inmiştir; her şeyin sadece başlangıcıdır; sonradan Adem ile Havva’yı ilk günaha sürükleyecektir. Böylece Kierkegaard doğal olarak, can sıkıntısının tüm kötülüklerin kaynağı olduğunu ilan etmiştir.

Kierkegaard, varoluşçuluk felsefesinin önde gelen isimlerindendir.

Kierkegaard, varoluşçuluk felsefesinin önde gelen isimlerindendir.

Kierkegaard’ın can sıkıntısına dönük bu olumsuz görüşünü birçok varoluşçu filozof da paylaşmıştır. Örneğin Jean-Paul Sartre can sıkıntısını “ruhun miskin hastalığı” olarak nitelendirmiştir. Friedrich Nietzsche de keza “Yaratılışın yedinci gününde Tanrı’nın yaşadığı sıkıntı büyük bir şair için bir mesele olabilirdi” diyerek bu görüşe katılmıştır.

Arthur Schopenhauer, konu can sıkıntısı olduğunda karamsarlıkta sırayı kimseye bırakmayan bir filozoftu. Ona göre insanın can sıkıntısına ilişkin durumu, hayatın esaslı bir anlamdan yoksun olduğunun doğrudan kanıtından başka bir şey değildir. Schopenhauer bu görüşe son derece uygun olarak adlandırdığı “Pesimizm Üzerine Çalışmalar” isimli yazısında şunları dile getirmiştir:

“Eğer insanın karşılanması güç ihtiyaçların ve zorunlulukların bir bileşimi olduğunu kabul eder ve bunlar tatmin edilse dahi kişinin elde edeceği tek şeyin, can sıkıntısına düşmekten başka, sancısız bir yaşam olduğunu aklımızda tutarsak gerçeği yeterince açık biçimde kavramış olacağızdır.”

Varoluşçuların bize anlattığı can sıkıntısının bu dünyası, amaçsız bir dünyadır.

CAN SIKINTISI ÇALIŞMALARI

Yirminci yüzyıl, psikolojinin ciddi bir bilimsel disiplin olarak ortaya çıkışına tanıklık etmiştir. Bu dönemde birçok duyguya dair sahip olduğumuz bilgi birikimimiz yavaş yavaş artarken, can sıkıntısı bir kenarda öylece yalnız başına bırakılmıştır.

Can sıkıntısı üzerine yapılan sınırlı sayıdaki psikolojik çalışma, genel olarak teorik düzeyde kalmış ve çoğunlukla deneysel veri olmanın dışına çıkamamıştır. Bu çalışmalar sonucunda ortaya varoluşçularınkinden daha olumlu bir can sıkıntısı tablosu çıkmamıştır. Öyle ki günümüzden çok uzakta değil, 1972 senesinde, ünlü filozof ve psikanalist Erich Fromm, can sıkıntısını “belki de bugünün en önemli saldırganlık ve yıkım kaynağı” olarak tanımlamıştır.

Bununla birlikte, son birkaç on yılda, can sıkıntısının genel görünüşü bir kez daha değişmiş ve bugüne kadar itibarsızlaştırılan bu duygunun değeri daha iyi idrak edilmeye başlanmıştır. Daha işlevsel psikolojik ölçüm araçlarının geliştirilmesi, psikologların can sıkıntısını daha yüksek oranlı bir doğruluk payıyla inceleyebilmesine yardımcı olmuştur. Geliştirilen yeni deneysel yöntemler, araştırmacıların can sıkıntısı duygusunu uyarabilmesine ve bunun varsayımsal sonuçlarından ziyade gerçek davranışsal sonuçlarını ortaya koyabilmelerine katkı sağlamıştır.

Bu çalışmalar, can sıkıntısının varoluşçular tarafından daha önce de belirtildiği gibi gerçekten de sorun yaratabileceğini ortaya koymuştur. Örneğin kolayca sıkılan insanların keyifsiz ve huzursuz olma olasılıkları daha yüksektir; bu kişilerin saldırgan olma eğilimleri vardır ve bu insanlar hayatı pek de anlamlı bulmamaktalardır.

Yine de psikoloji, can sıkıntısının çok daha parlak bir yanını da ortaya çıkarmıştır: Araştırmacılar can sıkıntısının insanları hayatın anlamını aramaya cesaretlendirdiği, araştırmaya sevk ettiği ve yenilik arayışına ittiği sonuçlarına ulaşmışlardır. Bu sonuçlar, can sıkıntısının yalnızca insanlar için bir müşterek duygu olmadığını ispat etmiştir. Aynı zamanda insanların hâlihazırdaki yapıp etmelerine daha ümit verici alternatifler üretilmesi için bu eylemlerin gözden geçirilmesini sağlamıştır. Örneğin can sıkıntısının yaratıcılığı tetikleyen ve toplum hizmeti eğilimlerini artıran son derece işlevsel bir duygu olduğu açığa çıkarılmıştır.

Bütün bunların ışığında, can sıkıntısı, davranışlarımızı düzenlemeye yardımcı olmakta ve bizi hoşnutsuz durumlarda sıkışıp kalmaktan kurtarmaktadır diyebiliriz. Can sıkıntısı yalnızca seçkinler sınıfına musallat olan bir illet veya varoluşsal bir vahamet olmaktan ziyade, tatmin edici bir yaşama ulaşmak için çabalayan insanların psikolojik yapılarında yer edinmiş önemli bir silah hâline gelmiş gibi görünmektedir.

 


 

Kaynak Metnin Yazarı: Wijnand Van Tilburg (Psikoloji Bölümü Yardımcı Doçenti, University of Essex)

Çeviri ve Derleme: Sosyolog Ömer YILDIRIM

Bu makale, Sosyolog Ömer YILDIRIM tarafından www.felsefe.gen.tr için derlenerek çevrilmiştir.

Derleme için kaynak metin: Leprosy of the soul? A brief history of boredom

  • Kaynak Felsefe

Yorum Bırak Cancel reply

İlgili Haberler

Bir skandal daha Fikir & Yazı
Haziran 29, 2022

Bir skandal daha

Türk sinemasının usta ismi Cüneyt Arkın hayatını kaybetti Gündem
Haziran 28, 2022

Türk sinemasının usta ismi Cüneyt Arkın hayatını kaybetti

Bilimin Altın Kadınları: Sizinle Gurur Duyuyoruz! Bilim & Teknoloji
Haziran 24, 2022

Bilimin Altın Kadınları: Sizinle Gurur Duyuyoruz!

Zaman Akışı

Tem 1 10:18
Politika

Seçimi alacak formül bu mu?

Tem 1 09:50
Ekonomi

Doğal gaz tarifesi temmuzda değişmedi

Haz 30 13:44
Politika

Sokrates Demokrasiden Neden Nefret Etti?

Haz 30 10:24
Türkiye

Asgari ücrette karar günü: Zam oranının bugün belli olması bekleniyor

Haz 30 10:02
Türkiye

Emekli bayram ikramiyeleri 2-7 Temmuz’da yatırılacak

Haz 30 09:56
Türkiye

Bakanlık açıkladı: Hacizli taşınmaz sayısı yüzde 168 arttı

Haz 30 09:55
Ekonomi

En düşük emekli aylığı 3 bin 500 TL olacak

Haz 30 09:51
Türkiye

Kutsal zorba devlet: Devleti yeniden tanımlamak

Haz 30 09:47
Türkiye

KCDP: İstanbul Sözleşmesi sonrası erkekler cesaretlendi, davalarda haksız tahrik indirimleri arttı

Haz 30 09:45
Dünya

Putin: Finlandiya ve İsveç’in NATO üyesi olması bizi endişelendirmiyor

Haz 30 09:43
Politika

HDP ve Kürtleri şeytanlaştırarak yeni bir düzen inşa edilemez

Haz 30 09:35
Türkiye

Dönüşümün nedeni ‘mahcup olmamak’

Haz 30 09:32
Türkiye

İdam cezası orman yangınını önler mi?

Haz 30 09:29
Türkiye

Meteoroloji bölge bölge uyardı: Birçok ilde sağanak bekleniyor

Haz 30 09:15
Türkiye

Liselere Geçiş Sistemi (LGS) merkezi sınav sonuçları açıklandı

Haz 29 10:53
Türkiye

Milli Eğitim Bakanı, 20 bin öğretmen ataması için tarih verdi

Haz 29 10:39
Türkiye

Gazeteci Fehim Taştekin canlı yayında Suriye’deki gelişmeleri ve ihtimalleri değerlendirdi

Haz 29 09:51
Dünya

ABD’deki göçmen faciasında ölü sayısı 51’e yükseldi

Haz 29 09:49
Türkiye

Türkiye seçime yine idam tartışmaları ile giriyor: ‘Sıkıştıkça idam konusu gündeme geliyor’

Haz 29 09:45
Yaşam

Bir skandal daha

Haz 29 09:31
Türkiye

Derin Yoksulluk Ağı araştırması: Çocuklar okulu bırakıyor, yeterli beslenemiyor

Haz 29 09:28
Dünya

Saldırgan strateji

Haz 29 09:26
Kadın

Ücretsiz HPV aşısı için mücadele devam ediyor

Haz 29 09:24
Emek

Kadının işgücüne katılımına karşılar

Haz 29 09:21
Politika

Asgari ücret masası kuruluyor

Haz 29 09:19
Ekonomi

Dolar güne 16, euro 17 liranın üzerinde başladı

Haz 29 08:49
Politika

Ya Devrim Ya Yıkım! Ekolojik Çöküş Çağında Komünizm – Foti Benlisoy

Haz 29 08:22
Türkiye

Bilim ve Danışma Kurulumuzun 5. toplantısı sonuç metni

Haz 28 18:07
Sosyoloji

NATO: Emperyalist yayılmacılığın hizmetinde bir savaş makinası…

Haz 28 08:56
Sağlık

Kafa Nakli Nedir? 2017’de Bir İnsan Kafası Gerçekten İlk Defa Transfer Edildi mi?

  • Fikir & Yazı
  • Eylem & Etkinlik
  • Fotoğraf & Karikatür
  • Kitap & Dergi
  • Belgesel & Film
  • Müzik & Video
  • Yukarı Dön