Madrid’de Santiago Bernabeu Stadı. Şampiyonlar Ligi finali. Ama bu stadın sahipleri sahada değil. Nerede Ronaldo, nerede Kaka, nerede Higuain? Onlar yok ama gelecek yıl başlarında olması beklenen adam orada. Jose Mourinho, kariyerinin ikinci Avrupa şampiyonluğunu istiyor. İlginç olan şu. Mourinho’nun Porto ile UEFA Kupası ve Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu var. Rakibi Louis Van Gaal’in de Ajax ile UEFA Kupası ve Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu var. Bu ikili beraber Barcelona’da çalışmıştı. Herkesin kaderi birbirine bağlı. Inter ile Bayern Münih’in kaderleri de Madrid’de belirlenecek.
İki teknik direktörün taktiksel analiz ustası olması maçı farklı hale sokuyor. Karşılaşma sırasında kimin önüne kim çıkacak? Kim nereden, nasıl atağa kalkacak? Atağa çıkanı kim durduracak? Muhtemelen günlerdir Van Gaal ve Mourinho, rüyalarında bile bunları görüyor. Bayern’de FerraRibery yok. Onun hızından yoksun kalmak ne acı!
43’te Sneijder, topu Milito’ya atıp ceza alanına kaçıyor. Milito’dan harika bir pas. Sneijder gelişine iyi vuramıyor. Butt zorlanmadan çıkarıyor.
İkinci yarıya enerji içeceği içmiş gibi başlıyor Bayern. Hamit, Inter savunmasının ortasını yararak geliyor. Müller’in önüne bırakıyor. Genç Alman’ın şutunda Julio Cesar başarılı. Hemen ardından Pandev’in vuruşunda bu kez Butt doğru hareketi yapıyor.
Inter, Barcelona maçı taktiğine dönüyor. Yine o kademeli defans anlayışı. 65’te Robben sağdan harika vuruyor. Ama kalede dünyanın en iyilerinden Julio Cesar var. 70’te Inter kontratağa çıkıyor. Milito sol tarafta topu alıyor. Dans ediyor topla adeta. Van Buyten savruluyor yana. Milito son vuruşu da şık yapıyor: 2-0. Inter’e 45 yıl sonra Avrupa şampiyonluğunu müjdeleyen gol bu.
Jose Mourinho belki de yeni kulübüne kupayla “Merhaba” dedi. Ve bu böyle olursa Süper Kupa ve Kıtalararası Kupa maçlarında Inter’in başında olmayacak. Ama olsun. Onlar kazanılırsa, “Zaten o takım benim takımım” diyecektir. Üst düzey mücadele gücünü 4 ofansif oyuncuyla bile sürdüren bir takım bırakacağı kesin.