Rawest’in araştırması seçim sonuçları, AKP ve CHP’ye yaklaşım, Demirtaş’a bakış gibi pek çok konuda metropol ile bölgedeki Kürtlerin ayrıştığını gösterdi. Kürtlerin 31 Mart’ta CHP’ye yönelişi geçici olmayabilir, Demirtaş’ın popülaritesi DEM’in önünde. Kürtlerin yüzde 11,8’i kendisini sosyalist olarak tanımlıyor.
İbrahim Varlı
AKP’nin ağır yara aldığı 31 Mart yerel seçimleri Türkiye’deki siyasi fay hattında önemli sarsıntıya yol açarken yeni döneme dair aktörler, yapılar, partiler pozisyon belirleme arayışında. Siyasetin belirleyici aktörlerinden Kürtler de oluşan bu yeni siyasal iklimde yönünü arıyor. Rawest Araştırma’nın seçim sonrası yaptığı ve çarpıcı sonuçların çıktığı “Kürt Meselesi, Kürt Siyaseti ve Demirtaş” araştırması yeni okumalar yapma açısından bir perspektif sunuyor.
Kürtlerin siyasete ilgisi ve Selahattin Demirtaş’ın algısının ölçüldüğü 1406 kişi ile yüz yüze yapılan araştırmanın verileri mevcut güncel duruma ve yeni dönem siyasetine ilişkin tartışılacak doneler sunuyor. Türkiyelileşme talebinin yükseldiği araştırmaya göre Kürtlerin kahir ekseriyeti Kürt siyasetinin Türkiyelileşme yönünü destekliyor görünüyor. Bunun altında yatan ana sebep Kürt toplumunda yaşanan değişim. 31 Mart yerel seçimlerin ardından yapılan araştırma sonuçların göre AKP ve CHP’ye uzaklık/yakınlık ve seçim sonuçlarından duyulan memnuniyet derecesi metropol ve bölge Kürtlerinin ayrıştığını gösteriyor. Bölge Kürtleri ve Batı’dakiler ayrımı oldukça net.
BATI DAHA COŞKULU
Kürtler yerel seçim sonuçları karşısında ihtiyatlı olsa da doğudakiler yani bölge Kürtleri Batı’daki muhalif coşkuya sahip değil. Türkiye için sonuçların iyi olduğunu düşünüyorlar. Batı’daki Kürtlerde yerel seçim sonuçlarından memnuniyet daha yüksek. Seçim sonuçlarından memnuniyet Batı’da %46, Doğu’da yüzde 33, ortalama diyenleri ise %37’lerde.
Sonuçlar Türkiye için ne kadar iyi/kötü oldu? Sorusuna verilen yanıtta da Batı’dakiler daha pozitif. Batı’dakilerin %65’ı iyi olduğu görüşünde. Bölgedekilerin ise yüzde 41’i iyi olduğunu düşünüyor. Doğudakilerin yüzde %34’ü kötü olduğunu ifade ederken bu oran Batı’da yüzde 20’lerde.
Kürtlerin siyasete eskisi kadar ilgili olmadığının ortaya çıktığı araştırmada katılımcıların sadece üçte birinin siyasetle ilgilendiği ortaya çıktı. Genel olarak siyasete dair bir umutsuzluk hali hakim. Buna göre yüzde 38’i siyasete nötr, yüzde 33’ü ilgili, yüzde 29’u ilgisiz. Siyasete ilgi Batı’da bölgeye göre daha yüksek. Bölgede siyasetten beklenti daha düşük. Batı’dakilerin yüzde 39’u siyasetle ilgiliyken bölgede yani doğu kentlerinde bu oran yüzde 33 civarında. Bölgede siyasete ilgisizlerin oranı yüzde 32’lerde.
Batı’da Kürtler AKP karşıtı ve CHP’nin merkezinde olduğu muhalefetle ortak bir duygu dünyasına sahip. CHP’ye yakınlıkta bölgedeki ve metropollerdeki Kürtler arasındaki farklılaşma 31 Mart’ta görülen CHP’ye yönelmenin çok da geçici olmayabileceğini gösteriyor. Araştırmadaki tespite göre, “Batıda toplumsal muhalif kimlik partili kimliği aşındırıyor. Son yerel seçimlerde CHP’nin, HDP’nin aday çıkardığı illerde de önemli oranda Kürt oyunu çekebilme başarısı göstermesi muhalif kimliğin metropollerde parti kimliğinin önüne geçebileceğine dair nüveler veriyor. İmamoğlu ve Yavaş gibi isimlerin Batı metropollerinde yaşayan Kürtler içerisinde bölgeye nazaran önemli oranda yüksek görünen itibar grafiği bu olgunun altını bir kez daha çiziyor.
CHP’YE DAHA YAKINLAR
Kürtlerin partilere yakınlık konusunda da ilginç bir sonuç ortaya çıktı. Buna göre CHP Kürtler arasında ikinci en yakın parti konumuna yükselmiş durumda. AKP’nin CHP’den de uzak bir parti haline dönüşmüş olması dikkat çekici. 1-10 arasındaki skalada partilerin yakınlık dereceleri şöyle: DEM 5.96, CHP 3.80, AKP 3.16, TİP 2.67, Yeniden Refah 2.37.
Batıda CHP, AKP’den daha yakın ve HDP/DEM’e de yaklaşık düzeyde yakın görülüyor. Bölge’de ise durum tersi. Gençler genel olarak tüm partilere daha fazla mesafeli..
İDEALDEKİ PARTİ
Kürtler, Türkiye’nin yeni bir partiye ihtiyacı olduğunu düşünmüyor. Partiye ihtiyaç yok diyenlerin oranı yüzde 58’lerde. Var diyenler ise yüzde 24’lerde.
İdealinizdeki parti sorusuna verilen yanıtta en yüksek “sosyal demokrat” çıkıyor. Sosyal demokrat %35, Kürtlere yakın %34, İslamcı %26, sosyalist %17, modern %19’de. Araştırmanın dikkat çeken bir diğer bulgusu ise siyasal kimliğe dair. “Kürtlerin kendilerini hangi kimliklerle tanımlıyor?” ve “Kürt kimliğini ne düzeyde sahipleniyorlar?” sorularına verilen yanıtlar şöyle: Katılımcıların yüzde 53.5’i kendisini Müslüman, yüzde 28.1’i özgürlükçü, yüzde 24.8’i dindar, 11.5’i sosyalist, yüzde 9.9 Kürt milliyetçisi, yüzde 8.0’ı sosyal demokrat, yüzde 7.7’si laik, yüzde 4.7’si solcu, yüzde 4.7’si Atatürkçü olarak tanımlıyor.
İMAMOĞLU İKİNCİ
Kürt seçmenin en itibarlı bulduğu lider Selahattin Demirtaş. Demirtaş’ın hemen gerisinde Ekrem İmamoğlu ve Leyla Zana yer alırken Erdoğan listenin sonlarında yer alıyor.
HDP/DEM, Kürtlerin beklentilerini karşılamada yeterli bulunmuyor. Kürtler için Demirtaş DEM’den daha popüler. DEM-Demirtaş ayrışsa «Demirtaş’ın yanında olurum» diyenlerin oranı Demirtaş’ın partiden ayrı bir hayatiyet kazandığını gösteriyor. Parti olmazsa Demirtaş da olmaz önermesi geçerli değil. “Selahattin Demirtaş ve DEM Parti’nin karşı karşıya gelmesi durumunda kimi desteklersiniz?” şeklindeki soruya DEM seçmeninin yüzde 60’ı Demirtaş yanıt veriyor. Yeni seçmenlerde Demirtaş diyenlerin oranı yüzde 60’larda. CHP’ye oy veren Kürtler arasında ise Demirtaş diyenlerin oranı yüzde 62’i, AKP’ye oy verenlerde ise bu oran yüzde 30. Kürt seçmeninde Demirtaş’ın karşılığı oldukça yüksek. Katılımcılar Demirtaş’a HDP/DEM’den daha yakın olsalar da HDP/DEM’de siyaset yapmasını isteyenler çoğunluk. Çoğunlukla HDP/DEM’e uzak olanlar HDP/DEM’den ayrılması taraftarı.
Kürt toplumunun Demirtaş’ı önceki siyasal aktörlerden ve halefi olan genel başkanlardan ayırdığı görülüyor. Demirtaş Kürt sorunun çözümünü temsil eden lider olarak simgeleştiriliyor. Bu temsil önceki siyasetçilerle farklılaştırılan bir temsil.
“Türkiye’nin yeni bir siyasi partiye ihtiyacı var mı?” sorusuna ankete katılanların yüzde 58’i “hayır” yanıtını veriyor. DEM Parti’liler Demirtaş’ın partinin başına geçmesini istiyor. Demirtaş, Kürtlerin ilk sivil lideri olarak görülüyor.