Ama Tekel işçileri evine para götürebiliyor mu, aç mı kimin umurunda?
Tekel işçilerinin karşı çıktığı 4/C statüsüne bazı “Devlet büyükleri(!)” oturdukları yerden, “biz onların mağdur olmamaları için elimizden geleni yaptık. Durumu ajitasyon haline getirmesinler” demekte. Evet, gerçekten çok güzel çözümler bulunuyor. Ağızlarında bir 4/C’dir gidiyor. Bütün sorunlar bu formülle son bulmuş gibi.
Peki, 4/C nedir: Tekel işçileri kıdem ve ihbar tazminatı alamayacak, sendikalı olamayacak. C fıkrası özelleştirilen kurumlardaki geçici personelleri kapsıyor. 4/C statüsünün ilk koşulları çalışma süresinin bir yıldan az ve mevsimlik olması. Yani on aylık bir süreye denk geliyor. Yıllar içinde kazanılmış haklar yok ediliyor, ücretler asgari ücrete çekiliyor. Bulunan çözüm; eylemin başlamasındaki nedenden daha vahim. Üstelik bazı Tekel işçileri 4/C kapsamına dahi alınamayacak. Belki bu duruma çözüm bulunacak ama geçici. Herkes bir şekilde Tekel işçilerine destek olmaya çalışıyor ama onların yanına gidip dertlerini dinlemediğimiz sürece, bir geceyi onlarla paylaşmadığımız sürece onların davasına destek olamayız.
Evimizde oturup destek olması kolay, ama bir de gelin görün ki; alanlarda haklarını korumaya çalışanlar var. Başta Tekel işçileri olmak üzere, haklarımızı direne direne kazanacağız.
Bakırköy Lisesi’nden bir öğrenci..
(Liseli Gençlik Bülteni / 1. Sayı – Nisan 2010)