Şirvan’da yaşanan maden katliamına ilişkin hazırlanan bilirkişi raporuna göre, taşeron firmanın iş güvenliği uzmanı toprak kaymalarına karşı firmayı uyarmış, ancak bu uyarı dikkate alınmamış
Siirt’in Şirvan ilçesinde Ciner Grubu’na bağlı Park Elektrik’in işlettiği Madenköy Bakır Madeni’nde 17 Kasım’da yaşanan ve 2’si halen toprak altında olmak üzere 16 işçinin ölümüyle sonuçlanan şev (eğimli yüzey) kayması faciasıyla ilgili bilirkişi raporu hazırlandı. Savcılık soruşturması kapsamında maden mühendisleri ve iş güvenliği uzmanları tarafından hazırlanan rapora göre, alt yüklenici firmaya bağlı çalışan iş güvenliği uzmanı, bir ay önce aşırı yağışlı havalarda toprak kaymalarının olabileceği ihtimaline karşı önlem alınması için şirketi uyarmış, ancak bu uyarı dikkate alınmamış.
‘Çalışmalar askıya alınmalı’ uyarısı
DHA’nın haberine göre raporda, alt yüklenici firmanın iş güvenliği uzmanının 18 Ekim 2016 tarihinde madenin tespit ve öneri defterine, “Aşırı yağışlı havalarda oluşabilecek kaya parçalarının düşmesi ve toprak kaymalarının olması ihtimaline karşı ana firmadan önlem alınması istenilmelidir. Bu süre içerisinde çalışmaların askıya alınması gerekmektedir” diye yazdığı belirtildi.
Bilirkişiler, bu uyarıya rağmen, alt yüklenici firmanın işvereni tarafından ana firmaya yazılı olarak böyle bir talebin iletilmediğini saptadı. Raporda, “Bu durumda alt yüklenici işvereni yükümlülüğünü yerine getirmemiştir” denildi.
Basamaklar uygun kotlarda değil
Raporda yer alan tespit ve değerlendirmeler özetle şöyle:
» Açık ocak işletmesinin 1570 kotuna kadar olan jeolojik birimlerin daha sağlam, üstündeki kotlarda jeolojik birimlerin duyarlılıklarının daha zayıf olduğu görülmüştür. Maden açık ocak işletme sahasında meydana gelen kaymanın olduğu üst kotlarda yapılan incelemelerde, yapının büyük kireç taşı blokları da içeren yamaç molozu gibi gevşek malzemelerden oluştuğu anlaşılmaktadır.
» 1570 kotundan sonraki çalışmalarda zemin, jeomekanik özellikleri ve jeolojik yapısı göz önünde bulundurulduğunda şev eğilimlerinin daha yatık ve basamak genişliklerinin daha geniş tutulması gerektiği de aşikârdır.
» Kaymanın meydana geldiği kotlardaki şev açılarının, basamak, şev açısı ve basamak genişliği değerlerine uygun değerlerde olmadığı görülmektedir.
» Bilirkişi ve topoğraflar tarafından 28.11.2016 tarihinde yapılan keşifte 1565 ve 1583 kotlarında basamak şev açıları, basamak yükseklikleri ve basamak genişlikleri ölçülmüş, yapılan ölçümlerde basamak yüksekliği ve basamak genişliklerinin 8-11 m arasında değiştiği, basamak yüksekliklerinin 20-25 m arasında olduğu, basamak şev açılarının ise aynı basamakta 3 farklı noktada yapılan ölçümler sonucu ortalama 80 derece olduğu görülmüştür.
» Maden işletmesi sorumlularının bu bilgileri göz önüne alarak, basamak geometrisini ayarlamakla sorumlu olmakla birlikte, ocak emniyeti bakımından oluşturulması gereken ara basamakların ve Berm olarak adlandırılan emniyet basamaklarının da ocakta uygun kotlarda oluşturulmadığı görülmektedir.
Yağışa karşı önlem alınmadı
Raporda ayrıca şu tespite de yer verildi: “Yağışlar yeraltı su seviyesinin yükselmesine, şev malzemesinin kısmen veya tamamen doygun ve akar hale gelmesine, dolayısıyla içsel sürtünmenin azalmasına neden olur. Ayrıca yağışlar zeminin birim hacim ağırlığını artırıp, ince taneli kumlu zeminlerde ise korezyonu azaltır. Su bazen zeminde kayaları kimyasal olarak ayrıştırarak kitlenin direncini azaltır. Bir gün önce bölgede meteorolojik verilere göre 14,2 kg/metrekare yağış miktarı ile ilgili uygulanmış ve alınmış bir tedbire rastlanmamıştır.”
Patronlar tali kusurlu bulundu
Bilirkişi raporunda, “Maden bilirkişi heyeti olarak, olay mahallinde yapmış olduğumuz gözlem, inceleme, ölçümler neticesinde yapmış olduğumuz değerlendirmelere göre” denilerek, maden katliamıyla ilgili kusurlular şöyle sıralandı:
» İşverenin açık ocak işletme müdürü, başmühendis, daimi nezaretçi asli kusurlu, işveren/işveren vekili tali kusurlu,
» Alt yüklenici firmanın şantiye şefi asli kusurlu, işveren/işveren vekili tali kusurlu.