Kadına Şiddete Karşı Müslümanlar İnsiyatifi, ataerkil toplumda erkeğin kadına şiddeti baskısına, kadının yerine ve önemine dikkat çekmek için bir video hazırladı.
Daha önce de kadına şiddet, taciz ve tecavüz olaylarına müslüman erkeklerin dikkatini çekmek amacıyla birçok eylem yapan İnsiyatif, şimdi de konuya dikkat çekmek için bir video hazırlayıp yayınlayarak mücadelelerine devam ediyor.
İşte Kadına Şiddete Karşı Müslümanlar İnsiyatifi’nin söyledikleri:
‘İster erkek ister kadın olsun- iman edip (yapabileceği) doğru ve yararlı işler yapan kimse
cennete girecek ve bir hurma çekirdeği(ni dolduracak) kadar bile haksızlığa uğramayacaktır.’
(nisa 124)
Muhterem müminler!
Kadınlar, annelerimiz, eşlerimiz, kızlarımız olarak hayatımızın bir parçası olmalarına rağmen sadece anne,
eş, bacı ve kız çocuk nitelemeleri ile değil kendi başına bir şahsiyet olarak da değerlidir. Allah Teala azze ve
celle kadını bir şahsiyet olarak görüp ayetlerinde öyle seslenmiştir.
Allah Teala Kur’anı Kerim’de hem erkek hem de kadınlar için iffetlerini korumalarını emreder. Erkekler de,
kadınlar da gözlerini ve bedenlerini haram olandan korumak zorundadırlar. Allah her kişiyi öncelikle kendi
günahından hesaba çekecektir, öyleyse taciztecavüz konusunda tahrik bahanesine sığınmadan kendi
nefsimizi kontrol etmeliyiz ve toplumdaki tacizci ve tecavüzcülere karşı var olan sessizliği bozmalı ve bu
zulme karşı suçluları korumamalıyız.
Öyle ki Kur’anı Kerim’de anlatılan Yusuf ile Züleyha kıssasını hatrımıza getirirsek henüz peygamber
olmayan genç Yusuf’u beğenen Züleyha, hem evli hem de bu davranışının kötü olduğu bilincine rağmen
onunla birlikte olmak istemiş ve bulundukları odada tahrik edici söz ve davranışlarından kaçmak isteyen
Yusuf’u engellemeye çalışırken Yusuf’un gömleği arkadan yırtılmıştır. Yusuf Allah’tan korkan bir kuldu ve
bunun için gömleği arkadan yırtılan iffetlilerden oldu.Biz de Allah’tan korkan kullar olarak kadın ve ya erkek
olsun sadece kendi iffetimizden kendi bedenimizden sorumlu olduğumuzu unutmamalıyız.
Velev ki adam, bir kadının giyiminden tahrik olsun, ona yönelik sözle, gözle ve fiziksel olarak gerçekleştirdiği
taciz ve tecavüz Allah’ın haram kıldığı işlerdendir ve hesap gününde tahrik indirimi yapılmayacaktır.
Günümüzde kadına şiddet ve cinayet vakıalarının çoğu kadının eşinden boşanmak istemesi, nişanlanan
kadının nişandan vazgeçmesi gibi sebepler dolayısı ile gerçekleşmektedir. Allah bakara 231. ayetinde şöyle
buyurur;
Böylece, kadınlarınızı boşadığınızda ve onlar bekleme sürelerinin sonuna yaklaşmak üzere iken
onları ya güzellikle alıkoyun ya da güzel bir şekilde bırakın. Ama, arzuları hilafına, eziyet etmek
için alıkoymayın: Çünkü, böyle bir davranışta bulunan, (yalnızca) kendisine haksızlık etmiş olur.
Ve Allah’ın (bu) mesajlarını önemsemezlik yapmayın; Allah’ın size lütfettiği nimetleri ve size
öğüt için indirdiği vahyi ve hikmeti hatırlayın; Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun, ve
bilin ki Allah her şeyin aslını bilir. (bakara 231)
Sevgili müslümanlar! Allah’ın izin verdiği bir helal karşısında zorluk çıkartmak ve şiddete başvurmak Allah’ın
azabının gerçekleşmesi için yeterlidir. Allah Rasulü(s.a.v)’nün hayatını okuduğumuzda belirli sebeplerden
kendisini eşinden boşamasını isteyen kadınlara zorluk çıkartmamış ve güzellikle onların eşlerinden
ayrılmalarını sağlamıştır. Halkımız arasında yaygın bir yanlış anlayış olan boşanmak isteyen kadının kötü
imajı değiştirilmeli ve insani kaygılarla toplumumuzu bu tür zulümlerden kati surette uzak tutmaya
çalışmalıyız.
Bazı ayetlerin farklı yorumları ile kadını; itaat etmediğinde, eşleriyle tartıştıklarında veya zina yaptıklarında
dövülebileceği şeklinde fetvalar veriliyor. Fakat Yüce dinimizin Sevgili Peygamberi Muhammed (s.a.v.) ifk
hadisesi diye bilinen olay henüz aydınlatılmamış ve eşinin zina ettiği düşüncesi toplumda yayılırken Ne Aişe
ile tartışmış Ne O’nu dövmekten söz etmiştir, onunla bir müddet yataklarını ayırmış ve Aişe( r.a.) da bu
durumdaki rahatsızlığından sebep babasının evinde bir süre kalmak için evden ayrılmıştır. Allah celle
celaluhu tarafından tüm iftiralar yalanlanıp aydınlatıldıktan sonra da tekrar Aişe validemiz ile birlikte
yaşamaya devam etmişlerdir.
Bir de şu hadise bakalım; Hz. Muhammed şöyle dedi; ‘Bütün gece, Muhammed ailesinin etrafında her biri
kocasından şikayet eden yetmiş kadın dönüp dolaştı. Halbuki sizler, o kadınlarını dövenlerin hayırlı
kimselerinizden olduğunu göremezsiniz.’ (ebu davut ibn. mace)
velhasılı muhterem kardeşlerim! Allah’ın Elçisi, O’nun dininin insanlığa öğreticisi Hz. Muhammed s.a.v
eşlerini, kızlarını ve çocuklarını kendisini kızdırdıkları zaman dahi bağırmamış, hiç dövmemiş iken onun
takipçisi ve ümmeti olan müslümanların böyle davranması asla düşünülemez.
Kimi müslümanlar : ‘Peygamber(a.s)’ın eşleri gibi huzur veren, sakin ve edepli değil ki bizim eşlerimiz’ diye
kendilerine başka bir kapı açmak için uğraşıyorlar fakat Allah Rasulü’nün eşleri de hem kendi aralarında hem
de eşleri olan Muhammed as. ile yer yer tartışmışlar ve küs kalmışlardır. Allah her insanı kusurlu ve hatalı
yaratmıştır, çünkü eksiksiz ve hatasız olan sadece Allah azze ve celle’dir.
Sevgili müslümanlar! Nefsimizi her alanda kontrol etmeli ve toplumu bozulmaya götüren bu ahlak dışı
davranışlardan Allah’ın azabının üstümüze inmemesi için uzak durmalıyız.
Videoyu izlemek için tıklayınız.
www.adilmedya.com