Türkiye’de her yıl kurban bayramında ortalama 3 milyon hayvan kesiliyor. Ama bu yıl herkesi şaşkına çeviren bir tartışma yaşanıyor; Kurbanlık hayvan sayısı yeter mi yetmez mi? Tartışmalar sürerken Cumhuriyet tarihinde ilk kez kurbanlık ithali yapılıyor. Peki kurbanlık sıkıntısı var mı yok mu?
FETVA BİLE VERİLDİ
Bu sorulara yanıt aranırken en ilginç çıkış Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan geldi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, canlı hayvan rezervini tehlikeye düşüreceği endişesiyle “bu yıl kurban kesilmeyebilir” dedi. Bir yıl boyunca kurban bayramını bekleyen üreticiyi ve tüketiciyi endişeye götürdü.
Diyanet, bu açıklamanın ardından geri adım attı, kesilecek olan kurbanlıkların hayvan stokuna zarar vermeyeceğini savundu. Tartışmanın bir başka tarafı olan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan piyasaları rahatlatacak bir açıklama geldi. Tarım Bakanı Mehdi Eker, “Türkiye’de kurbanlık sıkıntısı yok” diye belirtti.
CUMHURİYET TARİHİNDE BİR İLK
Tarafların “sıkıntı yok” açıklamasına rağmen Kurban Bayramı için 450 bin küçükbaş hayvan ithal edildi. Uzmanlar cumhuriyet tarihinde ilk kez kurbanlık hayvan ithal edildiğine dikkat çekiyor.
Yıllarca hayvancılık üzerine araştırmalar yapan Türkiye Veteriner Hekimler Birliği Başkanı Mehmet Alkan ise Türkiye’yi bu tartışmaya götüren hayvancılık politikalarına dikkat çekiyor. Sorularımızı yanıtlayan Mehmet Alkan, son 20 yılda hayvan sayısında çok dramatik bir düşüş yaşandığına işaret ediyor. Alkan, “Dişi materyaller kesildiği sürece hayvan sayımız her koşulda yetersiz olacaktır” diyerek tartışmalara yeni bir boyut kattı.
DİYANET İŞLERİNİN AÇIKLAMASI TALİHSİZ
Vet. Hekim Mehmet Alkan şöyle diyor: “Diyanet’in açıklaması başlangıçta iyi niyetle yapılmış olabilir. Ancak, hiç bir açıklama gerçeği yansıtmıyor. Zaten bunu fark eden Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, kurbanlıkların hayvan stokuna zarar vermeyeceğini belirterek sözlerini telafi etmiştir. Dini fetva makamında birisinin, ‘kesilecek hayvanlar bu yıl hayvan stokuna zarar verirse kurban kesilemeyebilir ‘ demesi bana göre talihsiz bir beyanat olmuştur.”
Kurbanlıkların çoğunlukla erkek hayvanlardan kesildiğini kaydeden Alkan. “Erkek materyal hiçbir ülkenin hayvan stokuna zarar vermez. Örneğin kurbanda yaklaşık 600 bin büyükbaş 2 milyon küçük baş hayvan kesiliyor ve bunların %90 erkek %10 dişi materyaldir. Kesilen %10’luk dişi materyaller üreme kabiliyetini kaybetmiş hayvanlardır. Yani kasaba gitmesi gereken, halk tabiriyle kısır olan hayvanlardır“ dedi.
FİYAT ARTIŞLARI SPEKÜLATİF DEĞİLDİR
Türkiye’nin kasaplık materyali açısından arz darlığı içinde olduğunu belirten Mehmet Alkan daha önce yetkililerin belirttiği gibi, Nisan ayından başlayan fiyat artışlarının spkülatif fiyat artışı olmadığını savundu.
Piyasa fiyatlarının arz talep dengesine göre oluştuğunu söyleyen Alkan, ”Bugün fiyat artışlarına gerekçe olarak da Türkiye’deki refahın artışı gösteriliyor. Bu yanlış. Türkiye’de geniş halk kitlelerinin refahı artmamıştır. Türkiye’de gayri safi milli hasıla artışı belli bir kesime yansımıştır. Ama bu yüzde, küçük bir dilimdir. Geniş halk kesimi, tüketici kesimi alım gücü refah payı artmamıştır” dedi.
İTHALAT YANLIŞ YAPILIYOR
Çünkü; hayvan yetiştiriciliği ekonomik değildir. Üretici sütünü ucuza satarsa samanını yemini ilacını pahalıya alırsa kredi borcu içinde kalırsa kendini finanse edemez duruma gelir. İhtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelen üretici ,elindeki koyun – keçi ve büyükbaş varlıklarını çıkarmak zorunda kalır Gelinen nokta ise hayvan popülasyonunda trajik bir azalma olarak kayıtlara geçer.
Tüm bunları toplayınca ortaya ne çıkıyor diye bakarsak : bir üretim darlığı çıkıyor Dolayısıyla bir arz-talep dengesinde bozukluk oluyor, göreceli olarak da fiyatlar artıyor. Fiyatların artışı da bunlara bağlı olarak çok abartılı oluyor.”