Bornova Belediyesinin temizlik işleri biriminde çalışan Genel-İş üyesi taşeron işçilerle devam eden asgari ücret görüşmelerini konuştuk.
Metehan UD
İzmir
Asgari ücret tartışmaları ile ilgili konuştuğumuz Bornova Belediyesi taşeron temizlik işçileri, daha asgari ücrete zam gelmeden bir çok tüketim maddesinin fiyatının arttığını ve asgari ücretin sürekli eridiğini ifade etti. İşçiler, Asgari Ücret Tespit Komisyonuna da “Önce pazara gidip fiyatlara bakın zam oranını ona göre düşünün” çağrısı yaptı.
Hükümet, patron ve işçi temsilcileri arasında devam eden asgari ücret görüşmeleri milyonlarca işçinin geleceğini etkileyecek. Türk-İş görüşmeler öncesinde asgari ücretin 1600 TL olması gerektiğini belirtirken DİSK ise bu rakamın 2 bin TL’ye çekilmesini istedi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise daha görüşmelerin başlangıcında “Milli gelire oranla en yüksek asgari ücreti veriyoruz” diyerek zam oranının düşük tutulacağının sinyallerini verdi.
Devam eden görüşmelerle ilgili Bornova Belediyesinin temizlik işleri biriminde çalışan Genel-İş üyesi taşeron işçilerle konuştuk. Aldıkları çıplak maaş asgari ücret olan işçilere nasıl geçindiklerini ve beklentilerini sorduk.
‘AYLIĞI ALIYORUZ ERTESİ GÜN BİTİYOR’
11 senedir taşeron firma bünyesinde çalıştığını belirten Hasan Türelioğlu “Mevcut asgari ücretle geçinemiyoruz, aylığı alıyoruz, ertesi gün bitiyor. eşim çalışmıyor, çocuklar okuyor, ev kirası 500, kredi borcumuz var. Kredi borcu artık Türkiye’nin gerçeği olmuş durumda. Bu durum bizi daha çok çalışmaya mecbur bırakıyor, fazla mesai yapıyoruz katkı olsun diye. Aldıkları maaştan dolayı saat 5’ten sonra ek iş yapan arkadaşlar var, hamallık, şoförlük gibi. Hayat şartları buna mecbur bırakıyor. Asgari ücret maalesef medyada gündem olmadı, gündem sürekli bomba haberleri ile değişiyor. Asgari ücret kapalı kapılar ardında konuşuluyor. Bence insanca bir yaşam için 2 bin 500 TL olsun ama işveren değil buna 1500 TL’ye bile yanaşmıyor. Verecekleri 100 TL zam bile olmaz” dedi.
‘HEP ZARARDAYIZ’
Hükümetin 15 senedir işçilere hiç bir şey vermediğini belirten Hasan Uysal isimli işçi de şunları söyledi: “Bu sefer de bir şey çıkmaz. 15 senedir kenara bir kuruş atamıyoruz. Ne bu Hükümetle bir şey olur bizim için ne de bu asgari ücretle bir birikim. 2 çocuk okutuyorum üniversitede, hep cepten gidiyor. Çocuklara hiç devlet katkısı yok. Hep zenginlerin çocuklarına burs çıkıyor. Aç kalmadığımıza şükrediyoruz şu an. Eşimin emekli olması sayesinde geçinebiliyoruz. Yetmiyor, yetiştiremiyoruz. eşim soruyor ‘Hasan biz bu asgari ücretle nasıl geçineceğiz?’ Asgari ücrete zam gelmeden yemeye, içmeye zam geliyor. Her şey zamlandı. Hep zarardayız.”
- Bornova Belediyesi temizlik işçileri, patronlardan ve hükümetten gelen “Asgari ücret yüksek” açıklamalarına tepkili. Herkesin kredi borçlusu hale geldiğini, aldıkları aylıkların ertesi gün bittiğini anlatan işçiler, en az 2 bin lira talep ediyor.
‘ONLAR ZENGİNLEŞİYOR, İŞÇİ FAKİRLEŞİYOR’
Yaşanan ekonomik sorunun sebebinin yönetenler olduğunu ifade eden Uysal “Kendileri dolarları biriktiriyorlar kasada, kendileri zenginleşiyor, işçileri fakirleştiriyorlar. İşçiler olarak sokaklara çıkıp eylem yapıp, haklarımızı aramamız gerekiyor, yoksa daha da kötü olacağız. Başka bir çözümümüz yok. Asgari ücretin geçinebilmek için 2 bin 500 liradan aşağı olmaması lazım. Kendileri alıyor 10-20 bin TL maaş. Diledikleri yerlerde yaşıyorlar. Biz ise karşıdan bakıyoruz. Markete gidiyoruz, hiç bir şey alamıyoruz. Vay işçinin haline. Bakan ‘Bu ücret çok’ diyor. Kendileri geçinsin bu ücretle o zaman” dedi.
‘HER AY 300-500 TL BORÇLANIYORUM’
Fuat Aldaş: Maalesef bizim taleplerimizi dikkate alan yok. Geçen sene asgari ücrete yapılan zam yetersizdi zaten. 1600 TL talebi bile yetersiz durumda. Geçen aramızda konuşuyorduk. 3 kişilik bir aile sadece günde 3 öğün, birer gevrek, birer peynir, birer çay tüketse, kiradır, faturalardır vs. derken 1700 TL tutuyor diye hesapladık aylık masraflar. Asgari ücret 1600 TL olsa bile yine karşılamıyor. Asgari ücret en az 2 bin TL olmalı bana göre. Her ay 300-500 TL borçlu kalıyorum. Bir sonraki ay başka yerden bulmaya çalışıyorum parayı. Aldığımız para yetersiz. Asgari ücreti belirleyenlere çağrım, ellerini vicdanlarına koyup, asgari ücretin 2 bin TL’ye çıkmasını talep ediyorum.
‘PAZARA KAÇ HAFTADIR GİDEMİYORUZ’
Yüksel Aksu: Bir ayın parasını bir ay önceden yiyoruz. Kredi çekiyoruz mecburen. Eşim çalışıyor, kira vermiyoruz o bile yetmiyor. Dışarıda çocuk okutuyoruz, üniversitede. Hiç bir yere gidemiyoruz, bir nevi ev hapsindeyiz. Aynı elbiseyi uzun süre giyiyoruz. Pazara kaç haftadır gidemiyoruz, eski yiyecekleri tüketiyoruz. Asgari ücreti tespit komisyonundakiler bir pazara, bakkala gidip sorsalar fiyatları. Daha sonra verilecek zammı belirlesinler. Bunların hiç birini yapmıyorlar ki. Her şey çok pahalı, hiç bir şeye yetmiyor. ‘En yüksek asgari ücreti veriyoruz’ söylemi de gerçekçi değil, hayatın bu kadar pahalı olduğu bir ülkede. Hep vergiye kesiyorlar. asgari ücretten kesilen vergi olmasa devlet batacak. Bugün kuyumcu bizden daha düşük vergi oranı ödüyor. Kendileri on binlerce lira maaş alıyor bize 1500-2 bin TL’yi çok görüyorlar.