Eylül 2000’de Birleşmiş Milletler’in 189 ülkesi bir araya geldi ve “Binyıl Kalkınma Hedefleri” adı altında yoksullukla mücadele programı uygulamaya karar verdiler.
2015’e kadar ulaşılması planlanan Binyıl hedefleri arasında şunlar bulunuyordu “Aşırı yoksulluk ve açlığın ortadan kaldırılması,İlköğretim eğitimini tüm dünyada sağlamak, Kadınları güçlendirmek ve cinsiyet ayrımcılığına karşı ilerleme kaydetmek, çocuk ölümlerini azaltmak, anne sağlığını geliştirmek, HIV/AIDS, sıtma ve benzeri ölü mcül hastalıklarla savaşmak, Çevresel sürdürülebilirliği temin etmek, Gelişim için küresel işbirlikleri geliştirmek”
Aradan on yıl–yani bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için ayrılan zamanın 3’te 2’si– geçmiş durumda ancak bu hedeflere ulaşmak bir yana, hedeflerin odaklandığı sorunların çoğu daha da kötüleşti.
20 Eylül 2010’da 140 BM üyesi yoksulluk ve Binyıl hedeflerini değerlendirmek için New York’da bir araya geldiler ancak zirveden hedeflere dair pek de umutlu vaatler çıktığını söylemek zor.
EŞİTSİZLİKLER BÜYÜYOR
New York’daki 3 günlük zirvenin açılışında konuşan BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon 2015 hedeflerine ulaşmadaki ilerlemelerin “kırılgan” olduğunu söyledi. “Özellikle Afrika gibi ülkelerin yoksullukla mücadelede yetersiz kaldığını” söyleyen Ban “ülkeler arasında eşitsizlikler büyüyor” dedi. Ban, herşeye rağmen 2015 hedeflerine ulaşmanın mümkün olabileceğini de savundu.
El Cezire’ye konuşan eski BM İnsan Hakları Konseyi üyesi Mary Robinson ise BM’nin milenyum hedeflerinin uzağında olduğunu ve “bunun temel nedeninin sorunların çözümünde işşizliğin gözetilmemesi olduğunu” dile getirdi. Robinson, zengin ülkelerin yoksulluk probleminde sorumluluktan yoksun davrandığını da ekledi.
MEVCUT SİSTEM YOKSULLUĞA ÇÖZÜM ÜRETMİYOR
Bolivya Başkanı Evo Morales yoksulluğun bazı ülkelerin küresel ticaret sisteminden daha fazla almaya devam etmesi durumunda engellenemeyeceğini kaydetti.
Morales şunları söyledi: “Gelirlerin adaletsiz dağılımı yoksulluğu yaratıyor ve dünyadaki mevcut siyasi ve ekonomik sistem yoksulluğu sonlandıracak bir çözüm üretmiyor”
DÜNYANIN YARISI YOKSUL
Zirvede konuşma yapan Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick 2015’e kadar 350 bin öğrencinin ilk öğretim eğitiminden mahrum kalacağını ve 100 milyon insanın daha temiz içme suyuna ulaşmaktan mahrum olacağını belirtti.
Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan “Yoksulluğu Yeniden Düşünmek; 2010’da Dünyanın Sosyal Durumu” başlıklı raporuna göre dünyada 1.5 milyarın üzerinde insan günde 1.25 dolarla ve 3 milyardan fazla insan günlük 2.5 dolarla geçinmek zorunda. Her on kişiden 8’i ise günlük 10 doların altında bir parayla geçimini sağlıyor. Ve dünyanın en zenginlerinin yüzde 20’si tüm dünyadaki gelirin yüzde 75’ini elinde tutuyor.
HER GÜN BİNLERCE ÇOCUK ÖLÜYOR
Milenyum Hedeflerinde özel olarak atıfta bulunulan çocuklar için de durum parlak değil. BM çocuk kuruluşu UNICEF’e göre her gün 24 bin çocuk yoksulluk nedeniyle ölüyor. 5 yaş altı çocuk ölümleri oranı ise 2009 verilerine göre 8.1 milyon. Dünyadaki 2.2 milyar çocuğun 1 milyara yakını yoksul.
AÇLIK ARTIYOR
Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü FAO’ya göre dünyada 925 milyon insan kronik açlık sıkıntısı çekiyor.
ActionAid isimli gıda yardım örgütü rapora ilişkin değerlendirmesinde “Bu zamanda kutlama yapmak zor. Açlıkla mücadele küresel gıda krizinin olduğu dönemlerden daha iyi düzeyde değil” demişti.
Küresel yardım kuruluşu Oxfam’da gıda krizinin çözülmemesinin arkasında “siyasi irade eksikliği” olduğunu vurgulamış “10 yıl önce dünya liderleri açlığı 2015 yılına kadar yarıya düşürme sözü verdi ama halen bu hedefin uzağındayız. Yine de biliyoruz ki mümkündür. Siyasi irade eksik olan tek unsurdur” değerlendirmesinde bulunmuştu.
YAŞAR: SİLAHA VAR AÇLIĞA KARŞI MÜCADELEYE YOK
Sabah gazetesi ekonomi yazarı Süleyman Yaşar da bugün ki köşesinde Binyıl Kalkınma hedefleri ve dünyadaki açlık/fakirlik oranlarına yer verdi.
Yaşar yazısında “BM’nin 2000 yılında başlattığı Binyıl Kalkınma Hedefleri Programı’na göre, 2015’te dünyada fakirlik ve açlık azaltılacak, sağlık standartları yükseltilecek. Bu amaçla zengin ülkelerin bir miktar parayı fakir ülkelere aktarması gerekiyor. Ama bu para yıllardır bir türlü aktarılamıyor” ifadelerine yer verdi.
Zengin ülkelerin 2010’da 60 milyar dolar vermeyi planladığını ama bu rakamın 45 milyar dolarda kaldığını belirten ve ABD’nin Körfezdeki Arap ülkelerine 123 milyar dolarlık silah satışı yaptığını hatırlatan Yaşar ” Oysa bu 123 milyar dolarla, insanı öldürmek yerine, yaşatmak için neler yapılabilir! Düşünün bu miktarda bir para, açlıktan kırılan Afrika’nın açlık ve sefalet sorununu çözer. Afrika’da yılda bir milyon çocuk açlık ve hastalıktan ölüyor…Anlayacağınız savaşa para harcıyorlar ama barışa bir türlü yatırım yapmıyorlar” diyor.
ADALETLİ BİR DÜNYA OLMADAN SORUNLAR ÇÖZÜLMEYECEK
Yaşar yazısını şöyle sürdürüyor: