“Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısı, sanırım ilk kez 1997’de Erdoğan cezaevine girince söylenir olmuştu. Sonra da malum, AKP’nin her mitinginde söylenen bir parti marşına dönüştü.
Erdoğan, yollarda 30 yıl beraber yürüdüğü, yağan yağmurda beraber ıslandığı yol arkadaşlarının hemen hepsini yolda bıraktığı halde şarkıyı o haliyle söylemeye devam etti. Şimdi mesela Fetullah Gülen, mesela Abdullah Gül, ya da Ahmet Davutoğlu veya Ali Babacan, şarkıyı acı bir tebessümle anımsıyorlardır muhtemelen… Erdoğan ise, kalabalık çıktığı bu yolda, herkesi eleyip sarayında yapayalnız kalmamış gibi davranabiliyor hala…
Muhaliflerine bakılınca ise tam tersini görüyoruz:
Ülkenin yarısından fazlasını temsil eden büyük bir kalabalık var, ancak aynı hedefe herkes tek başına yürüyor. “Yahu gelin beraber yürüyelim, beraber ıslanalım bu yollarda” denildiğinde herkes ıslık çalarak öbür tarafa bakıyor. Oysa talepleri, çıkarları, hedefleri bir:
Barış içinde birarada yaşamak, çok partili parlamenter demokrasi, adil bir kamu otoritesi, sosyal devlet, laiklik, düşünce ve basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, kadın-erkek eşitliği… Ülke bir yangında kavrulurken bu 6-7 ilke etrafında buluşmak bu kadar mı zor?
Milletvekilleri tutuklanan HDP’liler, adalet talebiyle yürüyüş kararı aldığında, milletvekilleri tutuklanan CHP’liler, “Biz üç yıl önce yürüdük, siz buyrun” diye kenara çekiliveriyor. Birlikte yürümeyi, hadi yürümekten geçtim, birlikte görünmeyi başarsalar, iktidarın yaydığı nefret havası bir ölçüde dağılacak, insanlar umutlanacak; ama olmuyor. Akşener’in evi basıldığında tüm muhalif liderler yanına koşsa, Demirtaş’ın eşi sözlü tacize uğradığında lider eşleri onun yanında saf tutsa, Kılıçdaroğlu’na taş yağdığında diğerleri önünde siper olsa iktidar gerilemez mi? ezilenler cesaretlenmez mi? 5 lider, en insani temellerde bile bir araya gelemeyecekse, bu toplumu nasıl bir arada tutacaklar? Nefretle bölünmüş insanları nasıl kucaklaştıracak, nasıl bir mutabakat oluşturacaklar. Bu yollarda beraber ıslanmak için daha ne kadar TOMA suyu dökülmesi lazım?