İngiltere gazetelerinde bu sabah İşçi Partisi’nde Gordon Brown’ın istifasının ardından boşalan genel başkanlığa Ed Miliband’in seçilmesine ilişkin haber ve yorumlar öne çıkıyor.
Guardian, Miliband’in, Tony Blair ve ekibinin şekillendirdiği, daha liberal çizgideki ”yeni İşçi Partisi” devrinin geçtiği sözlerinin altını çizerken, İşçi Partisi’nin yeni liderinin, sola ve sendikalara ağabeyi David Miliband’den daha yakın olduğu için ”Kızıl Ed” olarak anılmasına itiraz ettiğini kaydediyor.
Miliband, sendikaların güdümünde olacağı yolundaki suçlamalara ”kimsenin adamı” olmadığını belirterek yanıtlayıp kucaklayıcı mesajlar vermeye özen gösterirken, Guardian, bu bağlamda partinin yeni liderinin yarın parti konferansında yapacağı konuşmanın önemli olduğunu, özellikle bütçe açığının azaltılması ve kamu kesintileri konusunda söyleyeceklerinin dikkatle izleneceğini kaydediyor.
Independent de, Miliband’in sendikaların dayatmalarına teslim olmayacağını göstermesi gerektiğini, ancak temsil ettiği kesimlerin meşru kaygılarına sırtını dönmesinin de beklenemeyeceğini belirterek, Miliband’in zaferini sadece sendika desteğine bağlanmasının doğru olmadığını vurguluyor.
Ağabeyi, rakibi David Miliband’in Blair’in varisi olarak görüldüğünü ve yeni İşçi Partisi ideolojisi ve Irak savaşıyla yakından ilişkilendirildiğini anımsatan Independent, ayrıca David Miliband liderlik mücadelesi için şansın iki kez ayağına geldiği halde bunu teptiğini anımsatıyor.
Miliband’in gölge kabinede görev alıp almayacağı konusunda farklı haberler var basında.
Independent ise, David Miliband’in geleceğini İngiltere siyasetinin dışında aramasından yana.
Kardeşi, yeni lidere gelince, ”gündemindeki öncelikli sorun partinin vitrini görüşünde” Independent.
”Partiyi şimdi Ed Miliband şekillendirecek. Zaferinin yanısıra koşullar da kendisinden yana. Seçim hezimeti ve eski lider kadrosundaki rekabetin ardından parti şimdi bütünleşme havasında. İşçi Partisi kendisinin liderliğinde ağabeyinin öngördüğünden daha farklı bir parti olacak. Daha taze, ileriye bakan ve yaratıcı olma potansiyeli var. Ama acil görev muhalefet… Son 10 yılda bizim parlamenter sistemimizin eksikliğini en fazla hissettiği güçlü, hedefleri olan bir muhalefet oldu. Ed Miliband hakkındaki yargı, bu muhalefet gereksinimini karşılayıp karşılayamamasıyla verilecek.”
Muhafazakar basın eleştirel
Muhafazakarlara ve İngiltere sağına yakın Times ve Daily Telegraph gazetelerinde ise, Miliband’in ideolojik duruşuna yönelik eleştirel bir yaklaşım var.
Telegraph, Miliband’in partinin sola kaymayacağı söylemine karşın üst gelir grubuna uygulanan vergilerin arttırılması, bankacılık sektöründe daha sıkı denetim ve işçiler için yeni sendikal hakların getirilmesi planlarından bahsetttiğini kaydediyor.
Gazete, ayrıca Miliband’in önümüzdeki günlerde İngiltere’de yapılacak kamu sektöründeki grevlere karşı çıkmadığının da altını çiziyor.
Times gazetesi ise, manşetinden duyurduğu haberinde partinin sola kayacağı endişesinin İşçi Partisi’ne milyonlarca sterlin bağışlamış olan ve yarışta David Miliband’i destekleyen iki işadamının partinin haftasonu başlayan konferansına katılmaktan kaçınmalarına yol açtığını aktarıyor okurlarına.
Kuzey Kore’de veliaht seçimi
Independent, bu sabah Miliband ve İşçi Partisi dışında bir manşetle çıkan tek gazete.
Gazeteci David McNeill, kimliğini gizleyerek bir pazar yerinden izlenim derlerken gözaltına alınmış, bir süre gözaltında tutulduktan sonra da filmleri alınarak serbest bırakılmış.
Kuzey Kore’yi bu hafta uluslararası gündemin başına taşıyacak gelişme ise, ülkenin yeni liderini belirleyecek konferans olacak.
Toplantı yarın başlıyor, en güçlü aday Kim Jong İl’in İsviçre’de eğitim görmüş, 27 yaşında olduğu tahmin edilen oğlu Kim Jong-un.
Independent, Kuzey Kore’de geçiş döneminin barışçı olması şart diyor:
”Kapalı, tek parti rejimlerinde geçiş dönemlerinin riskli olduğu kabul edilmeli. Rejim ne kadar kapalı ve diktatör baskısı ne kadar büyükse risk de o denli artar. Dolayısıyla, bu toplantıdan ne çıkarsa çıksın, umud edilen, Kuzey Kore’deki değişimin barışçı olmasıdır. Bu ülke halkı kendilerine çok uzun zamandır dayatılan yokluklardan daha iyisini, daha açık, daha az paranoyak, bölgeyi daha da güvenli hale getirecek bir rejimi hak ediyor.”
Migren’e tedavi umudu
Daily Telegraph, migren hastalığının tedavisi yönünde çok önemli bir adım atıldığını duyuruyor okurlarına bu sabah:
”İngiltere’de kadınların yüzde 18, erkeklerin de yüzde 8’i migren hastası. Şu ana kadar da migrene neden olan genin hangisi olduğu bilinmiyordu.”
”Ancak Oxford Üniversitesi’nden araştırmacılar, 110 migren hastası ve yakınları üzerinde yaptıkları incelemelerin ardından insan beyninde ağrıları denetleyen geni tespit ettiklerini söylüyor.”
”TRESK olarak adlandırılan bu genin insan beyinde ağrı sinirlerini kontrol ettiği ve arızalı olduğunda da, migren hastalarının ağrı eşiğini ışıktan, sesten ve hatta bir dokunuştan bile rahatsız edecek ölçüde aşağı çektiği düşünülüyor.”