Washington Post Afganistan’da görevli bir grup Amerikan askerinin Afgan sivilleri zevk için öldürmekle suçlandığını hatırlatıyor. Gazete, bu olayda yetkilileri de yeterli önlemi almamakla suçluyor.
“Suçlanan herkes, suçu kanıtlanan kadar masumdur ve her suçlananın yargı önünde kendini savunma hakkı vardır. Ancak bu olayda, ordunun başlattığı soruşturma sadece iddia konusu olan suçlarla sınırlı kalmamalıdır. Çeşitli sorumlu makamlara yapılan uyarıların niçin dikkate alınmadığı da soruşturulmalıdır. Afganistan’da savaşın başarısı, sokaktaki Afgan vatandaşının hükümetin ve Batılı müttefiklerin kendilerine güvenlik ve adalet sağlayacağına, onları Taliban’dan koruyacağına ikna edilmesine bağlıdır. Bu nedenle, söz konusu askerlerin işlediği iddia edilen türden suçlarla ilgili uyarılar göz ardı edilemez.”
New York Times Amerikan ordusunda askerlerin eşcinsel olduklarını söylemelerini yasaklayan yasanın Senato’da iptal edilmemesini eleştiriyor. Gazete, ‘sorma-söyleme’ olarak bilinen yasanın orduya zarar verdiğini savunuyor;
“Eşcinsel askerlerin cinsel kimliklerini açıklayarak görev yapmalarının orduya zarar vereceğine ilişkin hiçbir kanıt bulunmadı. Ancak federal bir yargıç, bunun tam tersinin doğru olduğunu ortaya koydu. Yargıç Virginia Phillips’e göre, sorma-söyleme politikası son 16 yılda 16 bin yetenekli askerin ordudan ayrılmasına ve bazı kritik görevlerde asker sıkıntısı yaşanmasına neden oldu. Ordunun bu adaletsiz politikasını, bu seçim ortamında kaldırmak mümkün değilse de, bir başka çıkış yolu bulunabilir. Obama yönetimi, yargıç Phillips’in bu politikanın anayasaya aykırı olduğu yönündeki kararını temyize götürmemeyi ve eşcinsel askerlerin ordudan ihraç edilmesine son vermeyi tercih edebilir.”
Christian Science Monitor Ermenistan’ın bağımsızlığının 20. yıldönümü nedeniyle yazar Garin Hovanissian’ın bir değerlendirmesine yer veriyor. Yazar, Ermenistan’da yolsuzluk ve umutsuzluğun egemen olduğunu belirtiyor;
“20 yıl önce her şey mümkündü. Ancak çok kısa bir süre içinde tarihin gölgesi Ermenistan’ın üzerine düştü. Sermaye, ortadan kayboldu. Musluklar kurudu. Ülkeye giren besin maddeleri, artık gelmez oldu. Ve aniden Ermeniler, ilk kez nerede yaşadıklarının farkına vardılar. Batıda, cezasız kalmış 1915 soykırımının anılarının hala yaşadığı, şiddet dolu bir geçmişleri olan Türkiye vardı. Doğuda, tarihi Ermeni toprağı olan Dağlık Karabağ’ın işgalcisi Azerbaycan ile savaş ihtimali sürüyordu. Bir halkın tek amacının varlığını sürdürmek olması tehlikeli bir şeydir. Ancak bağımsızlık sonrasında Ermenilerin başına gelen tam da buydu… Umutlarını, amaçlarını ve inançlarını kaybettiler.”
Los Angeles Times para değerini manipüle etmekle suçlanan Çin’e karşı gümrük duvarlarının yükseltilmesini isteyen bir makaleye yer veriyor. İşletme profesörü Peter Navarro imzalı makalede, Çin’le iş yapan Amerikan firmalarına da sert eleştiriler yönelitiliyor;