Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından GDO Yönetmeliğinde 20 Kasım 2009 tarihinde yapılan değişiklikle ‘26 Ekim 2009 tarihinden önce kontrol belgesi almış’ ürünlerin ithalat aşamasında denetleme kapsamından çıkartıldığını, Ocak 2010’da ise bu muafiyetin süresinin genişletildiğini ve ‘20 Ocak 2010’dan önce kontrol belgesi almış” ürünlerin 1 Mart 2010’a kadar ülkeye serbestçe girişine izin verilmesi ve denetim sisteminden muaf olduğunun düzenlendiğini ifade etti.
Söz konusu ertelemelere ilişkin Danıştay’da açtıklarını kaydeden Günaydın, davalarda, çevre ve insan sağlığı yönünden risk oluşturabilecek durumlarda, risk oluşturan hallerin kazanılmış hak kapsamında korunamayacağına hükmedildiğini ve yönetmeliğin 1 Mart 2010’a ertelemeye ilişkin düzenlemelerinin yürütmesinin durdurulduğunu ifade etti.
‘Ticaret ve rant için…
Bilgi Edinme Başvurusu yoluyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığından aldıkları verilere göre, 26 Ekim-16 Aralık 2009 tarihleri arasında düşük seviyelerde seyreden mısır ve soya ithalatının yönetmelik değişikliklerinin ardından katlanarak arttığını belirten Günaydın, gıda ve yemlik mısır ithalatının yaklaşık 18 bin tondan 80 bin tona, yemlik soya ithalatının da 10 bin tondan 294 bin tona çıktığına dikkati çekti. 1 Mart 2009-1 Mart 2010 döneminde ayrıca 93 bin ton kolza ve 105 bin ton pirinç ithal edildiğini anlatan Günaydın, GDO’lu ürünler konusunda ticaret ve rant için milyonlarca insanın sağlığının riske atıldığını savundu. Ortaya çıkan tablonun çok güçlü bir lobi faaliyetinin sonucu olduğunu savunan Günaydın, bu lobinin siyasal ve iktisadi etkileri bulunduğunu, kendilerinin de telefonla tehditler aldıklarını söyledi.
(Radikal)