Türkiye hızla bir iç savaşa sürüklenip HDP’li vekillerin dokunulmazlığını kaldırmayı tartışırken HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş ABD’ye uçtu.
Obama yönetiminin bir süredir Türk yönetimine yeni bir çözüm masası kurulması yönünde baskı yaptığı kamuoyunun bilmediği bir sır değil. AKP Hükümeti olası bir çözüm sürecini dokunulmazlık, laiklik ve şiddet ortamının arttırılması üzerinden daha başlamadan bitirme çabasında.
Obama yönetimi çözüm masasının kurulması için Türk yönetimini sıkıştırıyor. Demirtaş Beyaz Saray’da üst düzey kişilerce karşılanacak.
Bu Türk yönetimine mesajdır.
Türk yönetimi Kürt siyasetini Ankara’dan atmaya çalışırken Amerika Yönetimi aynı masada olduğunun fotoğrafını veriyor. Türk yönetimi masadan kaçarken Kürt tarafı Obama yönetiminin çabasını desteklediğini ve ABD arabuluculuğunda masaya oturmaya hazır olduğunu deklere etti.
Ancak çözüm masasının yeniden kurulması için bir normalleşme gerekiyor. Bu yönde bir belirti yok aksine gerilim ve çatışma şiddetleniyor.
Türk yönetimi Rojava’ya karşı saldırı halindeyken Amerika yönetimi Rojava demokratik güçleriyle işbirliği yapıyor. Son olarak 250 personelini buraya gönderme kararı aldı. Kürt politikasında Türk yönetimi ilk defa yalnız.
Ancak ortada bir masa yok ve kurulursa da eski masa olmayacak.
Çözüme gidecek yolda yeni parke taşlarına ihtiyaç var.
Bunların başında
1-) Türk yönetimi askeri operasyonlarını bitirir;
2-) Şehirlerin içini tanklardan temizler;
3-) üçüncü bir tarafın arabuluculuğu geliyor.
Hükümet başından beri bölgesel krizin sürdürülebilir olmasına güveniyor.
1-) Suriye’de DAİŞ’in yenilmez olduğunu ve Rojava’nın istikrara kavuşamayacağına;
2-) Suriye’de krizin derinliği nedeniyle ABD, Kürtler ve bölgesel güçlerin kendisine mecbur olduğuna inanıyor.
Oysa Irak’da Musul operasyonu başladı ve Suriye’de kilit pozisyonda olan Cerablus kuşatılmış durumda ve DAİŞ geriliyor. Rojava yönetimi uluslararası alanda meşruiyetini arttırıyor ve istikrar güçleniyor.
Temmuz 2015’te başlayan saldırıların iki amacı vardı:
1-) Rojava’da ortaya cıkan statüyü yok etmek ve Bakur’da gelişecek çatışma üzerinden kriminalize etmek.
2-) Bakur’da güçlenen Kürt özgürlük hareketini ve demokratik gücleri zayıflatarak diz çöktürmek.
Kimsenin diz çöktüğü yok.
Ne Rojava sistemi kriminalize oldu ne özgürlük çabası azaldı. Dolayısıyla AKP Hükümetinin sindirme stratejisinin başarı şansı yok.
Çatışma stratejisi Türkiye’yi ciddi bir krize sokmuş durumundadır ve sürdürülebilir değil.
İktidar çözüm yönünde yeni bir strateji geliştirmek durumundadır.
Mevcut stratejinin devamı krizi derinleştirir.
Hükümetin Demirtaş’ın ABD temaslarını ve mesajlarını dikkatle izlemek ve yeni bir tavır alması gerekecektir.