Barış İçin Vicdani Ret Platformu üyeleri, Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelerek toplu mezarlara ilişkin basın açıklaması yaptı.
Platform üyeleri, “Bosna’dan Mutki’ye toplu mezarları yaratan orduya hayır/ Askere gitme kardeş kanı dökme” yazılı pankart açtı.
Ercan Aktaş, yaptığı açıklamada, 1992-95 yılları arasında yaşanan Bosna Savaş’ında 100 binden insanın yaşamını yitirdiğini, 2 milyondan fazla insanın dan yaşadığı yerleri terketmek zorunda kaldığını hatırlattı.
Bosna’da toplu mezarların açılıp kemiklerin ailelerine teslim edildiğini ve suçlu bulunan Sırp katillerinin geç de olsa yargılandığına işaret eden Aktaş şöyle konuştu:
“Aynı tarihlerde bu ülkede de korkunç bir savaşın en kanlı, en vahşi katliamları yaşandı. Binlerce Kürt ve Türk genci dağlarda ovalarda katledildi. Bu katliamlar şehirlerde de devam etti. Hapishaneler adeta bir toplama kampı gibi acımasız işkence merkezlerine dönüştürüldü. “
“Peki bu savaş bitti mi? Kanayan yaralar sarılıp acılar dindirilmeye çalışılıyor mu? Bu katliamları yapanlar, yani bizim Miloseviçlerimiz, Karadziçlerimiz soykırım yapmaktan suçlu bulundular mı?” şeklinde sorular soran Aktaş, savaşın son bulmadığını ifade etti, “Hala barışa çok uzağız” dedi.
Aktaş, bugüne kadar çıkan mezarların yok sayılıp üzerinin örtüldüğünü ifade ederek, ancak Bitlis’in Mutki ilçesinde, askeri birliğin çöplüğünde ortaya çıkan 20 cesetin yaşanmış gerçekliğe kapı açtığını kaydetti.
Devlet yetkililerin diğer ülkelerde yaşanan benzer olayları kınadıklarını hatırlatan Aktaş, “Başbakan, devlet yetkilileri o insanların acılarını paylaştıklarını söylüyor. Ama kendi insanlarının acılarından haberleri bile yok” dedi.
Aktaş taleplerini şöyle dile getirdi: “Bu savaşın son bulmasını istiyoruz. Yaşananlar inkar edilmesin, üzerine gidilip açığa çıkarılsın. Katliamlar ve sorumluları ortaya çıkarılsın.”
Kürt halkının acılarının paylaşılması gerektiğini vurgulayan Aktaş, “Çözüm yeni ordular kurmakla sağlanamaz. Savaş bir çıkmaz yoldur, cinayettir. Bu savaşa ortak olmayalım” ifadelerini kullandı.
Eylemde sık sık “Sorumlular yargılansın”, “Barış için vicdani ret”, “Askere gitme kardeş kanı dökme” sloganları atıldı.