Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dindarların karşısına oturttuğu “tinerci” çocuklar, çaresizlik içinde yaşıyor. 11 yılını sokakta geçiren, 2 yıldır rehabilitasyon süreci yaşayan Efkan Bilge (22) sokaklarda yaşadıklarını anlattı.
Annesini kaybettikten sonra İzmit’te bir çocuk esirgeme kurumuna yerleştirilen Efkan Bilge, gördüğü şiddetten kaçarak sokakları kendisine mekan tutmuş. Bilge, “6 yaşında yuvaya verildim. Gördüğüm şiddet yüzünden kaçtım, İstanbul’a geldim. Sokakta kalmaya başladım ve tinercilere sığındım. Onların yanında madde kullanmaya başladım. Bir süre sonra insanlardan para istemeyi de öğrendim” diyerek hayatını özetliyor. Köprü altlarını, boş kalmış harabe evleri ve parkları mesken tuttuklarını söyleyen Bilge, “Çok sağlık sorunu yaşadım. Tiner, hap derken sürekli uyuşuyor ve sabaha kadar uyumuyordum. Küçük olduğum için sokakta kalmaya bile korkuyordum. Kendimi asmayı bile düşündüm” dedi.
Kimse yardım etmedi
Tinerden ve sokaktan kurtulmak için girişimlerde bulunduğunu ancak sonuç alamadığını söyleyen Bilge, şöyle dedi: “Bir keresinde Tuzla’da bulunan İstanbul Sokak Çocukları Meslek Edindirme Kurumu’na yerleştirildim. Oradan kaçtım, tekrar girmek için başvurdum, almadılar. Üç kere gittim, kapının önüde yattım yine almadılar. Sonra askere aldılar, 9 gün sonra kaçtım…” En çok parkta yatarken sorun yaşadığını belirten Bilge, “Cumhurbaşkanı ya da Başbakan geleceği zaman bizi tekme tokat karakola götürüyorlardı. Onlar gittikten sonra akşam 6’da tekrar sokağa bırakıyorlardı. Sonra polise puan sistemi getirildi. Biz de 10 puan ettiğimiz için hergün rahatsız edilmeye başlandık.”
Ailemi çok özledim
En çok babasını özlediğini belirten Bilge, “Çalışıp arkadaşlarıma bir ev açmak istiyorum. Ben kurtulduysam onların da kurtulmasını istiyorum” diyor. Başbakan’ın konuşmasına da değiniyor Bilge: “Sokakta neden kalıyoruz, ne durumdayız, ne çekiyoruz, ne yiyip içiyoruz, kimse bilmiyor. Düşün, sadece bir yatak, 20 kişi beton zeminde. Bizim yaşadıklarımızı Başbakan görse bunları söylemez. Gelip görmesini çok isterdim.” diyor ve insanların sokak çocuklarından korkmamalarını onlara sahip çıkmalarını istiyor.
Çoğunluğu Kürt ve Roman
Evini Efkan’a açan ve hayatının büyük bir bölümünü sokak çocuklarıyla geçiren gazeteci Kadir Bal ise, bu çocukların büyük bir bölümünün Kürt coğrafyasında yaşanan savaşın mağduru olduklarını belirterek şunları söyledi: “Özelikle metropollerin varoşlarında yaşayanların çocuklarıdır. Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan savaştan dolayı yaşanan köy boşaltmalar, göç, tehcir sonucu buralara gelen insanların çocukları yoğunlukta. Roman çocukları ve Kürt çocuklarında dışlama ve ötekileştirme çok önemli bir görünürlük sergiliyor. Tabii, Türk ailelerin de çocukları var. Çocuklar sıklıkla cinsel tacizle karşı karşıya kalıyorlar. Biraz daha büyüdüklerinde bu sefer hırsızlık şebekelerinin eline düşüyorlar. Hayata tutunabilmişse iyi bir mafya, soyguncu, vurguncu, hırsız oluyor. Tutunamayanlar ise tinerci oluyor.”
Sedat YILMAZ
Özgür GÜNDEM