Cumhuriyet’ten Mahmut Lıcalı’nın haberine göre, Parlamento adına kamu kurum ve kuruluşların yıllık bütçelerini denetleyen Sayıştay, 2010 yılında kabul edilen yeni düzenlemenin ardından 5 yıl içinde kendi raporlarında pek çok usulsüzlük ve yolsuzluk iddiası bulunmasına karşın hiçbir kamu kurum ve kuruluşu hakkında suç duyurusunda bulunmadı. 2010 yılından sonra yolsuzluk iddiaları yargıya taşınmak yerine Sayıştay raporlarında yalnızca “öneri” olarak yer aldı.
Başka bir deyişle yolsuzluk iddiaları AKP çoğunluğundaki Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu’ndaki görüşmelerde önerilerin oylanmasıyla aklandı.
Sayıştay’ın son yıllarda etkisizleştirildiği eleştirileri yapılırken, 2011 ve 2012 yılı döneminde bazı kamu kurum ve kuruluşlarının raporlarının hiç gönderilmemesi, bazılarının da eksik gönderilmesi eleştiri konusu olmuştu. Parlamento adına denetleme görevi sorumluluğu bulunan Sayıştay aynı zamanda suç teşkil eden fiillerin oluşması durumunda ilgili kamu kurum ve kuruluşu hakkında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmakla da yükümlü bulunuyor.
KİT Komisyonu’nun CHP’li üyesi Alaattin Yüksel’nin bugüne kadar KİT’ler hakkında yapılan suç duyuruları, hangi suçlamaların bulunduğu ve dava süreçleriyle ilgili bilgi verilmesini talep etmesi üzerine Sayıştay Başkanlığı, TBMM’ye bir yazı gönderdi. . Buna göre Sayıştay, 2004’ten 2010’a kadar 26 suç duyurusunda bulunulmuş.
2010 yılında Sayıştay Yasası’nda yapılan düzenlemenin ardından suç duyurusunda bulunma mekanizması birdenbire kesildi. Suç teşkil eden fiillerin belirlenmesi durumunda suç duyurusunda bulunulmasına yönelik hüküm 2010’dan sonra işletilmedi.
Sayıştay’ın 2010’dan sonra hiç işletilmeyen maddesine göre, Sayıştay suç teşkil eden fiillerin oluşması durumunda ilgili kamu kurum ve kuruluşu hakkında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunabiliyor.