Aktif mücadele hayatımın büyük bir bölümünü Kürd ve Kürdistan gerçekliğinden uzak yaşadığım, zorba, işgalci devletin Kürdistan’da taş üstünde taş bırakmadığı zamanlarda milletimin her türlü baskı, imha, inkâr ve asimilasyona maruz kaldığı dönemlerde ve yakın tarihe kadar bu zulümlere duyarsız kaldığım için…
Sahip olduğum İslami algının özünde adalet olmasına rağmen, adaletli bir yaklaşım ortaya koyarak mazlum milletimin safında yer alıp zalimlerin karşısında duramadığım için…
Milletimin, dolayısıyla benim dilim, rengim, kültürüm ve doğal haklarım bir takım ideolojik ve dinsel değerler üzerinden yok edilmeye ve beni ben olmaktan çıkarıp kendileştirenlere karşı dik duracak bilgi ve bilinci edinemediğim için.
Milletimi inkâr eden Türk İslamcılığı çatısı altında çalışmalar yapacak özveriyi ortaya koyduğum halde, siyasi, politik, sosyal ve eğitim alanında kendi milletimin geleceğini inşa edebilmek gayretini göstermediğim için.
AKP’nin kuruluşu için heyecanlandığım, ilk seçiminde gönüllü olarak sandık başlarında müşahitlik yaptığım… AKP’yi alkışlayıp propagandasını yaparak kendi coğrafyamda Türkçülük hastalığına bulaşmışları meşrulaştırma çabalarının içinde bulunduğum için.
Yılarca İslam’a olan samimiyetimden dolayı İslamcılığa oynayan Türk İslamcılarının gerçek Türkçülük hastalığına bulaşmış yüzlerini görmediğim, görmek istemediğim ve onların yanında durduğum için.
Adalet ve özgürlük dediğim halde, adil bir duruş ortaya koyabilecek bir iradeyi inşa edebilecek çalışmaları yapmadığım ve yapanların yanında yer almadığım için.
Kürd milletinin ezilmişliğini PKK’nin ideolojik düşüncesine karşı tutunduğum tavır üzerinden değerlendirerek, Kürd milletine yapılan haksızlıkları, zulümleri ve hak tecavüzlerini görmezden geldiğim için.
Kürdistan’da Kemalist zorba devletin ve yerel unsurlarının Kürd milletini yozlaştırma çabalarına karşı gücüm yettiğince, etkisizleştirme çabasını ortaya koyamadığım için.
Yılarca Müslümanlar kardeştir söylemi üzerine kurulmuş suni kardeşlik yalanına kanarak yanı başımdaki kardeşlerim ve milletim olan Kürd milletinin uğramış olduğu imha, inkâr ve asimilasyonları görmediğim ve önceliklerimi öteleyerek iyilik edeyim derken bir hak gaspına suç ortağı olduğum için.
Coğrafyam kan ağlarken, evlerine ekmek götürebilmek için Roboskî’de Kürd gençleri devletin kanlı eliyle katledildiğinde yeterince duyarlılık göstermediğim için.
Evet…
Tüm bu eksilerim, hatalarım, aklıma gelmeyen diğer hatalarım ve yapmam gerekirken yapmadıklarım için Kürd milletinden, Kürdistan’dan ve bu coğrafyada, yanı başımda zulme uğrayanlardan, kısaca sesine ses vermediğim/veremediğim tüm mazlumlardan özür ve helallik diliyorum…
***
Artık bundan sonra öncelikle Kürd milleti ve Kürdistan başta olmak üzere, yeryüzü coğrafyasında küresel ve bölgesel emperyalistlerin karşısında, adaletten ve hakikaten sapmamak çabası ile, mazlum ezilenlerin yanında yer alarak insani yürüyüşüme devam etmeyi daha vicdani ve ahlaki buluyorum.
Bu yürüyüşümde önceliklerimin başına Kürd ve Kürdistanı alarak, kendi milletimin geleceğini adalet, sevgi ve muhabbet ile kucaklayıcı, bütünleştirici değerler üzerinden nasıl inşa edebilirim düşüncesini geliştirmenin ve bu düşünceyi eylemselleştirecek adil bir yürüyüşü ortaya çıkarmanın mücadelesini vermeyi hedef ediniyorum…
Abdurrahman ALMAZ – evrenselvicdannsesi.com
28/03/2013 SİİRT