Alevi açılımın ardından tekrar ülke gündemine oturan ‘zorunlu din dersi’ tartışılmaya devam edilirken, Milli Eğitim Bakanlığı, din dersi verilen alanları artırmak peşinde.
Normal çocuklara din dersinin zorunlu olduğunun tartışıldığı bir dönemde Milli Eğitim Bakanlığı otistik çocuklara da din kültürü ve ahlak bilgisi dersini zorunlu hale getirdi. Kasım ayında gelen bir genelge ile otistik çocuklara da din dersi vermeye başlayan öğretmenler, hem bu kararının uygulanmasının mümkün olmadığını söylüyorlar, hem de bu çocukların en fazla ihtiyaç duyduğu beden eğitimi dersinin saatinden çalınmasına tepkililer.
ÖĞRETMENLERDEN ZAYIF NOT
Nuran Çelik’in oğlu Zeytinburnu Otistik Çocuklar Eğitim merkezinde okuyor. Çocuğunun karnesini eline aldığında, “Oğlum takdir almış bütün dersleri 5 ama din kültürü dersi 2. Benim oğlumun dini zayıfmış” deyip gülüp geçmiş. Sonra başka bir arkadaşının da şaşırması üzerine okulu aramış ve nedeninin sormuş: “Otistik çocuklara soyut kavramları anlatmak mümkün değil, biz bakanlığın kararına tepki olsun diye öyle yaptık” yanıtı almış.
SOYUT KAVRAMLAR ÖĞRETİLEMİYOR
Nuran Çelik oğlunun öğretmeni ile arasında geçen telefon konuşmasını şöyle anlatıyor; “Aslında bize bırakılsa, danışılmış olsa otistik çocuklara soyut kavramlar üzerinden ders verilemez derdik. Allah kavramı soyut bir kavram. Bu çocuklara ne yaparsanız yapın bu kavramları anlatamazsınız dedi bana.”
Beden Eğitim dersinde 4 saatten 3 saate indirilerek Din Kültürü dersi konulduğunu belirten Çelik, okulda din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olmadığı içinde bu derse beden eğitim öğretmeninin verildiğini kaydetti.
Okuldaki öğretmenlerinde bu karardan rahatsız olduğunu, şeklen 5 vermek yerine 2 vererek karara tepki göstermeyi amaçladıklarını anlatan Çelik, “Din dersi benim çocuğumun ders saatlerinden çalmak demektir. Haftadan bir saat de olsa. Bu yapılacağına resim, beden, müzik dersinin saati artırılabilir” diye konuştu.
AMERİKADA 40 TÜRKİYE’DE 25 SAAT
“Amerika’da yapılan araştırmada haftada 40 saat ders alan çocuklarda normale en yakın olma oranının arttığı tespit edilmiş. Bizim çocuklarımız haftada 25 saat ders alıyor. İdealin altında alıyor. Özel eğitim verenlerin günlük saatini de 6’ya indirdiler. Bunları artırmak yerine din dersinin konulması din öğretmenlerine kontenjan açmaktan olsa gerek diye düşünüyorum” diyen Çelik, bu uygulamadan vazgeçilmesini istiyor.
HAFTADA BİR PSİKOLOJİK DANIŞMAN
Oğlunun okulundaki mevcudun 80 olduğunu ve sadece bir gün psikolojik danışman geldiğini ifade eden Çelik, bu danışmanın dört gün başka normal bir okula gittiğini ifade ederek, “80 çocuğa bir psikolojik danışman gönderilmiş, bunu 4 gün başka okula göndermek doğru değil. Tamam o çocukların da psikolojik danışmana ihtiyacı olabilir ama bu otistik çocukların daha çok ihtiyacı var. Onların danışmanını alarak yapmamaları gerekiyor” dedi.
Özel eğitim öğretmeninin sayısının da az olduğunu, bu konuda devletin sistemli bir çalışma yapması gerektiğini düşünen Çelik, emekli olmuş öğretmenlere üç ay eğitimle bu okullara gönderilmesinin doğru olmadığını, 4-5 yıl okuyanla üç ay eğitim alanın aynı noktada olmayacağını söylüyor. Otistik çocukları eğitmenin para için yapılacak iş olmadığını kaydeden Çelik, duygunun olması, empati kurulması gereken bir iş olduğunu kaydetti. Çelik, “Geçen yılki gözlemlerimden milli Eğitim bakanlığına bir dilekçe yazdım.
Yaz aylarında bu çocuklar eğitimsiz kalıyor. 3 ay boyunca. Ve mevcut davranışlarında gerileme oluyor. Otistik çocuklara da diğer çocuklar gibi 3 ay tatil verilmesi eşitlik değilş çünkü bunların eğitiminin kesintisiz olması gelişimleri için yararlı olacaktır. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığının bir düzenlemeye gitmesi gerekiyor” diye konuştu.