Diyarbakır Şubesi, faili meçhul cinayetlerin ve kayıpların açığa çıkması, toplu mezarların bir an önce açılması için 28 Mart 2011 Pazartesi günü Siirt’te bulunan Newala Kasaba’ya yürüyüş düzenleyecek. Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde yapılan basın açıklamasıyla halkın bu yürüyüşe katılması istendi.
Eyleme BDP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Ali Aydın, Duyar Tuhad-Der, İHD ve demokratik kitle örgütü temsilcileri de katıldı.
MEYA-DER Diyarbakır Şube yöneticisi Zuhal Odabaşı, bölgede yaşanan 30 yıllık çatışmalı süreçte on binlerce Kürt’ün yaşamını yitirdiğini ya da faili meçhul cinayete kurban edildiğini hatırlattı. 30 yıllık sürede yaşanan tüm trajediye rağmen AKP hükümetinden ses çıkmadığını söyleyen Odabaşı, “Yakın tarihimiz; kayıplar, ölümler faili meçhul bırakılan cinayetler mezarlığı gibidir. Adımımızı attığımız, başımızı döndüğümüz her taraf toplu mezar… Dersim Çemişgezek, Newala Kasaba, Seyfo Deresi, Zilan… 2004 ve 2005 yıllarında Bingöl, Batman, Wan, Amed, Şirnak’ta onlarca mezar yöre sakinleri ve sivil toplumları tarafından ortaya çıkarıldı. Yine Hizan’da Kızıltepe ve Çukurca’da toplu mezarlar ortaya çıktı” dedi.
Odabaşı, son olarak Bitlis’in Mutki İlçesi’nde karakol bahçesinde cesetler ortaya çıkarıldığını hatırlattı. Odabaşı, “Toplu mezarlar devletin işlediği insanlık dışı savaş suçlarının boyutlarını ortaya sermektedir. Tüm bunlar aynı zamanda devletin Kürdün dirisi kadar ölüsüne de saygılı davranmadığının acık kanıtıdır” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın Bosna’da yaptığı konuşmayı hatırlatan Odabaşı, “Başbakan gidip Bosna’da gözyaşı dökerken bu bölgede vahşice öldürülüp toplu halde gömülen insanların yakınlarının, analarının gözyaşlarını görmezlikten gelmesi akıllarda soru işareti uyandırıyor. 90’lı yıllarda devletin yönlendirdiği ve tetik çektirdiği Hizbul-kontra tarafından onlarca insanımız katledilip toplu mezarlara gömülmüş ve hiçbir şey yapılmamış gibi katilleri tekrar aramıza salarak toplum adeta çocuklarının cellâtlarıyla mükafat1andırılıp sindirilmeye çalışılmıştır” diye konuştu.
Odabaşı, faili meçhul cinayetlerin ve kayıpların açığa çıkması, toplu mezarların bir an önce açılması için 28 Mart 2011 Pazartesi günü Newala Kasaba’ya yürüyeceklerini söylerken taleplerini şöyle sıraladı:
-Hakikatleri araştırma ve adalet komisyonunun oluşturulmalı,
-DNA bankasının kurulmalı,
-Toplu mezar iddiası bulunan yerler, açılıncaya kadar korunmaya alınmalı tahrip edilmeleri engellenmeli,
-Mezar açma işlemleri arkeolojik teknikler kullanılarak özenle yapılmalı, biyolojik delillerin toplanması ve değerlendirilmesi için adli tıp uzmanları görevlendirilmeli,
-Mezar açma işlemlerinde Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilmiş olan Minnesota Otopsi Protokolü’nün öngördüğü kurallar uygulanmalı,
-Açılan toplu mezarlardan çıkan cesetler sadece kimliklendirme için değil insan hakları ihlalleri açısından da değerlendirilmeli.
NEWALA KASABA
Newala Kasaba, bilinen ilk toplu mezarın bulunduğu yer. PKK’nin öncü kadrolarından Mahsum Korkmaz’ın da (Agit) aralarında bulunduğu 200’ün üzerinde kişinin, 22 yıl önce Siirt Belediyesi ve askeriyenin çöplük alanı olarak kullandığı Newala Kasaba (Kasaplar Deresi)’ya gömüldüğü biliniyor. 1988 yılının Aralık ayında yapılan araştırmada, çatışmalarda yaşamını yitiren PKK’liler ve gözaltına alındıktan sonra kaybolan onlarca kişinin Newala Kasaba’ya atıldığı tespit edilmiş, dönemin SHP milletvekillerinin girişimiyle önce 3, ardından da 9 cesedin gömüldüğü resmi olarak kabul edilmişti. Ancak dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Siirt Valisi Atilla Koç ve OHAL Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu’nun müdahale ederek kazı yapılmasını engellediği belirtildi. Aradan geçen 22 yılın ardından Mahsum Korkmaz’ın da buraya gömüldüğünü belirten Kormaz ailesi, İHD’ye başvurarak, toplu mezarın açılmasını istemişti.