Konuşmasına ara vermek zorunda kalan Sancaktan, İsrail bir korku devleti, herkesten ve her şeyden korkuyorlar.” dedi.
Yardım filosuna katılmak için demir ve çimento yükledikleri Gazze gemisi ile İskenderun’dan yola çıktıklarını aktaran Sancaktan, diğer gemilerle Kıbrıs açıklarında buluştuklarını ve Gazze’ye doğru hareket ettiklerini söyledi. Sancaktan, Gazze’ye 80 mil kaldığı sırada İsrail askeri gemilerinin kendilerini taciz etmeye başladığını belirtti. Sancaktan, “Sabah 04.00 sıralarında Mavi Marmara en önde ve arkalarında biz bu şekilde seyrediyorduk. Hücum botlar ve savaş gemileri devamlı taciz halindeydi. Sabaha doğru zodyaklarla yaklaşık 20 kişi sağımızdan ve solumuzdan geçerek mavi Marmara’ya doğru hareket ettiler. Bizi hiç hedef almadılar. Ben geminin burnundayım olay anında. Olayı seyrediyordum. Zodyaklar gemiye yanaştı. Helikopterler indirme yaptı. İndirme yapmaya başlayınca gemide patlamalar oldu. Geminin arka solundan patlamalar oldu. İlk hedef anladığımız kadarıyla canlı yayın cihazları idi. Sadece bir anons duyduk. Küçük telsizlerimiz vardı. ’30 yaralı 1 şehidimiz var’ dendi. Geminin içinden anonslar geliyordu gemiye saldırdılar diye. Yaklaşık 1 saat sonra geminin kaptan köşküne camları kırarak saldırdıklarını söylediler. Bülent abinin anonsunu duyduk. Biz açık suya çıktık. Mavi Marmara’da arbede devam ediyordu. Sonra motorlar durdurulmamız istendi. Önce Defne gemisine helikopterle daha sonra bizim gemiye çıktılar. Bütün personeli bir odaya topladılar. Bütün askerler yüzleri maskeli ve silahlı yaklaşık 9 saat bizi gemide beklettiler ve Aşdod limanına indirdiler.” diye konuştu.
Zaman zaman duygusal anlar yaşayan Mustafa Sancaktan “Herkesin şunu görmesini isterim. İsrail bir korku devleti, kendinden korkuyor. Gazze abluka altında. İnanın o insanlarda korku değil huzur var. Bizi sınır dışı edecekler 20 kişiyiz. Ancak etrafımızda en az 200 polis var. 20 masaya uğratıyorlar sağınızda solunuzda askerlerle. Allah onlara korkuyu vermiş. Müslümanlardan gerçekten korkuyorlar. Kameralar önünde bize iyi davranıyorlar, su sandviç veriyorlar. Ne zaman işlemlerimiz bitti nezarethaneye götüreceğiz bu sefer aşağılanma başlıyor. Gemide tuvalete gidiyorsunuz kapıyı açıyor. Bu insanlığa ayıp. Bu nasıl mahremiyet. Havaalanında nezarete attılar yemek bile vermediler. 30 saat aç kaldık. Bu sabah bir arkadaş yemek ve su isteyince ısrar edince sandviç türü bir şey verdiler.” dedi.
Gemi mürettebatı Uğur Akan ise, “Bizi sürekli aşağıladılar. Sadece kamera önündeyken iyi davranıyor gibi yaptılar. Psikolojik baskı uyguladılar. Başımıza bir şey gelmesin diye itina gösterildi. Görünmeyen kısımlarda tecritte kavga durumuna geldik. Sürekli bizi izlediler. Makine dairesinde çalışırken hep iki asker silahla peşimdeydi.” dedi.
BASIN MENSUPLARI SERBEST BIRAKILACAK
İHH İnsani Yardım Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Ömer Faruk Korkmaz da İsrail’in tarihi bir hata yaptığını, uluslararası karasularında bulunan gemilere saldırdığını ve suçüstü yakalandığını söyledi.
Korkmaz, bir soru üzerine de ”Son gelen haber olarak, basın mensuplarını bir an önce serbest bırakacaklarına dair bilgi aldık” dedi.
AA – CİHAN
Yardım filosuna katılmak için demir ve çimento yükledikleri Gazze gemisi ile İskenderun’dan yola çıktıklarını aktaran Sancaktan, diğer gemilerle Kıbrıs açıklarında buluştuklarını ve Gazze’ye doğru hareket ettiklerini söyledi. Sancaktan, Gazze’ye 80 mil kaldığı sırada İsrail askeri gemilerinin kendilerini taciz etmeye başladığını belirtti. Sancaktan, “Sabah 04.00 sıralarında Mavi Marmara en önde ve arkalarında biz bu şekilde seyrediyorduk. Hücum botlar ve savaş gemileri devamlı taciz halindeydi. Sabaha doğru zodyaklarla yaklaşık 20 kişi sağımızdan ve solumuzdan geçerek mavi Marmara’ya doğru hareket ettiler. Bizi hiç hedef almadılar. Ben geminin burnundayım olay anında. Olayı seyrediyordum. Zodyaklar gemiye yanaştı. Helikopterler indirme yaptı. İndirme yapmaya başlayınca gemide patlamalar oldu. Geminin arka solundan patlamalar oldu. İlk hedef anladığımız kadarıyla canlı yayın cihazları idi. Sadece bir anons duyduk. Küçük telsizlerimiz vardı. ’30 yaralı 1 şehidimiz var’ dendi. Geminin içinden anonslar geliyordu gemiye saldırdılar diye. Yaklaşık 1 saat sonra geminin kaptan köşküne camları kırarak saldırdıklarını söylediler. Bülent abinin anonsunu duyduk. Biz açık suya çıktık. Mavi Marmara’da arbede devam ediyordu. Sonra motorlar durdurulmamız istendi. Önce Defne gemisine helikopterle daha sonra bizim gemiye çıktılar. Bütün personeli bir odaya topladılar. Bütün askerler yüzleri maskeli ve silahlı yaklaşık 9 saat bizi gemide beklettiler ve Aşdod limanına indirdiler.” diye konuştu.
Zaman zaman duygusal anlar yaşayan Mustafa Sancaktan “Herkesin şunu görmesini isterim. İsrail bir korku devleti, kendinden korkuyor. Gazze abluka altında. İnanın o insanlarda korku değil huzur var. Bizi sınır dışı edecekler 20 kişiyiz. Ancak etrafımızda en az 200 polis var. 20 masaya uğratıyorlar sağınızda solunuzda askerlerle. Allah onlara korkuyu vermiş. Müslümanlardan gerçekten korkuyorlar. Kameralar önünde bize iyi davranıyorlar, su sandviç veriyorlar. Ne zaman işlemlerimiz bitti nezarethaneye götüreceğiz bu sefer aşağılanma başlıyor. Gemide tuvalete gidiyorsunuz kapıyı açıyor. Bu insanlığa ayıp. Bu nasıl mahremiyet. Havaalanında nezarete attılar yemek bile vermediler. 30 saat aç kaldık. Bu sabah bir arkadaş yemek ve su isteyince ısrar edince sandviç türü bir şey verdiler.” dedi.
Gemi mürettebatı Uğur Akan ise, “Bizi sürekli aşağıladılar. Sadece kamera önündeyken iyi davranıyor gibi yaptılar. Psikolojik baskı uyguladılar. Başımıza bir şey gelmesin diye itina gösterildi. Görünmeyen kısımlarda tecritte kavga durumuna geldik. Sürekli bizi izlediler. Makine dairesinde çalışırken hep iki asker silahla peşimdeydi.” dedi.
BASIN MENSUPLARI SERBEST BIRAKILACAK
İHH İnsani Yardım Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Ömer Faruk Korkmaz da İsrail’in tarihi bir hata yaptığını, uluslararası karasularında bulunan gemilere saldırdığını ve suçüstü yakalandığını söyledi.
Korkmaz, bir soru üzerine de ”Son gelen haber olarak, basın mensuplarını bir an önce serbest bırakacaklarına dair bilgi aldık” dedi.
AA – CİHAN