Emek Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel tarafından Zonguldak’taki “madenci cinayetine” ilişkin açıklamada, madende çalışma koşullarını bilenlerin işçilerin sağ çıkma umutlarının olmadığını bildikleri, ancak hükümet sözcülerinin her zaman yaptıkları gibi lafla halkın öfkesini yatıştırmaya, cinayetin gerçek nedenlerini gizlemeye çalıştıkları belirtildi.
Açıklamada “Bursa Kemalpaşa’da, Balıkesir Dursunbey’de ve son olarak Zonguldak Kilimli Karadon’da yaşanan maden kazaları ve işçi ölümlerinde suçlu, özelleştirme ve taşeronlaştırma sistemini dayatarak emek sömürüsünü artıran devlet yönetimidir” denilen açıklamada, “Ekmek parası peşinde yerin metrelerce altında 800 liraya, kuralsız örgütsüz çalışmayla hayatlarını ölüme yatıran binlerce işçinin karşısına başka seçenek koyulmamaktadır. Bu koşulları reva görenlerin denetim vb laflar ederek /”ihmal aramaları”/ tam bir iki yüzlülüktür” denildi.
Başbakanın yaşananları “kader” olarak nitelemesine de tepki gösteren Tüzel şöyle dedi:
“Maden sahasının en dibine taşeron işçilerini göndermek; buraları MMO’nın hep söylediği gibi müteahhid firmalara vererek maden çıkarma işini güvenliksiz hale getirmek, yandaşlarına rant alanı açan AKP hükümetinin ve bekçilik yaptığı sermaye düzeninin sorumluluğundadır. Böyle olduğu için Başbakan emekçi aileleri tarafından protesto edilmiştir. Ama Başbakan bildiğini okumuş, suçlarını örtmek için /”madenciliğin kaderinde bu var”/ diyerek kuralsızlığı, sömürüyü, rantı ve ölümleri doğal göstermeye çalışmıştır.
“Madencilerin sendikası ve emek örgütleri özelleştirmeyi, taşeronlaştırmayı, maden sahalarının kiralanmasını, kaçak ocakların önlenmesini ve ihalelerin iptalini, devlet güvencesinde çalışmayı istemektedir. Emekçilerin insanca çalışma ve yaşam hakkı devletin sorumluluğundadır. Aç ve işsiz insanların çaresizliğinden yararlanarak emek sömürüsüne ve ölümlerine yol veren sermaye düzenine yanıt vermek; iş güvencesi ve işçi cinayetlerinin önlenmesi talebiyle ilan edilmiş genel grev genel direnişi işçiler ve emekçiler olarak gerçekleştirmekten geçmektedir.