17 Nisan 1988 tarihli Hürriyet Gazetesi’nin birinci sayfadan manşeti, “Katliâma Alet Olduk” başlığını taşıyordu. Çetin Yetkin ve Şevket Okant imzalı haberde, Halepçe’de kullanılan kimyasal maddelerin Türkiye üzerinden Irak’a yollandığı kanıtlanıyordu.
Gemiler dolusu kimyasal madde Mersin’e Avrupa ülkelerinden getiriliyor ve limana indiriliyordu. Bazen fıçılar, bazen de torbalar içinde getirilen bu maddeler, bir başka torbanın içine konuluyor, üzerine de bir Türk firmasına ait etiket yapıştırıldıktan sonra TIR’lara yüklenerek Irak’a gönderiliyordu.
Hürriyet’in haberinde, bu maddelerin hangi Avrupa ülkelerinden nasıl geldiği de açıklığa kavuşturuluyordu. Buna göre, Irak’ın kimyasal yapımında kullandığı maddeler, başta İsviçre, Belçika ve Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinde üretiliyor, deniz yoluyla Türkiye’ye, Mersin Limanı’na indiriliyordu. Ondan sonra Türk firmaları tarafından etiketlenerek Irak’a gönderiliyordu. Böylelikle de “döviz” kazanılmış oluyordu.
İşin içinde de Yahudî parmağı vardı. Hürriyet’in haberine göre, Irak’a bu tür kimyasal maddeleri satan şirketlerden “Tredecorp Sa”nın imza yetkisine sahip ortaklarından Jack Levi, Yahudî olduğu gibi, yine imza yetkisine sahip olan Tony Ezra Ventura da, Cenevre’de oturan Türkiyeli bir Yahudî idi.
Irak’a bu şekilde kimyasal maddeler satan Türk şirketlerinden biri ONAK, diğeri de PENTA idi. Merkezi İstanbul’un Gayrettepe semtinde bulunan ONAK, sözkonusu satış işlemini “Turo – 87585” sayılı ve 25 Kasım 1987 günkü “İhrâcatı Teşvik Belgesi” kapsamında yapıyordu. Yani açıkça resmî bir onay hatta teşvik sözkonusu idi.
Merkezi İstanbul’un Elmadağ semtinde bulunan PENTA firmasının ortağı Faruk Erkoç, satışla ilgili olarak sorulan soruya verdiği cevapta, “Siz bana Irak’tan gelseniz, bugün isteseniz, ben bu malları size satarım. Bayılırım satışa” diyordu.
* İbrahim Sediyani, Halepçe, Yeryüzü Dergisi, Yıl 2, Sayı 16, Mart 1992
Ufkumuz