Bugün Türkiye’nin farklı illerinde iş bırakma eylemi düzenleniyor. 22 Şubat’ta 4 konfederasyonun ortak kararıyla alınan genel grev kararından daha sonra vazgeçilmiş, Türkiye genelinde örgütlü bulunulan yerlerde saat 13.00’da ortak bir metnin okunmasına karar verilmişti.
TÜRK-İŞ, KESK, DİSK ve Kamu-Sen bugün kendi eylemlerini yaptılar.
İstanbul’da gözlerin çevrildiği yer Türk-İş 1. Bölge temsilciliğiydi. TÜMTİS’te örgütlenen UPS işçileri, Yol-İş, Harb-İş, Tek Gıda-İş, Belediye-İş’ten işçiler ve sendikacılar burada toplandılar. TKP’nin de destek verdiği eylemde Tek Gıda İş Cevizli Şube Başkanı Yunus Durdu konuştu. Konfederasyon yönetimini eleştiren Durdu, 27 Mayıs günü Türk-İş yönetimini ve Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu’yu istifaya çağırdı.
Türk-İş Bölge Temsilciliğinde eylemde olan TEKEL işçilerinden Metin Arslan işçilerin kaleme aldığı ortak bildiriyi okuyarak, işçileri 1 Haziran tarihinde Ankara’ya çağırdı.
Eylemde, “İşçiler sendika yönetimine”, “Kahrolsun AKP işbirlikçi Kumlu”, “3 Haziran’da Ankara’dayız”, “AKP’den hesabı emekçiler soracak”, “İşçiler birleşin AKP’yi devirin” sloganları atıldı.
Eylem kararı kapsamında İstanbul Şişli Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü’nde çalışan DİSK üyesi işçiler 1 saatlik iş bırakma eylemi yaptı.
Basın açıklaması yapan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, eylemlerle sınıf dayanışmasının en güzel örneğini, ellerinden geldiğince vermeye çalıştıklarını belirtti.
Türkiye’de kuralsız, sendikasız, kayıt dışı ve güvencesiz çalışma ortamı bulunduğunu ifade eden Çelebi, “Türkiye’de çalışma yaşamı adeta korku filmini anımsatıyor. Son altı aydaki tablo ortada. 3 işletmede 63 madenci ihmaller zincirinin, kuralsızlığın, denetimsizliğin ve taşeronlaşmanın sonucunda hayatını kaybetti” dedi.
Türkiye’de çalışanların yalnızca yüzde 5’inin sendikalı olduğunu söyleyen Çelebi, sendikal yenilenmeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Açıklama sırasında pankart açıp slogan atan işçiler, açıklamadan sonra da işyeri önündeki bekleyişlerini sürdürdü.
DİSK’e bağlı Nakliyat İş üyesi işçiler, tarafından İstanbul’da Topkapı Nakliyeciler Sitesinde, Gebze’de ise Demtrans, TMD Lojistik’te yapılan iş bırakma eylemlerine, işverenlerin daha fazla kar hırsı sonucu katledilen bütün emekçileri, Zonguldak da Karadon maden ocağında hayatını iş cinayetinde kaybeden 30 madenciyi ve güvencesiz çalışma, taşeronlaştırmanın son cinayeti Malatya Hekimhan da göçük altında kalarak can veren maden işçisi anılarak başlandı.
Nakliyat İş, “Madenlerdeki iş cinayetlerine dur demek için, kölelik demek olan 4/B- 4/C ve taşeronlaştırmaya hayır demek için, yiğit Tekel İşçileri ile dayanışmak için, kıdem tazminatlarının gasp edilmesine dur demek için, bağımsız ve demokratik Türkiye için iki saatlik iş bırakma eylemi gerçekleştirdik” derken Topkapı’daki iş bırakma eyleminde DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi bir konuşma yaptı.
Gebze’de Demtrans önünde yapılan iş bırakma eylemine Nakliyat İş’in örgütlü olduğu TMD Lojistik işçileri de katıldı. Buradaki basın açıklamasını Gebze Şube Başkanı Erdal Kopal yaptı.
Eylemler de, “AKP Yasanı Al Başına Çal”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”, “Tekel İşçisi Yalnız Değildir”, “Madendeki Ölümler Kader Değil Katliam”, ”Direne Direne Kazanacağız”, İşçiyiz,Haklıyız, Kazanacağız” sloganları atıldı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren de, konfederasyon olarak 22 Şubatta 26 Mayıs için aldıkları kararın gereğini yaptıklarını belirterek, bugün tam gün grevde olduklarını söyledi.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gelen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’na (SES) bağlı kamu çalışanları, KESK Genel Başkanı Sami Evren’in de katılımıyla hastane bahçesinde sloganlarla yürüyüşe geçti.
Beyazıt’a yürüyen emekçiler, tramvay hattını kullanıca Zeytinburnu-Kabataş seferleri yapılamadı.
BES üye kamu çalışanları da İstanbul Halitaağa Caddesi üzerindeki Kadıköy Vergi Dairesi önünde toplandı.
BES üyeleri, üzerinde ”Eşit işe eşit ücret için eylemdeyiz” yazılı pankart açtılar.
BES 3 No’lu Şube Başkanı Ahmet Acar, burada yaptığı açıklamada, ”Sağlıkta muayene ücreti, ilaç katkı ve katılım payı uygulamalarına son verilmesi, 4/B ve 4/C statüsündeki kamu emekçilerinin kadroya alınması, yoksulluk ücretinin altında bulunan ücretlerinin insanca yaşam ücreti düzeyine çıkartılması, eşit işe eşit ücret ilkesinin hayata geçirilmesi, toplu sözleşme ve grev hakkına sahip çıkmak için, işsizliğe, yoksulluğa, yolsuzluğa ve şiddete dur demek için bugün iş bırakma eylemi yapıyoruz” dedi.
Bu arada, Türk-İş Genel Merkezi önüne kendilerini zincirlemek isteyen TEKEL işçileri gözaltına alındı.
Konfederasyonun bugünkü eylem kararına tepki gösteren işçiler, genel merkez önüne gelerek kararı protesto için kendilerini binaya zincirlemek istedi.
Müdahalenin duyulması üzerine, basın açıklaması için Ziya Gökalp Caddesi’nde toplanan emekçilerin bazıları Türk-İş Genel Merkezi’ne yürüdü.
Genel merkez önündeki polis barikatıyla durdurulan emekçiler, Türk-İş yönetimini protesto eden sloganlar attı.
Ankara’da da eyleme destek verenlerin toplanma yeri ise Ziya Gökalp Caddesi’ydi.
Toplananlara seslenen KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, başta 4/C olmak üzere güvencesiz, kuralsız ve esnek tüm istihdam uygulamalarından vazgeçilmesini ve bu alandaki yasal düzenlemelerin değiştirilmesini, iş güvencesinin çalışma yaşamında temel bir hak olarak uygulanmasını ve taşeronlaşma girişimlerine son verilmesini istedi.
Şimşek “Yerin 600 metre altında insanlarımızı bırakan, iş cinayetlerini, tersane kazalarını, grizu patlamalarını Kader gibi göstermek isteyen zihniyete itirazımız var” diye konuştu.
DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko da 30 maden işçisini andıklarını söyledi.
Çankaya Belediyesi’nde örgütlü KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen üyeleri ile DİSK’e bağlı Genel-İş sendikaları üyeleri iş başı yapmadı.
Eğitim-Sen Aydın Şubesi önünde toplanan KESK üyesi emekçiler, ”Söz verdik sözümüzde duruyoruz. 26 Mayıs’ta grevdeyiz” yazılı bir pankart açarak ve sloganlar atarak, Ankara Gençlik Caddesi ve İstasyon Meydanı’ndan Sulu Park önüne kadar süren bir yürüyüş yaptı.
KESK Dönem Sözcüsü Eyüp Cürün, burada yaptığı açıklamada, Türkiye’deki emekçilerin yarısının kayıt dışı, kuralsız, güvencesiz bir şekilde çalıştığını ifade ederek, esnek çalışma biçimlerinin kural haline getirildiğini belirtti.
Afyonkarahisar’da iş bırakan kamu emekçileri, Eğitim Sen binası önünde toplanarak, PTT önüne kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında, sık sık “4/C’li köle olmayacağız”, “toplu sözleşme hakkımız, grev silahımız”, “Kahrolsun sendika ağaları” sloganları atıldı. PTT önünde yapılan basın açıklamasının ardından tekrar Eğitim-Sen önüne yürüyen kamu emekçileri halaylar çekerek eylemi sonlandırdılar.
Adana’da DİSK, KESK, Adana Tabip Odası, TMMOB adına yapılan ortak açıklamada, “Bizler, daha dün Zonguldak’ta toprağın altında kalan maden işçileri için; iş için; ekmek için; güvenceli çalışma koşulları için; özgürlük için; demokrasi için; baskısız, insan onuruna yaraşır bir yaşam için birlikteyiz. Haklarımız ve özgürlüklerimiz için dayanışma içindeyiz. Adalet, eşitlik, demokrasi ve sendikal haklarımız için omuz omuzayız” denildi.
Sakarya Emek Platformu 26 Mayıs genel grevine çağrı amaçlı yürüyüş ve basın açıklaması yaptı.
Saat 12:00’de Yeni Camii önünde toplanan emekçiler AKM önüne yürüdü. AKM önünde Platform adına basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Sakarya Şube Başkanı İlker Yıldız, “3 Ay öncesinde 26 Mayıs genel grev kararının altında imzaları bulunan bazı konfederasyonların bugünkü eylemi öğle arası bir saatlik basın açıklamasına dönüştürdüklerini basından öğreniyoruz. 26 Mayıs grevi kararını alırken ileri sürülen 12 maddeden hangisi veya hangilerinde iyileştirme yapıldı ki geri adım atıldı. Merak ediyoruz! Bazı sendikalar kadrosuz güvencesiz sigortasız işçi çalıştırılmasından rahatsız değiller mi? Tuzla’daki, Bursa Karacabey’ deki ve Zonguldak’taki işçi ölümlerinden rahatsız değiller mi? Neden seyirci kalınıyor? Yoksa Başbakanları gibi onlarda kader mi diyor? İşçi sınıfının mücadele tarihi göstermiştir ki; iş birlikçi, patron yanlısı sarı sendikalardan ve sendika ağalarından her zaman emekçiler hesap sormuştur” diye konuştu. Emekçiler, “Fabrikalar tarlalar siyasi iktidar her şey emeğin olacak”, “Madenlerde ölmek kader değildir”, “Eşitlik özgürlük emekçilerle gelecek”, TEKEL halkındır AKP satılmıştır” sloganlarını atılar. Basın açıklaması alkışlarla son buldu.