Abdullah Öcalan, “Önümüzdeki günlerde, halkımıza somut demokratik çözümün belirdiği ya da belirmediği yönünde açıklamada bulunacağım. Eğer umduğumuz yönde bir gelişme olursa ben ‘demokratik çözüm umudu hala var’ diyeceğim ve devam edeceğiz, yoksa ben aradan çekileceğim” dedi.
Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla yaptığı görüşmede, “Güneyde halkımızın yönetime karşı olan bu tepkilerini, eylemlerini anlamlı buluyorum. Talabani ve Barzani’ de bunları görmelidir. Bu sorunların çözümü Ulusal birliğin sağlanmasından geçiyor. Ulusal Kürt Konferansı için çalışılmalıdır” çağrısında bulundu.
“Devlet değil ama AKP kesin olarak çözüm istemiyor, tasfiyeyi örüyor” diyen Öcalan, “Erbakan, AKP ile ilgili “bunlar sömürücülerin muhasebecileridir” demişti. Çok doğru bir tespitti. Evet bunlar sömürücülerin muhasebecisidirler. Kendilerine de komisyon alıyorlar. Aldıkları bu komisyonla da bazı Kürtleri parayla kendilerine bağlıyorlar. Tasfiyeyi şimdi de bu şekilde yürütmeye çalışıyorlar. Yani Şıwan gibilerini ve diğerlerini koçbaşı yapmak istiyorlar. 2003’te Osman-Botanlara yaptırdıklarını şimdi de bunlara yaptırıyorlar. Bu gerçekliğin iyi görülmesi gerekiyor” dedi.
Öcalan şöyle devam etti: “Cevat Öneş açıklamasında diyor ki Öcalan barışın önünü açmalıdır. Evet doğru söylüyor. Peki açmam için önümün de açılması gerekiyor. Ben bu koşullarda bunu nasıl yapabilirim? Pratik önderlik yapma koşullarım olmadığı halde bunu nasıl benden isteyebilirsiniz?”
“Eğer çözüm gelişmezse Diyarbakır hatta on Tahrir Meydanı bile olabilir” diyen Öcalan, “Eğer Tahrir Meydanı olacaksa bunu ben söylediğim için değil, kendi onurlarını korumak için yapmaları gerekiyor. Yapıyorlarsa yapsınlar, yapmıyorlarsa yapmasınlar, bu Diyarbakır’ın bileceği bir iştir. Diyarbakır isterse bunu çok rahat bir şekilde yapabilir. İşte KCK de mücadelelerini yürütebilecek durumda olduklarını söylüyorlar. Ben daha öncesinden savaş tarzlarını, gerillacılık tarzlarını eleştirmiştim. Ben bu Mart başındaki durumla ilgili yine söylüyorum. Demokratik çözümün gelişmemesi halinde Mart’tan sonra kimse şarlatanlık yapmasın. Hepsi için söylüyorum. Herkes ne yapacaksa onu yapsın. KCK, BDP, DTK ve Diyarbakır ne yapmak istiyorsa onu yapacak. Bunun sorumlusu ben değilim. Herşeyi benden beklemesinler.”
ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE AÇIKLAMA YAPACAĞIM
“Kısaca seçimlerle ilgili de bir şeyler söylemek istiyorum. Seçimlerin geniş bir yelpaze içerisinde ele alınması gerekir. Rahatlıkla 30 çıkarabilirler. Galiba bağımsız-demokrat adaylarla girilecek. Dürüst, demokrat, herkesin adayı niteliğinde kişiler aday gösterilirse olabilir. Biz barışa evet diyoruz, demokratik çözüme ve halkların kardeşliğine evet diyoruz. Askeri dayatmaya, askeri vesayete hayır diyoruz.”
Öcalan, “Önümüzdeki günlerde, halkımıza somut demokratik çözümün belirdiği ya da belirmediği yönünde açıklamada bulunacağım. Eğer umduğumuz yönde bir gelişme olursa ben ‘demokratik çözüm umudu hala var’ diyeceğim ve devam edeceğiz, yoksa ben aradan çekileceğim, herkes başının çaresine baksın, kendi kararını versin diyeceğim” dedi.