Yaklaşık 5 yıl önce kurulan ve geçen yıl 27 milyon lira ciro ile 200 çalışana ulaşan Dost Hırdavat, 2011’in ilk çeyreğinde Nilüfer Küçük Sanayi Sitesi’ndeki yerine taşındı.
Alanında Bursa’nın en büyük firmaları arasına adını yazdıran firmanın sanayi sitesindeki yeri, geçen yılın aralık ayı sonu itibarıyla bir anda boşaltılmaya başlandı.
Şu anda firmaya ait geniş alanlı dükkanda yok denecek kadar hırdavat ürünü kalırken, binanın karşısındaki boş arazide yerleştirilen büyük tabela görenlerin dikkatini çekiyor. Firma yetkilileri, yaşadıklarını ve gelinen süreci, kapattıkları dükkanın karşısında bulunan araziye yaptırdığı “Dedikodu yüzünden koca firma yıkıldı… Yapan Allah’ından bulsun!” yazılı büyük tabelayla anlatıyor. Tabelanın altında firmanın adı da yer alıyor.
ORTAĞI NELER YAŞADIKLARINI ANLATTI
Firmanın, isminin açıklanmasını istemeyen bir ortağı, Dost Hırdavat’ın yaşadığı kötü sürecin 24 Kasım 2011’de başladığını söyledi.
O tarihte Almanya merkezli firmanın Türkiye temsilciliğinden bir açıklama yapıldığını ifade eden firma ortağı, şunları söyledi:
“Açıklamada Dost Hırdavat’ın da aralarında bulunduğu bazı firmalar alt alta sıralanmış ve Bursa bölgesinde bir aydır dolandırıcılık zinciri kurdukları belirtilmişti. Adı geçen firma ve şahıslardan çek alışverişi yapılmaması konusunda uyarının yer aldığı açıklama, bir saat içinde inanılmaz şekilde yayıldı. Bankalar kredilerimizi, ödemelerimizi durdurdu, çeklerimiz geri dönmeye başladı. Söz konusu firma, bir gün sonra özür açıklaması yayımladı ancak iş işten geçti. Adeta elimiz kolumuz bağlandı.”
O dönemlerde Adana’dan bir firma sahibinin kendilerine ortaklık teklifinde bulunduğunu ve süreci aşmak için bu kabul ettiklerini vurgulayan firma ortağı, “Buradan da darbe yedik. 280 bin lira civarında ürün gönderdik, faturasını kestik ancak almadıklarını iddia ettiler. Bize ödedikleri paranın bir kısmını geri almak için davalar açtılar, alacaklarımıza temlik koydurdular” dedi.
EVİDEKİ DOĞALGAZI BİLE KESİLDİ
Bunlarla uğraştıkları sıralarda firmaları hakkında “batıyor, rüşvet veriyor, alacaklarını ödeyemiyor” gibi dedikoduların yayıldığını anlatan firma ortağı, şöyle devam etti:
“Bunlar yayıldıkça ödeme dengelerimiz alt üst oldu. Bankaların bize tavrı değişti. 30 bin liralık borç için toplam değeri 1 milyon 800 bin lira olan 13 aracımıza yakalama emri çıkarttılar. Birini satıp 30 bin lirayı alsınlar, diğerlerini bıraksınlar. Yapmıyorlar, daha fazla zarar vermeye çalışıyorlar. Şu anda milyonlarca liralık alacaklarıma temlik koydurdular. Düşünün 3 milyon lira borcum, 8 milyon liraya yakın alacağım var. 27 milyon liranın üzerinde ciro yapan, 8 milyon liraya yakın alacağı bulunan bir firmanın ortağı olarak evimdeki doğalgaz kesildi. Cebimde bir lira bile param yok. Dostlarım ve arkadaşlarım sayesinde ayakta duruyorum. Alacaklarım üzerindeki temlikler kaldırılsa bir günde tüm borcumu öderim. Ama devlet de buna izin vermiyor. Bana bir çıkar yol göstersinler.”
Firma ortağı, bazı çalışanlarının borçların ödenmesi için evlerinin tapularını getirdiğini, birçoğunun da birikimler ve altınlarıyla yardım etmeye çalıştığını belirterek, “Bu günleri geçeceğiz belki ama yaşananları hak etmiyorum. Maddi zarardan çok manevi olarak yıprandım. Günlerce hastanede tedavi gördüm. Şu anda avukatlarım aracılığıyla bizi bu duruma düşüren firmalara yönelik dava açtık. 5 milyon liranın üzerinde maddi ve manevi tazminat davalarımız var. Bunlar devam ediyor” dedi.
Fazla büyümelerinin kıskanıldığını bu yüzden birçok firma tarafından ortaklaşa hareket edilerek bunların yaşandığını ileri süren firma ortağı, “Ben ‘meslektaşım’ dedim onlar ‘rakip’ dedi. Ben kimsenin ekmeğiyle oynamadım. Zor duruma düşen tanıdığım esnafa yardımcı oldum, içinde bulunduğu durumdan kurtardım. İş yaptığım birçok kişi, çeklerimi getiriyor bana. Aylar hatta yıl sonuna senetler imzalayarak ödeme süremi uzattım. Bu yaşananlar nedeniyle de o tabelayı yaptırdım. Ben ilahi adalete inanıyorum ve bir gün mutlaka tecelli edecek” diye konuştu.
