Haklarında sağlık tedbiri kararı verilmiş 14-18 yaş arası çocuklara yönelik araştırmada kara tablo. Çocukların yüzde 45,3’ünde madde bağımlılığı tespit edildi. Üstelik bu çocuklardan yüzde 11,1’i kurum bakımı altında.
Semra KARDEŞOĞLU
Türkiye’de uyuşturucu kullanımının 9 yaşa kadar inmiş olması endişeleri artırıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar durumun ciddiyetini ve bir an önce sıkı önlemler alınması gerektiğini ortaya koyuyor. Eğitim ve ekonomik düzeyi daha düşük ailelerde bu risk daha da artıyor. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Anabilim Dalı’nda yapılan bir araştırmada sağlık tedbiri polikliniğine başvuran çocuklar arasında uyuşturucu kullanımına yönelik bir araştırma yapıldı. Araştırma, Adli Tıp Uzmanları Derneği’nin yayımladığı ve baş editörlüğünü Prof. Dr. Halis Dokgöz’ün üstlendiği, Adli Tıp Bülteni’nin son sayısında yer aldı. Araştırmada 14-18 yaş aralığındaki 75 olgunun verileri analiz edildi. 47’si kız 28’i erkek çocuğun incelendiği çalışmada 34 çocuğun en az bir madde kullandığı ortaya çıktı.
İSTİSMAR ORANI YÜKSEK
Çalışmada “Koruma kararı bulunan ve devlet bakımına alınan çocukların topluma kıyasla daha fazla ruhsal hastalık ve davranışsal soruna sahip olduğu gösterilmiştir. Madde kullanım bozukluğunun koruma kararı bulunan çocuklarda daha fazla olduğu bildirilmiştir” denildi.
Çalışmanın özetinde şöyle denildi: “Madde kullanan çocuklarda diğer gruba göre sigara ve alkol kullanımı, okul devamsızlığı, suç işleme, olumsuz yaşam olayı sayısı, duygusal istismar maruziyeti daha yüksek bulundu. Madde kullananlarda akademik başarı daha düşük, en az bir psikiyatri tanı, birden fazla psikiyatrik tanı ve davranım bozukluğu daha sık tespit edildi. Esrar, madde kullanan grupta en sık (%79,4) kullanılan maddeydi.”
OTORİTER EBEVEYN RİSKİ
Araştırmada madde kullanımına ilişkin şu noktalar dikkat çekildi:
• Madde kullanımı risk faktörleri: Ergenlik dönemi, ihmal/istismar öyküsü, erkek cinsiyet, düşük akademik başarı, ebeveynin madde kullanması, genetik faktörler, demokratik olmayan tutarsız ebeveyn tutumları, ailesel risk faktörleri, madde kullanan arkadaş, akran etkisi, ulaşılabilirlik, madde kullanımının kabul görmesi, medya, göç, okula devam etmeme, yetersiz denetim.
• Koruma kararı bulunan ve devlet bakımına alınan çocukların topluma kıyasla daha fazla ruhsal hastalık ve davranışsal soruna sahip olduğu gösterilmiştir. Madde kullanım bozukluğu koruma kararı bulunan çocuklarda daha fazla olduğu bildirilmiştir. Madde bağımlısı çocuklardan yüzde 11’i Kurum koruması altında bulunuyordu.
• Madde kullanan ergenlerde daha düşük akademik başarı ve daha yüksek okulu asma oranı bulunmakta.
• Madde kullanan ergenlerde sigara ve alkol kullanımının daha sık rastlanıyor. Sigara ve alkol, madde kullanımına geçişi kolaylaştırıyor olabilir.
• Çalışmamızın örnekleminin toplandığı şehir Kocaeli; çok fazla göç alan kentleşmenin hızla devam ettiği bir yer. Literatürde de göç risk faktörlerinden biri.
• Olumsuz yaşam olaylarının sonucu olarak madde kullanan ergenlerde kurum bakımında kalma oranının daha fazla olduğu görülmekte. Bu iki veri birbirini desteklemekte. Çocuk ve ergenler birçok sebepten kurum bakımına alınırlar. Ebeveyn kaybı, ihmal, istismar ve madde kullanımı bu sebeplerden.
• Madde kullanım bozukluğunda genellikle birden fazla psikopatoloji bir arada görülmekte.
ÖRNEKLEMİN PSİKİYATRİK TANILAR AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI
Madde kullanımı olan grupta kullanılan maddelerin dağılımı:
DAHA FAZLA ÖNLEM ŞART
Sağlık tedbiri kapsamında izlenen ve madde kullanan ergenler, bazı sosyo-demografik ve klinik özellikler açısından madde kullanımı olmayan gruptan farklı. Bu özelliklerin bilinmesi tedbir hastaları ile çalışan adli tıp ve çocuk ergen ruh sağlığı kliniklerinin önleme ve tedavi çalışmalarına katkı sunabilir. Bu nedenle klinikler arası iş birliğinin artırılması önerilmekte.
SAĞLIK TEDBİRİ NEDİR?
Bakım, eğitim ve sağlık açısından ihmal edilen, istismara uğrayan, fiziksel ve psikososyal gelişimi risk altında olan çocuklar yasalarımızda “Korunma ihtiyacı olan çocuk” olarak tanımlanıyor. Mahkeme kararı ile çocukların tıbbi ve ruhsal sağlık hizmetlerinden yararlanması için sağlık tedbiri kararı alınabiliyor. İhmal ve istismar mağduru olan çocuk ve ergenler sağlık tedbiri ile tıbbi bakımlarının yanında tedavi altına alınıyor.
∗∗∗
DEZAVANTAJLI GRUPLARA DİKKAT
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve bülten editörü Prof. Dr. Halis Dokgöz araştırmaya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Madde bağımlılığının en önemli özelliği vazgeçememe, aynı etkiyi elde etmek için daha fazla madde kullanımı anlamına gelen tolerans ve madde alınmadığında ortaya çıkan yoksunluk sendromudur. Madde bağımlısı olan çocuklarda danışmanlık eğitim bakım ve sağlık tedbirleri önemlidir. Bu çocukların adli tıp ve çocuk psikiyatri değerlendirmesi kadar sosyal hizmet uzmanları tarafından ayrıntılı değerlendirilmesi ve uygun olan bakım hizmetlerinin verilmesi şarttır. Özellikle dezavantajlı grup olarak da tanımlanan düşük sosyo ekonomik ve sosyo kültürel koşullar desteklenmelidir. Kurum koruması altında bile yansıyan durum bu ise tablonun ne kadar vahim bir noktada olduğunu söyleyebiliriz.”