Akdeniz’de size tanıdık gelen ve halen akan bir hikaye yazacağım! Akdeniz bir mülteci gölü sanki…!
Her yıl birkaç mülteci teknesi veya botu batı(rılı)yor. Kıyılarında ne zaman bulunsam bir insan cesedi çıkabilir diye korkarım.
O dalgalar biraz yükselse Manolya Hapishanesinin duvarlarını yalayacak.
Kürt siyasetçi Fatma Doğan Haziran’dan bu yana Manolya Hapishanesinin koridorunda volta atıyor.
Fatma Doğan, 1976 Urfa/Bozova doğumlu. Doğan’ın Manolya cezaevinde ne işi var?
Hikayesini kendisinden dinleyelim: “Evliyim ve dört (4) çocuğum var. 2010 yılında aktif siyasete başladım. Aktif siyasete başlamadan önce Mazlum-Der yöneticiliği yaptım.
2010’da Urfa BDP İl Yöneticiliği, 2013’te Urfa/Haliliye ilçe Eşbaşkanlığı, 2014’te yapılan yerel seçimlerde Bozova Belediyesi Eşbaşkanlığı’na seçildim.
“12 Aralık 2016’da polis operasyonu ile benimle birlikte onlarca HDP Belediye Eşbaşkanı ve çalışanı gözaltına alındı. Bu tarihten başlayarak 100’den fazla belediyemize kayyum atandı.
Yaklaşık bir ay gözaltında tutuldum. Tutuklandım ve bir yıl cezaevinde kaldım. 4 Ocak 2018’de tahliye oldum.”
Belediye gaspı, cezaevi ve baskı onu yıldırmadı; cezaevinden çıktıktan hemen sonra HDP Parti Meclisi Üyesi oldu.
2016’daki tutuklanması cezaevi ile ilk tanışması değildi. Doğan 2011’de bir gerilla taziyesine giderken tutuklanmış ve dokuz (9) ay hapis yatmıştı. Yargılama tam yedi (7) yıl sürdü; 3 yıl 45 gün ceza aldı ve ceza Yargıtay tarafından onandı. Yine hakkında açılmış olan ve süren üç (3) dosya daha var.
19 Temmuz 2018’de Türkiye’yi terk etti.
23 Mart 2019’da Kıbrıs/Larnaka Havalimanından Almanya’ya başkasının pasaportu ile gitmeye hazırlanırken fark edildi ve polis tarafından gözaltına alındı. Mahkemeye çıkarıldı ve başkasının pasaportu ile işlem yaptığı için iki (2) ay hapis cezası aldı. Cezaevindeyken Kıbrıs Cumhuriyetine iltica başvurusu yaptı.
Nicosia Cezaevinde cezasını tamamladıktan sonra Mayıs ayı sonunda Manolya’daki geri gönderme merkezine götürüldü.
Temmuz başında Manolya’ya gidiyorum. Yüksek güvenlikli ıssız bir bina. Bir tür cezaevi. Günün belli saatlerinde ziyaretçi kabul ediliyor. Küçük bir görüşme odasına giriyorum. Birkaç plastik sandalye ve masa var. Biraz sonra geliyor, sarılıyoruz. Sağlığı iyi görünüyor. Yemeklerden şikayetçi.
Et yemekten bıktığı için Manolya’ya gelirken vejetaryen olduğunu söylemiş. Maksat biraz sebze yemek. “Gerçi kilo vermedim” derken gülüyor. O kilo vermedim dese de biraz vermiş.
Birkaç gün içinde bırakılmayı bekliyor, ben de aynı kanaatteyim. Ancak düne kadar Manolya cezaevindeydi.
Türkiye’den cezaevi ve baskıdan kaçarken göç yolunda dost ve demokratik bir ülkede dört aydır cezaevinde! Özgür ve adil bir ülkede yaşama hayali ile çıktığı yolculukta bugün yaşadıklarını bilseydi bu yolculuğa çıkar mıydı?
Bilmiyorum.
Dün yazıyı yazarken telefonum çaldı. Arayan Kürt siyasetçi Fatma Doğan’dı. Kürt siyasetçi ve insan hakları savunucusu Fatma Doğan beş (5) aylık cezaevinden sonra nihayet özgürlüğüne kavuşmuştu.
Kendisi dünden bu yana özgür fakat iltica başvurusu nasıl sonuçlanacak sorusunun yanıtını benim gibi kendisi de bilmiyor.
Neden beş ay gözetim altında kaldı?
Kendisi yanıt veriyor: “amaç yıldırmak ve kendi istegim ile Türkiye’ye geri dönmemdi!”
Lakin Türkiye’ye dönme niyeti yok; çünkü dönse yıllarca hapiste kalacak ve siyaset yapamayacak.
Doğan benzer bir durumda Yunanistan’ın Atina havaalanında işlem yaparken yakalansa bir iki saat bilemediniz bir gece nezarete kaldıktan sonra serbest bırakılacaktı.
Ancak o Atina’da değil Larnaka’daydı!
Dublin Mülteci Sözleşmesine taraf ülkelerin uygulamaları böyle farklılık gösterdikçe maalesef benzer hikayeler yazmayı sürdüreceğiz!