Yunanistan’da hükümetin katı kemer sıkma önlemleri meclisten geçerken Almanya’nın gündeminde ise Yunanistan’a acil yardım paketi var. 22 milyar 400 milyon euro tutarındaki paket Cuma günü Federal Meclis ve Eyalet Temsilciler Meclisi’nin oyuna sunulacak.
Almanya ve diğer AB ülkeleri diğer yandan gelecekte benzer krizler yaşanmaması için alınabilecek önlemleri tartışıyor. Konu, Alman Ekonomi Enstitüsü’nün Berlin’de düzenlediği, Yunanistan krizi ve sonuçları: Avrupa nereye gidiyor?“ başlıklı toplantıda geniş bir şekilde masaya yatırıldı.
Krizin sinyalleri çok önceden geldi’
Yunanistan’daki krizin bir anda ortaya çıkmadığına dikkat çeken Alman Ekonomi Enstitüsü (IW) Başkanı Prof. Dr. Michael Hüther, Yunanistan konusunda sinyallerin önceden gelmiş olmasına rağmen, finans çevrelerinin müdahalede geciktiklerini söylüyor:
“Yunanistan’ın durumuna bakarsanız AB’ye üye oluncaya kadar dış borcunun 25 milyar dolar civarında sabit kaldığını görürsünüz. Ama üyelikten sonra dış borçlanma sürekli arttı ve sonunda 225 milyar dolara ulaştı. Finans piyasalarının buna bir tepki vermediği açık. Ancak belli bir aşamaya gelindiğinde reaksiyon gösteriliyor. Bu durumda alınacak önlemler de artık işe yaramayabiliyor.”
Dokuz maddelik paket
Alman Ekonomi Enstitüsü uzmanları gelecekte benzer sorunların büyümeden çözülmesini sağlayacak 9 maddelik öneri paketi hazırladı. Pakette hiçbir üyenin euro bölgesinden atılmaması, üye ülkelerin ekonomilerinin daha sıkı kontrol edilmesi, Lizbon Antlaşması’nın yeniden düzenlenmesi ve yeni bir strateji belirlenmesi gibi maddeler öne çıkıyor. Enstitünün Ekonomi Politikaları Bölümü yöneticisi Dr. Rolf Kroker hedeflere ulaşmak için şu noktanın altını çiziyor:
“Sonuç olarak bizim tek bir hedefimiz olmalı. O da ekonomimizin rekabet gücünü arttırmak. Avrupa Birliği ekonomi alanında ne yaparsa yapsın bunun rekabete etkilerini göz önüne almalı. Bu kriter çerçevesinde adımlar atılırsa istenilen diğer hedeflere de otomatikman ulaşılır.”
‘Tek çare kemer sıkmak‘
Alman Ekonomi Enstitüsü gelecek için önerilerde bulunurken, Yunanistan’ın içinde bulunduğu krizden kurtulmasının tek çaresi olarak ise kemer sıkma politikasını görüyor. Prof. Dr. Michael Hüther, Yunanistan’da euroya geçildiğinden bu yana işçilik birim fiyatının yüzde 30 arttığına dikkat çekiyor ve ekliyor: Avrupa genelinde ise ortalama artış yüzde 20 civarında. Yunanistan’ın yıllarca gevşek duran kemerini şimdi sıkması gerekiyor. Ayrıca uluslararası rekabet alanında da Yunanistan çok geride. Dünya Bankası’nın 2010 raporunda Yunanistan ekonomisi 183 ülke arasında 109’uncu oldu. Avrupa’da durumu bu kadar kötü olan başka ülke yok.
Müstakbel üyelere daha sıkı kontrol
Yunanistan’ın iflası durumunda, sallantıda olan Avrupa’daki diğer ekonomilerin de domino taşları gibi birbirinin üzerine devrilebileceği endişesi yaşanıyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in hükümet açıklamasında „Avrupa önemli bir yol ayrımında“ demesi durumun ciddiyetini gösteriyor.
Alman Ekonomi Enstitüsü (IW) Başkanı Prof. Dr. Michael Hüther ise euro bölgesinin korunması için birliğe yeni üye olacak ülkelerin daha sıkı bir süreçten geçirilmesi gerektiği görüşünde:
“Gelecekte Birlik’e girecek Türkiye ya da Doğu Avrupa ülkelerinin Euro bölgesine alınması noktasında acele edilmemesi gerekiyor. Bazı ülkeler kendilerine transfer edilecek paralara bakıp, ekonomilerinde yapmaları gereken değişiklikleri gözardı ediyor. Bekleme pozisyonunda olan ülkeler, tüm enerjilerini reel ekonominin şartlarını yerine getirmek için harcamalılar. “
Erhan Merttürk / Berlin – Editör: Beklan Kulaksızoğlu