Şiddete Son Platformu Bileşenleri Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanan şiddet yasa tasarısına, “Kadınların taleplerini karşılamadığını ve göstermelik olduğu” gerekçesiyle tepki gösterdi.
Hükümetin tasarıyı “prestij malzemesi” olarak kullandığını belirten kadınlar, kadınların ihtiyaçlarını karşılayan “etkili ve gerçek bir yasa” istedi.
Şiddete Son Platformu bileşenleri bugün bir basın toplantısı yaparak, tepkilerini dile getirdi. Kadın örgütleri adına konuşan Gülsen Ülker, “Hükümetin aceleyle kanunlaştırmaya çalıştığı bu tasarı şiddet mağduru kadınların ihtiyaçlarını karşılamaktan, şiddeti önlemek ve ortadan kaldırmaktan uzak” dedi.
Tasarının bu haliyle kabul edilmesinin mümkün olmadığını anlatan Ülker, hükümetin kadınlara yönelik şiddetle mücadeleye dair verdiği sözleri tutmamasını eleştirdi. Ülker, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yapılan birçok görüşme ve toplantı sonucu kadın örgütleri tarafından tasarıya eklenen düzenlemelerin Bakanlar Kurulunda imza aşamasında değiştirilip, çıkarıldığını söyledi. Ülker, Bakan Şahin’in kadınlara eski tasarının dikkate alınacağı sözünü vermesine karşılık kadınların taleplerinin dikkate alınmadığını vurguladı.
‘TASARI AİLEYİ DEĞİL KADINI KORUMALI’
Tasarının isminin “Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunması Dair Kanun Tasarısı” iken “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi” olarak değiştirilmesini de eleştiren Ülker, “Kadınların hayatının korunması yerine ailenin korunması tercih edilmiştir” dedi. Ev içi şiddet, kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyet tanımlarının tasarının dışında bırakıldığını belirten Ülker, kadın erkek eşitliği ve fiili eşitlik kavramlarından korkularak kadına yönelik şiddetle mücadelenin mümkün olmadığını söyledi.
‘TASARI TAM BİR HAYALKIRIKLIĞI’
Ülker, tasarının önceki halinde yer alan ve önemli bir kazanım olarak gördükleri Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin son düzenlemede tam bir hayal kırıklığına dönüştüğünü ifade etti.
Ülker “Merkezlerin kadrosu 5 bin 557’den 362’ye indirilmiş, bu merkezlerde çalışacakların tercihen kadın olması tümden tasarıdan çıkarılmıştır” dedi.
Ülker, 362 kadro ile merkezlerin işlevsiz ve göstermelik kurumlar olarak kalacağını ifade etti.
Şiddet görenlerin çevresindeki kişilerin de şikayetçi olabilmesini içeren “ihbar hakkı”nın da son anda metinden çıkarıldığını belirten Gülsen Ülker, “Bu düzenlemeler ile kadınlar yalnızlaştırılmakta ve maruz kaldıkları şiddeti ispatlamak zorunda bırakılmaktadırlar” dedi.
Gülsen Ülker, hükümetten tasarıyı geri çekmesini ve kadın örgütlerinin tüm taleplerini karşılayan bir metnin çıkarılmasını istedi.
(Evrensel)