Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi, 2023 yılı için millî gelir hedeflerini açıkladı. AKP 2 trilyon, CHP 2.6 trilyon lira diyor. AKP fert başına geliri 25000 dolara, CHP 31500 dolara ulaştıracak.
En büyük sorunumuz işsizlik ve yoksulluk. Burjuvalar, işsizlik ve yoksulluk sorunlarını çözmek için çare olarak iktisadî büyümeyi göstermektedir. Üretim artınca istihdam artacak, böylece işsizlik ve yoksulluk azalacaktır.
Burjuva sınıfların istihdam kurallarını esnekleştirmesiyle ve işten çıkarma tehdidiyle işçileri daha yoğun çalıştırması sonucu hâsıla artışları artık istihdam üzerinde zayıf bir etki yapmaktadır. ‘İstihdamsız büyüme’ ortaya çıktı. Bütün dünyada burjuvalar hâsıla artışında arslan payı almaktadır. İşçilerin daha yoğun çalıştırılmasının ve teknolojik gelişmenin semeresi (hâsılada artış) bütünüyle mülk sahiplerine tahakkuk etmektedir.
Türkiye’de de gayrisafi yurtiçi hâsıla yıllık artış oranlarını ve istihdam yıllık artış oranları arasındaki bağlantı zayıftır. Devletin istatistiklerine göre 1993, 2000, 2002, 2003, 2005 yıllarında istihdam azalırken GSYİH arttı. 1990-2009’da GSYİH artış oranlarının ortalaması yüzde 3.9, yıllık istihdam artış oranlarının ortalaması yüzde 0.8 oldu. İktisadî büyüme sermaye birikimini hızlandırmaktan başka neye yarıyor? Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Yüzde 4 büyüme işsizliği düşürmez” diyor. İşsizliği azaltmak için sermaye birikimini ne kadar hızlandırmak gerekiyor acaba?
AKP ile CHP 2023 için ihracat hedeflerini de yarıştırmaktadır. CHP iktidara gelirse 2023’te 650 milyar dolarlık ihracat, 750 milyar dolarlık ithalat yapacağız. Bu, CHPnin 2023 için dış ticaret açığı planladığını, borçlanmaya devam etmeyi planladığı anlamına gelir. AKP iktidarda olursa 2023’te 500 milyar dolar ihracat, aynı miktarda ithalat yapacağız.
Bir az gelişmiş ülke sanayi ürünlerinde dış dünya ile ne kadar çok ticaret yaparsa, o ölçüde dış dünyadaki bölüşüm yapısına uymağa mecbur kalır. Sanayi ürünlerinde en önemli maliyet kalemi, işgücü maliyetidir. İthalatı serbestleştirip tüm sektörleri ihracata teşvik etmek, ülkede ücretleri ve çalışma şartlarını, işçilerin en çok zulüm görüp sömürüldüğü ülkelerdeki ücretlere ve çalışma şartlarına uydurmayı gerektirir. Sendikasızlaştırma, kayıt dışı istihdam, alt işverenden işçi kiralama, geçici istihdam, eve iş verme, kaçak yabancı işçileri iliğine kadar sömürme, bütün dünyada ihracat gayretinin ve serbest ithalatın sonucudur.
Büyüme ve ihracat hedefleri daha çok sermaye birikimi, daha çok yoksullaşma ve Anadolu’da çevrenin tahribatı demektir.
2023’te gayrisafi yurt içi hâsılayı bugüne kıyasla yüzde yüz artırmayı hedeflediklerine göre, bunun için yüzde yüz artması gereken enerji üretimi rüzgâr değirmenlerinden temin edilebilir mi? Bu büyüme ve ihracat hedefleri, hidroelektrik santraller, nükleer santraller kurmayı gerektirmez mi? Havayı kirletmekle, suları zehirlemekle neticelenmez mi?
İki büyük siyasî partinin açıkladığı hedefler, neticede emekçileri ezme ve Anadolu’yu tam tahrip etme programıdır. Bu felaketten kurtulmak için düzeni kökünden değiştirmek gerekmektedir. Bunu düşünmek, tasarlamak için de vakit geçmektedir.