Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal dün düzenlediği basın toplantısında görevinden istifa ettiğini açıkladı. Hafta sonunda Baykal’ın Ankara milletvekili Nesrin Baytok’la birlikte olduğu iddiasıyla internette video görüntüleri yayımlanmıştı. Deniz Baykal, istifasını açıkladığı basın toplantısında, kendisine Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının bilgisi dâhilinde bir komplo düzenlendiğini iddia etti. Başbakan Erdoğan ise Baykal’ın iddialarını geri çevirdi. Baykal’ın istifasının yankıları Alman basınına da yansıdı. Berliner Zeitung‘un konuyla ilgili yorumunda şu satırları okuyoruz:
“Türkiye’de muhalefet liderinin siyasi nedenlerle değil de küçük düşürücü bir seks videosu yüzünden istifa etmesi üzücü bir durum. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal, yavan bir milliyetçilik ve köhne bir devlet ekonomisi anlayışının harmanlandığı bir anlayış ortaya koydu. Ordunun siyasetteki yerini savundu, Kürtlerin lehine yapılacak reformlara karşı çıktı, dinî azınlıkların haklarının güçlendirmesine itiraz etti. Muhtemelen bu saldırı kendi sıralarından geldi. Eski destekçileri, Baykal’dan kurtulmak istedi. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan’a karşı yeni bir isme ihtiyaç duyuldu.”
Hafta sonunda Almanya’nın en kalabalık nüfusuna sahip eyaleti Kuzey Ren Vestfalya’da yapılan seçimlerin ardından, görevdeki Hrıstiyan Demokrat Birlik- Hür Demokrat Parti koalisyonu iktidarı sona erdi. Hrıstiyan Birlik Partisi ve Sosyal Demokrat’ların başabaş bir sonuca imza attığı seçimlerin sonuçları yeni bir koalisyon kurulmasını gerektiriyor. Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin başkenti Düsseldorf’ta yayımlanan Westdeutsche Zeitung‘un, partilerin sondaj görüşmelerine başladığı eyalet seçimlerinin ardından oluşan tabloyla ilgili yorumu şöyle:
“Seçim bitti ama yeni bir seçim kapıda. Çoğu paralelliklere rağmen siyaset ve sporu birbirinden ayıran temel farklar var. Örneğin futbolda verilen çabaların sonucu maç bitiminde belli olurken, siyasette sonuç başlangıç düdüğü anlamına gelebiliyor. Tıpkı şu an Kuzey Ren Vestfalya’da olduğu gibi. Seçmen, oylarıyla beş partiye de destek verdiğini ortaya koydu. Siyasilerin göreviyse bu tablodan işler bir hükümet çıkarabilmekte. Bu hiç de kolay olmayacak, uzun zaman alacak bir görev.”
Nürnberger Nachrichten gazetesi de Kuzey Ren Vestfalya seçimlerinin ardından Başbakan Angela Merkel’in politikalarını değerlendiriyor:
“Angela Merkel’in şimdiye kadarki stratejisi; gücü elde etmek, korumak ve geliştirmekti. İçerik ve hedefler bu startejide pek dikkate alınmadı. Kendisi ve partisi adına gücün ele geçirilebildiği durumlarda bu stratejisi eleştiri götürmezdi. Ancak Merkel şimdi ardı ardına iki kez sert biçimde frenlemek zorunda kaldı. Euro Bölgesi’ni kurtarma girişiminde Avrupa politikasının merkezi yerine kıyısında yer aldı. Şimdiye kadar savunduğu pozisyonundan Alman siyaseti yüzünden çark etmek zorunda kaldı. Bu Başbakan için yeni ve rahatsız edici bir gelişme. Başbakan ikinci olumsuzlukta da sanki olayların akışına kapılmış bir izlenim sergiliyordu. Merkel, partisi içinden gelen gerçek dışı vergi indirimi yasasının iptali konusunda da nihayet çark etti.”
Stuttgarter Nachrichten gazetesiyse AB ve Uluslararası Para Fonu’nun Euro Bölgesi’ni istikrarlaştırma adımlarını yorumluyor: