CHP Genel Sekreteri Önder Sav, yeni bir Merkez Yönetim Kurulu (MYK) atanmasının hukuken sakat bir atama olduğunu söyledi. MYK üyelerinin çoğunun kendisinin yanında olduğunu ve bu üyeliklerinin hukuken devam ettiğini savunan Sav, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı değil, dünyanın en yetkili kurumuna da gidilse hukuki sakatlığın sakatlık olduğunu ve cilalı sözlerle örtülemeyeceğini vurguladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun basın toplantısının ardından bir basın toplantısı düzenleyen Sav, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmanın çözüm olmadığını, çözümün hukuki olması gerektiğini ifade etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gelen her evrakı aldığını dile getiren Sav, kendilerinin olağanüstü tüzük kurultayı istediklerini ve seçim maddesini eklemenin ise genel başkan yetkisinde olduğunu kaydetti.
“ADAYLIK NİYETİM OLSAYDI KILIÇDAROĞLU’NU DESTEKLEMEZDİM”
Genel Başkandan seçim maddesini eklemesini beklediklerini anlatan Sav, seçim kurultayı istemesini beklediklerini gerekirse olağanüstü kurultayı da yapabileceklerini söyledi. Genel Başkanlığa aday olup olmayacağının sorulması üzerine ise Sav, “Adaylık niyetim olsaydı Kılıçdaroğlu’nu desteklemezdim. Hayatımda bu konularda pişmanlık duymadım. Dün geceye kadar da Kılıçdaroğlu’nun arkasında durdum. Pişmanlık duymuyorum.” dedi. Sav, Kılıçdaroğlu’nun iş tutuş tarzıyla artık yürütemeyeceklerini anladıklarını ifade etti.
SAV’IN KONUŞMASI
CHP’de yönetim dışında kalan Önder Sav, Kılıçdaroğlu’nun ‘yeni CHP’yi açıkladığı basın toplantısının ardından kameraların karşısına geçti. Sav, oluşturulan yeni MYK’nın hukuken sakat olduğunu söyledi ve ‘yeni CHP’ ifadesine tepki gösterdi. Sav, şunları kaydetti:
“PM üyesi arkadaşlarım adına özür diliyorum. Bizim yüzümüzden yoğun bir mesai yaptınız. 53 yıllık siyasi yaşamamı bugün hem üzücü hem onuer verici dönemini yaşadım. Üzücü yanı, ilk kez bir CHP Genel Başkanı’nın PM’yi toplantıya çağırıp kendi imzasına sadık kalmayarak PM’yi hiçe sayarak kurultaydan sonra partinin en yüksek organı olan PM’yi hiçe sayarak toplantıya katılmayışı oldu.
CHP kurallar partisidir. PM Genel Başkanın yokluğunda Genel Başkan Yardımcısı yönetiminde çok önemli bir toplantı gerçekleşti. Gelecekte tarihi yazanlar bugünkü gelişmeleri PM’nin duruşunun da altını çizerek yazacaktır. 81 üyeden 61’i toplantıya katıldı. Yani her türlü kararı alacak çoğunluk vardı. Günlerden beri tartışması yapılan tüzük kurultayı doğrultuısunda divan başkanlığına verilen önerge değerlendirildi. 27-28 Kasım’da Ahmet Taner Kışlalı Salonunda toplanmasına karar verildi.
Yargıtay’dan gelen yazı gereği görüşmelere yapılacak idi. Bu da yapılamadı. O madde verilen bir önerge ile gündemden çıkarıldı. CHP çoğu şu anda benim yanımda olan MYK üyeleri hukuken devam etme durumlarını yarattılar. Yeni bir MYK atanması hukuken sakat bir atamadır. YArgıtay Cumhuriyet Başsavcılığı değil dünyanın en yetkili hukuki kurumuna gitse de sakattır. Hukuki sakatlığı cilalı sözlerle örtemezsiniz.
Yeni MYK yerine yeni CHP deyimi kullanılmıştır. Dünyada ve Türkiye’de bir tek parti vardır. O da CHP’dir. CHP’yi içerideki ve dışarıdaki düşmanlar eskitemedi. Kılıçdaroğlu da eskitemeyecektir. İstediği kadar yeni desin…
Zaman zaman çağdaşlaşma hedefi ile ilgili kimi yanlış değerlendirmeler yapılabiliyor. CHP’nin kimliği tartışmaya açılıyor. Bizim dışımızdaki şartlanmış kafaların CHP’nin kimliğini tartışması belki yadırganmayabilir. Ama içimizdekilerin bunu tartışmaya hakkı yoktur. Önümüzdeki süreç CHP’ye vücut veren ilkelerine sahip çıkanların o ilkeleri sonuna kadar koruma kararlılığında olanlarla o ilkeleri yozlaştırmaya çalışanların siyasal mücadelesi ile geçebilir.
Kurultaydan sonra en önemli olan PM dimdik ayaktadır. PM’yi toplantıya çağırıp da kaçmanın sonu nereye varacaktır. Önemli organ bir gün toplanacaktır bugün kendi yetkilerini ortadan kaldırmaya çalışanlardan da hesap soracaktır.
CHP, kriz diye nitelendirilen günleri aşacaktır. Böyle bir dönemde CHP’nin yürüyüşünü, çağdaşlaşma hedefindeki ilerleyişini kimsenin kösteklemesine iznimiz olamaz.Bizim yapmamaız gereken CHP’nin birliğine katkı koymaktır. Önümüzdeki dönemde de görevizimizi aksatmadan sürdüreceğiz. CHP’yi eksenlerinden kaydırtmaya müsaade etmeyiz. Kimilerinin hoşuna gidecek diye CHP’nin politikasından, kimliğinde feda etmeye, ondan bir şey vermeye kalkanlarla uğraşımızı sürdürürüz.
Şimdiden yeni CHP ilan etmeye kalkanlara tavsiyem CHP tarihini bir kez daha okumalarıdır. Benim gibi 53 yılını CHP’ye vermiş olanlarla PM nedeniyle CHP ile tanışanların söyleyecek hiçbir sözü yoktur. Onlara da öğretiriz. Bizler Mustafa Kemal’in, İsmet Paşa’nın, Bülent Ecevit’in oturduğu koltuğa oturanların CHP’nin kimliğine sahip çıkmasını, korku imparatorluğu yaratıyor söylemi ile… Biz hayatımızda CHP’ye hizmet etmekle övünürüz.
CHP’lilere umutsuzluğa kapılmamalarını, iktidar yolunda yürüyüşüne devam edeceğini, AKP’ye öykünerek sağa yanaşarak, bir kısım CHP’ye hayatında oy vermemiş kişilere şirin görünmek isteyenker CHP’nin mayasını bozamayacaklar.
Laiklik başka kavramlarla anlatılmaya çalışılamayacak kadar engin bir kavramdır. Ulusal bağımsızlığın, demokratik cumhuriyetin olmazsa olmaz koşuludur. Bunu kaldırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Sürekli devrim yolunda, Mustafa Kemal’in yolunda her türlü engeli aşma kararlılığında olan insanlarız. Görevimizi de bu bilinçle yapacağız.”
Sav bir soru üzerine “Dün akşama kadar Kılıçdaroğlu’nu destekliyordum ancak bizim anlayışlarımızın farklı olduğunu anladım” dedi.