Antikapitalist Müslümanlar’dan yazar İhsan Eliaçık, neden ‘hayır’ dediğini açıkladı. Hiçbir seçimde görülmeyen bir biçimde din istismarlığının yapıldığına dikkat çeken Eliaçık, “Dinen, siyaseten, hukuken ve referandumdaki adaletsizlik” nedeniyle ‘Hayır’ dediğini belirtti.
İSTANBUL – Referandumda ‘Hayır’ çalışması yürüten Antikapitalist Müslümanlardan yazar İhsan Eliaçık, referanduma sayılı günler kala ‘Evet’ oyu çağrılarında yoğun din istismarlığı yapıldığına dikkat çekti. Antikapitalist Müslümanlar’ın Kocamustafapaşa Meydanı’nda yaptığı açıklamanın ardından ETHA’nın sorularını yanıtlayan Eliaçık, “Hayır broşürü dağıtıyoruz, broşürü almak istemiyor. ‘Haşa’ diyor, ‘Tövbe tövbe’ diyor. ‘Allah’a nasıl hesap veririm’ diyor. Hayır derlerse cehenneme gideceği konusunda algı oluşturmuşlar. Buna çalışmışlar. Hayır diyenlerin toptan cehenneme gideceğini zannediyor. Dinle diyoruz, ‘niye dinleyeyim ki günah’ diyor” şeklinde karşılaştığı bir durumu örnek verdi.
“Dinin bu kadar istismar edildiği başka hiçbir seçim görmedim. Daha önceki seçimde Kur’an sallıyordu, şimdi da ‘Ahiretinizi mahvetmeyin’ diyor, ‘cehenneme girersiniz’ diyor. Sadece o değil ki, internette camilerde hocalar din istismarlığı yapıyor. Biz din istismarlığına cepheden karşı çıkıyoruz” diye konuştu. Kur’an’da ‘Evet’ verin diye yazmadığı gibi ‘Hayır’ verin diye de yazmadığını kaydeden Eliaçık, “Biz bunlara karşı ‘Hayır’ geçiyor’ demiyoruz. ‘Evet’ veya ‘Hayır’ demenin Kur’an’ın alakası yoktur diyoruz” diye konuştu.
Tekçiliğin Medine Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu kaydeden Eliaçık, “Kur’an’ın paylaşım ilkesine de aykırıdır. Her şey paylaşılmalıdır. İktidar da paylaşılmalıdır” dedi.
‘4 NEDENDEN DOLAYI ‘HAYIR’ DİYORUM’
Dört nedenle anayasa değişikliğine karşı çıktığını söyleyen Eliaçık ‘Hayır’ diyeceğini açıkladı ve şöyle devam etti.
“Biri dini sebep: İslamiyetin paylaşım ilkesine aykırıdır. İslamiyette paran varsa bölüşeceksin, bilgin varsa bölüşeceksin, iktidarın varsa da bölüşeceksin. Tek adamın elinde toplamak doğru değildir. Tek adamlık eleştirilir firavunluk kişiliğinden. İkincisi, siyaset tarihinin akışına terstir. Monarşiden cumhuriyete, cumhuriyetten demokrasiye geçer, tam demokrasiye geçilir. Cumhuriyetten tam demokrasileşecekken, tek adama, monarşiye kayış oluyor. Türkiye tarihi açısından ters buluyorum. Üçüncüsü, hukukidir. Anayasa hazırlık süreci yanlış. Kurucu meclis olmalıydı 6 ay görev yapmalıydı. Anayasayı hazırladıktan sonra görevi sona ermeliydi. Her kesim olmalıydı. Dördüncü sebep referandum sürecinde gördüğüm, adaletsiz propaganda. Devlet kaynaklarının acımasızca kullanılması, vergilerimizin ‘Evet’ için oluk oluk harcanması, bunlar için hayır diyeceğim.”