Anayasa Mahkemesi, emsal nitelikte önemli bir karara imza attı. Tutuklular bundan böyle cezaevinden avukatlarıyla telefonla görüşebilecek, görüşmeler yüz yüze gerçekleşen avukat-müvekkil görüşmelerinde olduğu gibi kayıt altına alınamayacak.
Konuyla ilgili soL’a bir açıklama yapan Av. Murat Ergün, “Yanlış hesap Bağdat’tan döndü. Yaşadığımız hukukszuluğun peşini bırakmadık. Müvekkilim tahliye olduktan sonra, ‘nasıl olsa işimiz kalmadı’ demedik. Hak mücadelesi ise işte size hak mücadelesi” dedi.
BUGÜNDEN İTİBAREN…
Av. Ergün şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi bugün çok önemli bir karar açıkladı. Kumpas davaları nedeni ile askeri cezaevinde tutulan bir subayın avukatıyla telefon görüşmesi yapmasını engelleyen Milli Savunma Bakanlığı’nı ‘bireysel hak ihlali yaptığı’ gerekçesiyle haksız buldu. Bu karar bu günden itibaren Türkiye Cumhuriyeti cezaevlerinde bulunan tüm tutukluların avukatlarıyla cezaevlerinden telefonla görüşmelerinin önünü açmıştır. Nispeten önemsiz bir ayrıntıyı da paylaşmak isterim: Anayasa Mahkemesi bu kararını, müvekkilim Mehmet Koray Eryaşa cezaevindeyken onunla telefon görüşmesi yapmamın engellenmesi üzerine, benim açtığım bireysel başvuru davasında verdi. Bu karar, kendi adıma hukuk âleminde kalıcı bir iz bırakmış olmanın gururunu hissetmeme vesile oldu.”
NE OLMUŞTU?
Em. Dnz. Kur. Albay Mehmet Koray Eryaşa, Balyoz davasından dolayı 3. Kolordu Komutanlığı Özel Tip Askeri Ceza ve Tutukevinde hükmen tutuklu olarak kalırken, avukatı Murat Ergün’ün bürosunun İzmir’de olmasından dolayı, avukatıyla telefonda görüşmek istedi. Ayrıca avukatıyla yapacağı telefon görüşmesinin yasa gereği kayıt altına alınmamasını talep etti. Bu talebi reddedilen Eryaşa, avukatıyla telefon görüşmesini gerçekleştiremedi. Bunun üzerine Av. Murat Ergün, bireysel başvuru hakkını kullanarak, haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasıyla konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürdü, Anayasa’nın 22. maddesinin ihlal edildiğini iddia etti. Mahkeme de, Anayasa’nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verdi.
AYM’DEN AÇIKLAMA
Anayasa Mahkemesi’nden yapılan açıklamada da şu ifadelere yer verildi:
“Anayasa Mahkemesi, hükümlü ve tutukluların, Anayasa’nın 19. maddesi kapsamında hukuka uygun olarak tutma olarak değerlendirilebilecek kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı dışında temel hak ve hürriyetlerin tamamına kural olarak sahip olduklarını vurgulamıştır. Bununla birlikte cezaevinde tutulmanın kaçınılmaz sonucu olarak suç işlenmesinin önlenmesi ve disiplinin sağlanması gibi düzen ve güvenliğin teminine yönelik kabul edilebilir makul gerekliliklerin olması durumunda bu hakların sınırlanabileceğini belirtmiştir. Ancak bu durumda dahi hükümlü ve tutukluların haklarına yönelik yapılacak sınırlamaların Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen güvencelere uygun olması gerektiğini ifade etmiştir. Somut olayda, hükmen tutuklu olan başvurucunun avukatı ile telefonla görüşmesi hususunda yasaklayıcı bir hüküm bulunmamasına rağmen, avukatı ile telefonla görüşmenin mevzuatta düzenlenmemiş olması gerekçesiyle haberleşme hürriyetinin engellendiğini vurgulayan Mahkeme, idarenin ortaya koyduğu gerekçenin, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 114. maddesinin (5) numaralı fıkrasındaki açık düzenleme karşısında makul olarak değerlendirilemeyeceğini ve mevcut kanun hükümleri çerçevesinde hükmen tutuklu başvurucunun avukatı ile telefon vasıtasıyla görüşmesinin engellenebilmesi için yeterli bir yasal düzenlemenin bulunmadığını belirtmiştir. Sonuç olarak Anayasa’nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmiştir.”