AKP Hükümeti ve Çalışma Bakanlığının kıdem tazminatını fona devrederek, işçilerin bu haktan yararlanma koşullarını tamamen geriye götürecek olan düzenlemeyi yasalaştırmak için son günlerde yeniden harekete geçmesi işçiler içinde tepkiye neden oluyor.
Kıdem tazminatı ile ilgili tartışmaları Antep’te Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan işçilerle konuştuk. Geçtiğimiz yıllarda ilk gündeme geldiğinde, Hükümetin, kıdem tazminatı uygulamasında yapılacak değişikliğin işçilerin lehinde olacağı yönündeki yanıltıcı propagandasının işçiler içinde daha etkili olduğu gözlemleniyordu. Daha önce bu mesele hakkında işçilere görüşlerini sorduğumuzda sıklıkla duyduğumuz “Kıdem tazminatımız devlet güvencesinde olacak”, “Patronla, mahkemeyle uğraşmayacağız”, “Bir ay çalışan işçi bile tazminat alacakmış, bunun neresi kötü” gibi cevapları şimdi duymak imkansız. Yapılmak istenen düzenlemenin ‘iyi mi, kötü mü’ olacağı konusunda sağlıklı bir bilgiye sahip olmayan ve kafası karışık olan çok sayıda işçi olsa da, onların bile yeni düzenlemeye kuşkuyla yaklaştıkları görülüyor.
İki yıl önce yapılmak istenen düzenlemenin neden olacağı hak kayıplarıyla ilgili somut bilgiler verdiğimizde bile Hükümete toz kondurmayan, AKP’nin propaganda ettiği şekilde düzenlemeyi savunan AKP’ye oy vermiş işçilerle şimdi kıdem tazminatını konuştuğumuzda oldukça tepkili olduklarını görüyoruz.
‘TAZMİNAT İÇİN ÖLÜM YA DA EMEKLİLİK’
Gaziantep OSB’nin en büyük fabrikalarından biri olan Naksan’da çalışan işçilerle, durakta servis beklerlerken konuşuyoruz. 11 yıldır Naksan’da çalıştığını söyleyen bir işçi, televizyonda Ali Tezel’i dinlediğini ve düzenlemeyle birlikte tazminatların kuşa çevrileceğini, onu da almak için ölümü ya da emekliliği beklemeleri gerektiğini öğrendiğini söylüyor. 13 yıldır çalıştığını söyleyen başka bir Naksan işçisi “Ben de Bakan Faruk Çelik’i dinledim televizyonda” diyor ve ekliyor: “İşçilerin hiçbir hak kaybı olmayacakmış, şimdi ki düzende işçilerin çoğu hiç kıdem tazminatı alamıyormuş. Yeni düzenlemeyle bir ay bile çalışsa her işçi kıdem tazminatı alabilecekmiş” derken söze giren başka bir Naksan işçisi, “Koca bakan gözümüzün içine baka baka yalan söylüyor. Biz salak mıyız? Tamam, kendileri çok uyanık, anladık. Ama işçiyi de salak yerine koymasınlar” diyerek tepki gösteriyor.
‘İŞÇİYİ ADAM YERİNE KOYUP SORAN MI VAR?’
Bir süre önce 3 bin 600 günü doldurduğu için işyerinden birikmiş kıdem tazminatını alarak Naksan’da çalışmaya devam eden başka bir işçi, “Şimdi hükümet diyor ki, bu yasa çıktığında herkes kıdem tazminatı alabilecek. Kıdem tazminatımızı 30 günden 10 güne, 14 güne düşüreceksin, onu da 10 sene çalıştıktan sonra çıkarılırsan ancak yarısını alabileceksin. Ya da ölürsen veya emekli olursan alacaksın, bunun adına da iyi bir düzenleme diyeceksin. Bunlar da Allah korkusu da yok, utanma da yok” diyerek öfkesini dile getiriyor.
8 yıldır Gürteks’de çalıştığını söyleyen bir işçi, Çalışma Bakanı’nın ‘İşçi ve işveren temsilcilerinin uzlaşmasıyla olacak’ şeklindeki sözlerine dikkat çekerek şöyle konuşuyor: “Patron benim hazırdaki haklarımı bile vermiyor, yasal haklarını isteyen işçiyi kapı önüne koyuyor. Sanki patronlarla eşit söz hakkımız varmış gibi, ‘uzlaşsınlar’ diyor bakan. İşçiyi adam yerine koyup fikrini soran mı var?”
‘HİÇ YALAN SÖYLEMESİNLER’
Aynı durakta görüştüğümüz bir Gür İplik işçisi, Bakanlığın ‘İşçilerin çoğunun kıdem tazminatı alamadığı’ şeklindeki gerekçesine ilişkin şunları söylüyor: “Doğru. Kıdem tazminatını alamayan çok işçi var. Çünkü yasalar patronlardan yana. Ama hakkını arayan işçi mahkeme yoluyla bile olsa kıdem tazminatını mutlaka alıyor. Hiç yalan söylemesinler.”
Şireci Tekstil’de çalışan başka bir işçi ise “Bu Hükümet daha iki sene önce işçi hakkını arayamasın, tazminatını alamasın diye mahkeme parasını peşin verme şartı getirmedi mi” diye soruyor. Bir işçinin haksız yere tazminatsız işten atıldığında en az 600-700 TL harç parası vermeden dava açamadığını söyleyen Şireci işçisi, geçen yıl grevden sonra Şireci’de işten atılan 200 işçinin en az yarısının bu yüzden dava açamadığını ve kıdem tazminatlarını alamadıklarını hatırlatarak, “Eğer dertleri işçinin tazminatını alması ise bu adaletsizliği kaldırsınlar ortadan” diye konuştu.
(Evrensel/ Mehmet Türkmen)