Zonguldak’ta TTK Karadon maden ocağındaki grizu patlamasının ardından göçükten cansız olarak çıkarılan 28 işçinin gazdan zehirlendiği ve gaz maskeleri olmadığı için yüzlerine kazaklarını sararak korunmaya çalıştıkları belirlenmişti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız dün yaptığı açıklamada gaz maskesi takmayan işçiyi de sorumlular arasına kattı. Bakan Yıldız “Eğer birisi gaz maskesini almamışsa bu işçi kardeşimiz olabilir, işveren, özel sektör olabilir. Bunun denetlenmesi konusundaki Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) yetkilisi kimse bedelini öder” dedi.
Faciayla ilgili Gelik 75. Yıl Cumhuriyet Kuyusu önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Yıldız halen ulaşılamayan 2 işçinin de maden ocağındaki göçüğün altında ya da ardında olduğunu söyleyerek “Orayı açmadan bir şey söyleyemeyiz. Bu konudaki cümlelerimizi de itinalı kullanıyoruz. İnşallah bir an önce ulaşırız diye ümit ediyoruz” dedi.
3 işçinin cesedinin halen teşhis edilemediğinin hatırlatılarak “Bu işçilerin kimlikleri 15 gün içinde belirlenemezse kimsesizler mezarlığına gömüleceği söyleniyor” sözü üzerine ise Yıldız, “O noktaya geleceği kanaatinde değiliz” dedi. Yıldız bu 3 işçinin cesedine DNA testi yapılacağını kaydetti.
İşçilerin gaz maskelerinin neden olmadığına dair bir soruyu yanıtlayan Yıldız, iki işçinin de çıkartılmasının ardından madene girecek olan idari, teknik ve adli makamların bu incelemeyi yapacaklarını söyledi. “Son cümlelerimizi o zaman söyleyeceğiz” diyen bakan, gaz maskesi olmayan kişinin maden ocağında çalışamayacağını belirterek şöyle devam etti: “Eğer birisi gaz maskesini almamışsa bu işçi kardeşimiz olabilir, işveren, özel sektör olabilir. Bunun denetlenmesi konusundaki TTK yetkilisi kimse bunun bedelini öder.”
“Her kazadan sonra yeni önlemler alacağız şeklinde cümle kurmak istemiyorum” diye konuşan Yıldız, özellikle bu son kazanın “farklı bir perspektif açtığını” söyleyerek şunları kaydetti: “Burası kömür işletmesi değil, kömür çıkartırken olan bir şey değil. Bu bize ilginç geldi. İlk haberi duyduğumuzda yetkili arkadaşımız, (540 kodundaysa önemli bir şey yoktur) diye haberi dinledi. Çünkü, orada kömür işletmeciliği yok. Ama bu grizu, metan gazı dediğimiz gaz o kadar sinsi bir şey ki en ufak bir çatlaktan deşarj olabiliyor. O yüzden bununla alakalı belki, kömür işletmesi olmayan yerle ilgili birkaç cümle söyleyebileceğiz. Bu bütün yetkili arkadaşlarımızla yapacağımız toplantıdan sonra kamuoyuyla paylaşacağız.”
TTK’ya çok fazla haksızlık yapıldığını ileri süren Yıldız, “TTK’nın ne işçisi ne de yöneticisi, bunu hak etmiyor. Şu anda bırakın sadece Türkiye’yi, Türkiye’de zaten konusunda bir numara, Avrupa’da boy ölçüşebilecek kadar eğitim ve bu konuyla alakalı tesisata sahip. Manuel ölçüm cihazları ve gaz maskesi olmadan giremez, aynı zamanda otomatik sensörler var. Metan gazının o kadar sinsi ve hızlı davrandığını biliyoruz. Çok ani deşarjla bunlar oldu. İnşallah, inanıyoruz ki bundan sonraki çalışmalarımız ve gayretlerimizle bu tür kazaları bir kez daha yaşamayız” diye konuştu.
Patlamanın nedeniyle ilgili kesinleşmeyen bilgiyi paylaşmak istemediklerini ancak bazı kanaatleri olduğunu söyleyen Yıldız, işçilerin madende sigara içmesinin patlamaya neden olmuş olabileceğini ima etti. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın protesto edilmesini de “provokasyon” olarak yorumlayan Yıldız, protestocunun tutuklanmasınıysa “isabetli olmuş” diye değerlendirdi.
Taner Yıldız ayrıca, “Herhangi bir işçinin, özel sektör ya da TTK sorumlusunun olayda taksiratı varsa, bu konuda tahammülsüz olduğumuzu söyleyebilirim” dedi.
SOL