Birçok insanın başının belası bruksizm tehdit ediyor. Pek fazla bilinmeyen bu hastalık bazen kötü sonuçlara yol açıyor. Mesela hastalar “Başım ağrıyor” diye birçok hekime başvuruyor ama sonuç bir türlü bulunamıyor… Aradığınız hastalık bedeninizde değil dişinizde… Peki bu hastalık nasıl bir şey? Nasıl belirtileri var? Başka nelere sebep oluyor? Diş Hekimi Dr. Halil Erçağ, “Diş hekimlerinin baş belası” olarak nitelendirdiği bruksizmi anlattı…
Bruksizm nedir?
İnsanlar dişlerini genellikle uyku sırasında sıkmakta ve gıcırdatmaktadır. Bazen bunlara yanak ısırma haraketleri de eklenmektedir. Uyku halinde olabildiği gibi, gündüz de görülebilir.
Neden diş hekimlerinin baş belası bu hastalık?
Biz diş hekimleri harika işler yaparız ama hastaların şikâyetleri bir türlü bitmek bilmez. Dolgular, kanal tedavileri yapılır, ağrıları geçmez. Ne yapsak, ne etsek hastaların şikâyetlerinin ardı arkası kesilmez. Harika estetik protezler yapılır, dişler birer birer dökülür. Kırılma, ağrı olur. Hasta bize gelir, “Şu dişim ağrıyor” der. Dişe bakarsınız hiçbir şey yok ama hasta o dişte ağrı hissediyordur. İşte bu yansıyan ağrıdır. Çiğneme kaslarından dişlere yansıyan ağrılarda diş ağrılarıyla çok sık karıştırılabilir. Hasta yansıyan ağrıdan dolayı dişinin ağrıdığını zanneder. Aynı şekilde bu ağrılar hastanın kulağına, şakaklarına, alnına, boynuna, gözlerine kafatasının birçok bölgesine yansıyabilir. Bu hastalarda denge problemi de olabilir, kulak çınlamaları olabilir. Kulakla çene eklemi birbirine çok yakındır. Bu nedenle çene eklemine bağlı şikâyetler kulak ağrısı ve çınlaması gibi belirtiler verebilir.
AĞRILARIN SEBEBİ BURUKSİZM OLABİLİR
Diş sıkması stres anında oluyor mu?
Bu biraz yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar hikâyesidir. Stresle beraber seyreder. Stres altında, beynimiz uyku esnasında kaslarımıza giden bütün elektriği kesip kaslarımızı dinlendirmesi gerekirken, bunu yapmaz. Çiğneme kaslarımıza ve vücudun birçok çizgili kas grubuna uykunun belli bir döneminde ciddi bir kasılma emri gider. Şöyle düşünün: Çiğneme kuvveti için biz yaklaşık olarak santimetrekareye 20-70 kilogram bir kuvvet uygularken, bruksizm sırasında bu kuvvet 440 kilograma çıkabiliyor. Yani dişlere 20 katı fazla kuvvet uygulanıyor. Sadece çiğneme kaslarına değil, bazı kas gruplarına da bu kuvvet iletiliyor! Birçok hasta uyku sırasında dişlerini kastığı gibi kollarını, bacaklarını da kasıyor. Hastaların bacak krampları oluyor. Bununla beraber ellerinde, kollarında kasılma olabiliyor. Çiğneme kaslarının da oluşan tetik noktaları baş ağrısı şeklinde algılanabiliyor. Kafatasının birçok yerinde özellikle şakaklarda, ensede ciddi ağrılar olabiliyor. Birçok hasta da bu ağrıları diş hekimliğiyle ilgili olduğunu bilmiyor! Nörologlara veya diğer hekim arkadaşlarımıza gidiyorlar. Tümörler aranıyor, migren teşhisleri konuyor. İşte bu noktada diş hekimi muayenesinden geçmek ve bruksizmi sorgulamak gerekir. Bu hastaların tedavisinde diş hekimliği, psikiyatri, fizik tedavi ve plastik cerrahi branşlarının beraber çalışması gerekebilir.
Hastalığa yakalanan kişi bunu nasıl anlayabilir? Ya da şöyle soralım, hastalar size nasıl şikâyetlerle geliyor?
Birçok birey farkında değil. Bunun belirtileri var. Diş gıcırdatmayla beraber baş ağrıları, dişlerde kırıklar ve hassasiyet olabilir. Hastalar sabah yataktan yorgun dayak yemiş gibi kalkarlar. Dişlere çeşitli tedaviler yapılır ( porselen kuronlar, dolgular, kanal tedavileri vs). Hastalar dolguları, kuronları kırık olarak bizlere başvurur!“Hekim mi yoksa teknisyen mi hata yaptı?” denir. Hastaların sadece porselen kuronları değil, metalleri de ve hatta sağlam dişlerini bile kırılabildiği birçok vaka görülebilmektedir. Bruksizm sırasındaki çene hareketlerı fonksiyonel değil parafonksiyonel hareketlerdir dişler ve destek dokular tarafından tolere edilmeyebilir.
Ağız içinde yara da yapar mı bu hastalık?
Yanak ısırma hareketleriyle beraber hastaların dişleri kırıldığı için şekilleri bozulduğu için yumuşak doku yaralanmaları olabiliyor. Kasılmaya bağlı olarak, dilini de dişine bastırabiliyor. Dilde diş izleri çıkabiliyor. Aynı zamanda yanak kaslarını da kastığı için dişlerin üzerine basınç gelebiliyor ve ağız mukozası travmatize olabiliyor. Buna bağlı olarak ağızda yaralar çıkabiliyor, afta meyilli olabiliyor.
HASTALAR SIK SIK İDRARA ÇIKIYOR
Kalp krizlerine yol açtığı da doğru mu?
Bir kısım hasta sadece çenesini kasarken, birçoğunun vücudundaki bütün çizgili kaslar kasılabiliyor. Bacak krampları oluyor. Uyku sırasında hasta, çok ciddi bir efor sarf ediyor. Kalp krizlerinin birçoğunun sabaha karşı meydana gelmesi bizi ister istemez bu yönde düşünceye itiyor. Mesanenin çevresindeki çizgili kasta bruksizm ve diş sıkmada kasıldığı için, mesane kontrakte olup genişleyemiyor ve bu hastalar sık sık idrara çıkıyorlar, özellikle hanımlarda daha fazla oluyor.
Bunu şeker hastalığıyla bağdaştırıp farklı bir doktora giden de olabilir…
Tabii.. Birçok şeyle bağdaştırabilirler. İdrar yollarında ciddi enfeksiyon araştırılan, bu sebeple kürtaj olan hastalar da var.
Evreleri var mı?
Kimi insanlar bunu daha ağır kimileri de daha hafif yaşayabiliyor. Dişlerin aşınıp küçülmesi ve dişlerin çevresindeki destek dokularda yıkım gibi şeyler söz konusu. Çiğneme kaslarını çok kullandıkları için çiğneme kas hipertrofisi dediğimiz ciddi şişlikler görülebiliyor. Yani vücut geliştirme yapılmış gibi yüzdeki bazı kas gruplarının şiştiğini görüyorsunuz.
BEL VE BOYUN FITIĞINA DA NEDEN OLABİLİYOR
Çiğneme dediniz de aklıma geldi, çok fazla sakız çiğneyenlerde ya da katı cisimler tüketenlerde çıkabilir mi bu hastalık?
Çiğneme kuvvetinin üzerinde bir kuvvet kullanılıyor bu hastalıkta. Ama her şeyin fazlası gibi sakız çiğnemekte problemi arttırabiliyor.
Tedavi edilmezse nelere sebep olur?
Diş kayıplarına neden olur. Dişin kendisinde hem de çevre destek dokusunda kayıplara sebep olabiliyor. Hasta birçok kas grubunu beraber kastığı için hastalar sorguladığında bu hastaların çoğunda ciddi bel ve boyun fıtıkları olabiliyor. Trapez kasını kastığımızda, bir anda kafatasımızdan sırtımıza kadar inen bir kastır, omurlar arası mesafe daralıyor, omurlara gelen baskı artıyor. Hastaların hiçbir şeyi yok bir bakıyorsunuz bel ve boyun fıtığı var. Travma yaşamamış, ağır kaldırmamış, bu tür şeyler var.
PSİKOTERAPİ GEREKEBİLİR
Genetik bir hastalık mı?
Evet. Genetik faktörler önemli bir rol oynuyor. Ama yüzde 100 genetik sebepli denilmiyor…
Sadece stres kaynaklı değil sanırım…
Stresle başlayan bağırsak parazitlerine kadar varan sebepleri bulunmuş…
Psikoterapi de gerekir değil mi hastalara?
Bizler psikoterapiyi mutlaka öneriyoruz. Bu hastalardaki problemlerin çözümü İnterdisiplinel çalışmayı gerektirebiliyor. Doğru ilaç seçimi de çok önemlidir. Uyku kalitesini artırmaya yönelik ilaçlar kullanıyorlar. Hastalar dişlerini sıktıkları için kafatasında uyuşma hissedebiliyorlar. Kafatasında uyuşukluk hissettiklerinden dolayı panik atağa doğru gidebiliyorlar. “Beynimde bir şey mi oluyor?” hissi oluyor. Hastalar, “Kafamı tas gibi hissediyorum” diyor. “Beynim uyuştu” diyorlar. Bir hastam gece arayıp, “Halil Bey, benim beynim uyuştu” dedi. Bunu uzun süre hissetmek hastalarda soru işaretine yol açabiliyor. Çok kolay yorulduğunuz için çarpıntı hissetmeye başlayabiliyorsunuz. Ritm problemleri de yaşayabilirsiniz kalpte. Bundan dolayı da yine panik atağa sürüklenebiliyorsunuz. Boyun, kas, eklem problemleriniz oluyor. Çeneniz kilitlenebiliyor. Bunun için bir fizik tedaviciye ihtiyaç duyulabiliyor.
AYNI ANDA BİRKAÇ ŞEYİ DÜŞÜNEBİLEN BİREYLERDE ÇIKABİLİYOR
Hangi meslek grupları tehdit altında? Gazeteciler stres altında mesela…
Çok bir ayrım yapamayacağım. Ama bu insanlar son derece kreatif bireyler oluyor. Aynı anda birkaç şeyi düşünebilen insanlar oluyorlar.
Tedavi süresi nedir?
Yüzde 100 geçiyor diye bir şey yok. Bruksizmi tetikleyen kötü kapanışları düzeltiyoruz. biz diş hekimleri siplintler (plaklar) uyguluyoruz, . Çeşitli splintler var, dişleri koruma amaçlı veya kasları gevşetmeye yönelik splintler var.
Kötü yapılmış dolgular veya kaplamalar, protezler bunları bruksizmi tetikliyor, bunları düzeltiyoruz. Plaklar uygulayarak hastaların gıcırdatma sırasında dişlerine bir zarar gelmesin diye uğraşıyoruz. Plak uygulayarak sıkmaya bağlı olan kastaki ağrıları gidermeye çalışıyoruz.
HASTALIK TEKRARLAYABİLİR
Tedavi bittikten sonra yeniden çıkabilir mi?
Çıkabilir. Mesela nörobiofeedback diye bir tedavi var. Beyin EGG potansiyeli dediğimiz, beynin ürettiği elektrik potansiyelini düzeltme yapılıyor. SMR dediğimiz bir beyin dalgası var. SMR’ın düşüklüğünde hastalar anksiyeteyle beraber bruksizm yaşıyorlar. Nörobiofeedback’i uygulayarak, beyin EGG potansiyelinde SMR’ı belirli bir noktaya getirip hastanın ankisiyete ve bruksizmi geçebiliyor. Psikiyatriye yardımcı bir yöntem.
Tedavide botoksun işe yaradığını söyleyenler var…
Tedavide botoksun kullanımı var. Uyguladığınızda kasları felç eder ama geçici olarak. Çiğneme kaslarının içine botolinum toksini uyguladığınızda kasların kasılma gücünü bir miktar azaltılması söz konusu.
Hangi yaştaki bireyleri tehdit ediyor?
Çocuklukta da olabiliyor. Özellikle karışık dişlenme dönemi bitene kadar fazla müdahale etmiyoruz. Erişkinlerin için bizlerden yardım almalarını istiyoruz..
HABERTURK