Korucuların yoğunlukta olduğu bölgedeki ağaç katliamına tepki gösteren TEMA Muş Temsilcisi İhsan Aytemiş, “Yapılan bu katliamın ismi ancak orman terörüdür” derken, İHD Muş Şube Başkanı Saim Atılgan ise “Bu vahşete dur denilsin” çağrısı yaptı.
Muş’un Kızılağaç beldesinin Şenyayla bölgesindeki Geliyê Genima, Geliyê Hişk, Kaniya Şimmê ve Geliyê Billûr ormanlık bölgelerinde ağaçlar kesilerek orman katliamı yapılıyor. 8 metrelik meşe ağaçlarının bazıları ortalarından, büyük çoğunluğu da testerelerle köklerinden kesilirken, ormanlık alan adeta savaş sonrası görüntüleri andırıyor. HPG güçlerinin geri çekilme sürecini takip etmek amacıyla kurulan izleme komisyonu çalışmaları çerçevesinde, kesilen ve tahrip edilen ormanlar için seferber oldu. İnsan Hakları Derneği (İHD), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Muş İl Sosyal ve Kültürel Kalkınma ve Dayanışma Derneği (MİSKAD-DER) yöneticileri ile Türkiye Erozyonu Önleme ve Ağaçlandırma Vakfı (TEMA) Muş Şube Temsilcisi İhsan Aytemiş, izleme komisyonu ile beraber incelemelere katılarak, ormanların talan edilmesine tepki gösterdi.
‘Orman terörleri iş başında’
Şenyayla ormanlık alanında incelemede bulunan Aytemiş, bölgede kesilen ağaçların kesilmesine tepki göstererek, “Yapılan bu katliamın ismi ancak orman terörüdür. Bu bir katliamdır, bütün ağaçlar yarıda kesilmiş. Yarın ne olacak düşüncesini taşımayan insanların yaptığı katliamı görüyoruz. Bu bir orman terörüdür. Başka bir şey olamaz. Ağırlıklı olarak meşeden oluşan ormanlarımızı inceliyoruz. İnceleme yaptığımız ormanlık alanlarda ormanlar hunharca kesilmiş, talan edilmiş ve yok edilmek için bu yöntem kullanılıyor. Devlet yetkililerinin buna dikkat çekmeleri gerekiyor. İvedilikle koruma altına alınması gerekiyor. Bu ormanların sık bakılıp gözetim altında tutulması gerekiyor. Yol boyunca gelirken binlerce ağacın kökten kesildiği ve binlerce ağacında yarıda kesildiğini gördük ve şahit olduk. Çok ciddi anlamda bir tahribat var. Meşe ağaçları bilindiği gibi kontrolsüz kesildiği zaman artık kendisini bulamıyor. Büyüklerimizden edindiğimiz bazı yerler vardır. O bölgelerin tamamıyla orman bölgesi olduğunu ve şimdi ise tamamıyla çoraklaşarak çöl halini aldığını görüyoruz. Bu ağaçları kesenler bunun hesabını yapmıyor. Yarını düşünmeden hunharca kesilen bu ağaçlar elbette bir gün tükenecektir. Ve çölleşmeye giden bir yer halini alacaktır. Sorarım bu insanlara, kestiğin ağacın altında iki dakika öncesinde oturup dinlenirken hiç mi utanma duygusu oluşmuyor kendisinde. Bir gün gelip bu yaptıklarından utanacaklar, fakat fayda etmeyecektir. Çünkü gölgesinde oturacak bir ağaç bulamayacaktır” dedi.
‘Bu vahşete dur denilsin’
Orman katliamlarını yerinde inceleyen İHD Muş Şube Başkanı Saim Atılgan ise yol boyunca ağaçların kesildiğini gördüklerini aktardı. Bir doğa katliamının başlangıcının izlerini gördüklerini dile getiren Atılgan, “Ormanlık alanın içerisinde gezerken tek bir kesim yapılmamış. Sırayla büyük ağaçlar küçük ağaçlar demeden kesip gitmişler. Bir arada olan dört ağaç var dördünü de kesmişler. Yapılan bu orman kıyımına insanlarımız sessiz kalmamalı, ağaçları kesen vicdansızları gören yurttaşlarımız olursa tepkilerini göstersinler. Bizler de bu işin takipçisi olacağız. Ormanı ve doğayı tahrip etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur” diye konuştu.
‘Korucu bölgelerinde orman kıyımı yapılıyor’
Korucuların bulunduğu bölgelerde ormanların talan edildiğini belirten Muş İl Sosyal ve Kültürel Kalkınma ve Dayanışma Derneği (MİSKAD-DER) Başkanı Mustafa Sinecem, “Orman katliamını gerçekleştirenlerden hesap sorulmalı” dedi. Ormanlık alanın içler acısı olduğunu dile getiren Sinecem, “Bu vahşeti işleyenler kimse bulunup hesap sorulması gerekir. Bölgeyi gezerken ormanların en çok tahrip edildiği, sanki kılıçtan geçirilmiş gibi bölgelerin korucuların bölgesi olduğunu gördük. Bizler de bu işin takipçisi olacağız. İstediğimiz tek şey yurttaşlarımızın bu konuda duyarlılık göstermesidir. Herkes elinden gelen duyarlılığı göstersin” dedi.
(Diha)