ADİL MEDYA / ÖZEL HABER
Türkiye’de TRT ile başlayan Televizyon sürecinde Müslüman camia henüz Televizyon hayatımızda olur mu olmaz mı? konusunu tartışmaktaydı ve onlar bu gereksiz konu üzerinde zaman ve enerji kaybederken birileri atı alıp Üsküdar’ı geçti. TRT kadroları sadece belli bir zihniyete sahip olan insanlarla doldu. TRT’de yetişen ve ardından özel sektöre kayan bu insanlar yıllarca kendi fikirleri doğrultularında yayınlar yaptılar ve hepimizin şikayet ettiği bugünün televizyonculuğu işte bu yüzden bu hale geldi. Değerlerimizi hiçe sayan, üretmek yerine sürekli olarak tüketen ve yabancı formatların distribütör yapımcılığını üstlenen, dışardan dizi çalarak ayakta kalmaya çalışan bir sektöre sahip olduk. Gün gelip AKP iktidara geçince, işin rengi değişmeye başladı. TRT’ de muhafazakar zihinler kadrolaşmaya başladı ve son dönemde Ramazan ayında yapılan programlar adeta geçmiş yılların acısını çıkartma ayinine dönüştü. AKP iktidarının bir sonucu olarak muhafazakar zihniyet TRT dışında da yeni kaleler oluşturdu kendine. Bunlardan en önemlisi ATV oldu. ATV de ise muhafazakarlık sadece Ramazan’dan Ramazan’a gösterdi kendini. Onun dışında eski yayın politikasından asla sapma olmadı. Durmak yok, yola devam dediler. ATV den sonra muhafazakarlardan yeni bir atak daha geldi; kanaltürk… Fakat hassasiyetler, reyting ve kendini kabul ettirme psikolojisi burada da baş gösterdi ve kanalın yayın politikası ATV ayarına uyumlandı.