Bakanlığın biyoloji dersi için hazırladığı müfredat planında, ‘yaratılış teorisine’ yer verilmesi tartışma yarattı. Eğitimciler, bilimi reddeden bir anlayışın doğru cevaplar veremeyeceğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığı, önümüzdeki yıl uygulanması planlanan müfredatta değişikliğe gidiyor. Müfredat değişikliği için hazırlanan örnek metinde, biyoloji dersinde ‘yaratılış teorisinin benimseneceği’ ifadelerinin yer alması eğitimciler tarafından tepkiye neden oldu.
Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem, “Öğretim programlarında, evrensel bilimsel gerçekleri yok sayan, dini kural ve referanslara dayanan bir dil kullanılmak isteniyor” dedi.
BİYOLOJİ DERSİ YARATILIŞ TEORİSİNE DAYANDIRILIYOR
“Hayatın Başlangıcı ve Evrim” ünitesi Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2017 yılında Türkiye toplumunun ‘kültürel yapısı ve değerleriyle uyuşmadığı’ düşüncesiyle müfredattan çıkarılmıştı.
Önceki müfredattan farklı olarak bakanlık tarafından hazırlanan örnek metinde, dersin tanımı için “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında geliştirilen biyoloji dersi öğretim programıyla yürütülen eğitim öğretim süreçlerinde yaratılış teorisi benimsenmektedir. Biyolojik olaylar; bir plan ve programın gereği olarak ortaya çıkar” ifadeleri yer alıyor. Evrim teorisi ‘doğruluğu ispatlanmamış bir teori’ olarak gösterilirken yaratılış teorisi ön plana çıkarılıyor. Yaratılış teorisi dini referans alıyor ve yaratılıştaki ‘kusursuz düzen’ ve ‘mükemmel uyum’ kalıpları işleniyor.
Müfredattaki değişiklik, henüz onaydan geçmedi. Yapılan değişiklik, MEB tarafından oluşturulan komisyondaki uzmanların değerlendirmeleri sonucunda kamuoyuna duyurulacak. Biyoloji dersi için hazırlanan örnek metne eğitimciler, bilimsel bilgilerin yok sayıldığı, dini kuralların referans alındığı gerekçesiyle karşı çıkıyor.
‘EVRİMİN İSMİ GEÇMİYOR AMA YASALARINI DERSLERDE ANLATIYORUZ’
Ders tanımındaki müfredat değişikliği henüz öğretmenlere bildirilmedi. Öğretmenler, derslerde ‘evrim’ isminin geçmediğini fakat evrim yasalarının konu kapsamında bugüne kadar anlatıldığını söylüyor. 10 yıldır biyoloji öğretmeni olarak görev yapan Fehim Ayaş, evrim teorisinin toplumun kültürel yapısıyla uyuşmadığı düşüncesiyle müfredattan çıkarıldığını söyledi.
Ayaş, “Evrim teorisinde ‘tek bir hücreden meydana geldik’ diyor, yaratılış teorisinde ‘hepiniz topraktan geldiniz’ diyor. Temel olarak iki teori de birbirini reddetmiyor” dedi. Evrim teorisinin toplumda oluşan algının tersine kanıtlanmış olduğunu söyleyen Ayaş, “Teori kanıtlanmış bir şeydir. Evrim teorisi de kanıtlanmıştır. Mesela mutasyon, doğal seçilim, canlılardaki çeşitlilik konuları… Biz bu konuları derslerimizde anlatıyoruz. ‘Evrim’ ismi geçmiyor ama biz onun yasalarını anlatıyoruz” diye konuştu.
‘EVRİMİ İÇERMEYEN KONUNUN DOĞRU YANITLAR VERMESİ MÜMKÜN DEĞİL’
Dini referans alan yaratılış teorisinin benimsenmesine tepki gösteren Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem, müfredat değişikliklerinde belli bir inancı temel alan ‘tek din’ ve ‘tek kimlik’ yaklaşımının ders kitaplarına yerleştirilmeye çalışıldığını söyledi.
Erdem, “Bu anlayış, biyoloji dersinin bilimsel gerçeklere göre değil, iktidarın ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ merkeze alınarak hazırlandığını göstermektedir” dedi. Evrim teorisinin canlıların zaman içerisinde değiştiği gerçeğini bilimsel olarak açıklayan en güçlü bilgi bütünü olduğunu söyleyen Erdem, “Bu nedenle evrimi içermeyen bir eğitim sisteminin başta biyoloji olmak üzere, canlıları konu edinen hiçbir alanda neden ve nasıl sorularına doğru yanıtlar verebilmesi mümkün değil” diye konuştu.
Yaratılış teorisinin ‘evren teorisinin’ aksine tartışmalı bir konu olduğunu söyleyen Erdem, teoriler arasındaki farkı, şöyle anlattı: “Mevcut inanç sistemi, tüm canlıların özel olarak ve ayrı ayrı yaratıldıklarını ve insanın da bu canlılar arasında özel ve üstün bir yeri olduğu fikrine dayanmaktadır. Bu yaratılış teorisidir. Modern bilim ise tüm canlıların ortak ataları paylaştığını, kademeli değişimlerle bugünkü hallerine geldiklerini, halen değişmekte olduklarını ve insanın bu canlılar arasında özel ya da ayrıcalıklı tarafı olmadığını ortaya koymaktadır. Bu evrim teorisidir.”
‘DOĞRUDAN SİYASAL-İDEOLOJİK BİR AYIKLAMA’
Bilimsel bilgiyi aktaracak şekilde ders içeriklerinin hazırlanması gerektiğini söyleyen Erdem, “Biyoloji öğretim programında yapılan doğrudan siyasal-ideolojik bir ayıklama olduğu gibi, öğrencilerin canlılığı ve doğayı bilimin gözüyle görmesinden duyulan rahatsızlığın en açık göstergesidir. Evrensel, bilimsel gerçekleri yok sayan, büyük ölçüde dini kural ve referanslara dayanan bir dilin kullanıldığı öğretim programlarının öğrencilerimize verebileceği hiçbir şey yoktur” dedi.