MEB’in müfredat taslağına ilişkin Eğitim Sen’in hazırladığı raporda, programın İslamcılık ve Türkçülük üzerine kurulduğu belirtilerek, “Bakanlığın müfredat değişikliklerine ilişkin önerisinin ideolojik temellendirilmesi, adeta Eğitim Bir Sen raporu ile yapılmıştır “denildi
BURCU CANSU – @burcu_cansu
[email protected]
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından hazırlanan ve ders programlarından “Atatürkçülük” kavramı ile Darwin’in “evrim teorisi”nin de çıkartıldığı müfredat taslağına karşı Eğitim Sen tarafından hazırlanan “Eğitim Müfredatı Değişiklikleri Ve Taslak Öğretim Programları” raporu açıklandı. Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, çocukların okullarda nasıl yetiştirileceğini belirleyen en önemli faktörlerden birinin müfredat olduğunun altını çizerek, “Ülkenin geleceği ile ilişkilendirilen çocuklar ve gençlerin, ‘neyi bilmeleri’, ‘neyi unutmaları’ ve ‘neyi sürekli anımsamaları’, ‘neyin yasını tutup, neyin yasını tutmamaları’ gerektiği üzerine ideoloji müfredat üzerinden kurulur. Müfredat, beden ile iktidar arasındaki ilişkiyi kurar. Yani müfredat konusu, öylesine alfabe, çarpım tablosu, tarih ezberleme değildir. Bundan daha fazlasıdır. Çünkü siyasal iktidar için resmi eğitim, toplumsal bedeni inşa etmeyi sağlayan kurumlardan birisidir” diye konuştu.
Totaliterlik ve İslam ayarı
Eğitim Bir Sen’in raporuna atıfta bulunan Karaca, şöyle konuştu: “Bakanlığın müfredat değişikliklerine ilişkin önerisinin ideolojik ve politik temellendirilmesi, adeta Eğitim Bir Sen’in raporu ile yapılmıştır. Türkiye’de belli statik ve herkesin kabul ettiği ‘öz’e ilişkin temeller vardır ve bütün öğrenciler bu temellere göre yetiştirilmelidir. Gerek rapordaki gerekçeler gerekse MEB taslak programına ilişkin yapılan incelemelerden yola çıkılarak büyük ölçüde yeni sağ devlet kuramından beslenen neo-liberal dönüşümlerin yarattığı tahribat ve koyu cinsiyetçi (ataerkil), muhafazakâr (siyasal İslamcı) ve milliyetçi (Türkçü) kuşatmanın taslak programda ağırlığını koymuş olduğu ifade edilebilir.”
Ensar Vakfı ve Değerler Eğitimi
Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü: “MEB reform taslağında din ile değerler eğitimi farklı iki unsurmuş gibi bir gizleme yolunu tercih etse de, Bakanlığın haftalık ders programlarında ‘Din, Ahlak ve Değerler’ aynı grupta gösteriliyor ve buna ne düşünce eğitimi, ne yurttaşlık bilgileri, ne çevre ne de Demokrasi ve İnsan Hakları gibi dersler ekleniyor. Ensar Vakfı ve Değerler Eğitimi Merkezi’nin izleme çalışmalarında da ‘değerler eğitimi’ olarak sadece din derslerini kayıt altına aldıkları görülmektedir. MEB’in değerler eğitimi yöntemi; diyalektik değil, ‘dini-kültürel normların aşılanması’ şeklindedir. Temel insan hak ve özgürlükler ile eğitim ilkeleri ile ters düşmektedir.”
***
Evrim teorisini okutan ya ceza alacak ya da sürgün edilecek
Raporda müfredata ilişkin özetle şu değerlendirmelere yer verildi:
»Türkiye’de her öğretmenden beklenen, müfredat ve ders kitaplarına tam anlamıyla uyması, onun dışına zinhar çıkmamasıdır. Mesela öğretmenin Darwin’in evrim teorisini okutma inisiyatifi yoktur; okutan ya ceza alır, ya sürgün edilir veya işten atılır.
»Askıya çıkarılan ve sadece görüş, öneri ve değerlendirme istenen yeni taslak programda, eleştirilerin ne derece dikkate alınacağı belirsizdir. Programların hazırlanmasında öğretmenlerin de görev aldığı söylenmekte ama bu öğretmenlerin arasında 100 bin üyesi olan Eğitim Sen yer almamaktadır.
»Atatürkçülük, ders olarak kaldırılıp tüm dersler içine bir beceri ve yeterlilik olarak serpiştirilmiş, “Değerler Eğitimi” ise tüm öğretim programlarında temel konular olarak belirlenmiştir.
»Milli Güvenlik dersini kaldıran hükümet şimdi 15 Temmuz darbe kalkışmasını metin ve resimler halinde ders kitaplarına koymaya hazırlanmaktadır.
»Anadolu’da on binlerce Alevi’yi katleden Yavuz Selim’in hangi “hoşgörü” ve hangi “adaletinden” bahsedilmektedir?