MELTEM YILMAZ
»Tarımdaki tahribat nedeniyle işsizlik sorunuyla boğuşuyor. Kentin önemli geçim kaynağı turizmin de dibe vurmuş olması halkını kara kara düşündürüyor… Sağ geleneğin önemli figürlerinden eski başbakanlardan Adnan Menderes’in memleketi Aydın’da Anayasa referandumunda “evet” ve “hayır” oyları başa baş gidiyor
»Çarşamba pazarına gittiğimizde, pazarcıların ağırlıklı olarak “hayır” diyeceklerine tanık oluyoruz. Çoğu kişide, “AKP, 16 Nisan’a kadar bir şey yapar da gidişatı değiştirir mi?” sorusu hâkim. Bir pazarcı, “Eskiden hükümeti beğenmediğimizde değiştirirdik, şimdi değiştirme şansımız kalmaz” diyor
Türkiye’nin önde gelen tarım kentlerinden biri olarak bilinen Aydın, tarım alanındaki tahribat nedeniyle işsizlik sorunuyla boğuşuyor. Öyle ki, kentte en dikkat çekici verilerden biri yaşlı intiharları. Yaşlı nüfusun tarıma bağlı geçim olanaklarını kaybetmiş olması, bu intiharların nedeni hakkında fikir veriyor. Kentin bir başka önemli geçim kaynağı olan turizmin de dibe vurmuş olması, Aydın halkını kara kara düşündürüyor.
Aydın’daki AKP oyları geçişken bir yapıya sahip. Kentte konuştuğumuz bir kısım AKP’liler, dine yönelik bağnaz bir bakış açılarının olmadığını, geçmişte AKP’ye oy vermelerinin temel nedeninin istikrar beklentisi olduğunu anlatıyorlar. Bir başka değişle geçmişten gelen siyasi duruşu Demokrat Parti çizgisinde olan Aydın, yaşam tarzı değişikliği söz konusu olunca durup düşünüyor.
150 havlu dağıt, işi kap
Aydın’da sosyal yardımların insanları tembelliğe sürüklediği, bu tembelliğin de insanları bireyciliğe ittiği belirtiliyor. Taşeron işçiler üstündeki baskı da, Aydın gibi küçük kentlerde kendini daha fazla hissettiriyor. Burada taşeron işçilerin AKP’nin propaganda çalışması yapması için görevlendirildiği görülüyor. Bu durumu konuştuğumuz bir taşeron işçi, AKP için günde 150 parti logolu havlu dağıttığını, bundan para kazanmadığını ancak yetkililerden iş sözü aldığını söylüyor. Bir başka taşeron işçi ise, AKP için çalışması karşılığında ilkokul mezunu olmasına karşın partinin mahalle başkanı olduğunu, insanların ona saygı duyduğunu, bunun manevi tatminini yaşadığını belirtiyor.
Öte yandan “Hayırcı” yurttaşlar, Türkiye’yi zaten tek adamın yönettiğini, var olan durumun yeniden oylanması için referanduma gidileceğini söylüyorlar. KHK ihraçları da, insanların iktidarın politikalarından ürkmesinde etkili olmuş. FETÖ operasyonlarının bir tür muhalif avına dönüşmüş olması, Aydın halkını huzursuz ediyor. Kamuda çalışanlarının bir kısmının da, fişlenme korkusuyla çevrelerine “evet” oyu vereceklerini beyan ettikleri söyleniyor.
“Eskiden 3-5 hayvanımız vardı”
Aydın’da Çarşamba pazarına gittiğimizde, pazarcıların ağırlıklı olarak hayır diyeceklerine tanık oluyoruz. Ancak çoğu kişide, “AKP, 16 Nisan’a kadar bir şey yapar da gidişatı değiştirir mi?” sorusu hâkim. Bir pazarcı, “Atatürk’e verilmeyen yetki neden Erdoğan’a verilsin? Eskiden hükümeti beğenmediğimizde değiştirirdik, şimdi değiştirme şansımız kalmadı” derken, bir başka pazarcı da, “Erdoğan’dan daha iyisi çıkana kadar oyum evet” ifadelerini kullanıyor. Suriyeli göçmenlere yapılan devlet yardımları, metropollerde patlayan canlı bombalar, istihbarat zafiyetleri, Aydınlı pazarcıların “hayır” gerekçeleri arasında yer alıyor. Bunların yanı sıra, 18 yaş milletvekilliği de ciddi bir eleştiri konusu.
Aydın’ın bir köyü olan Kadıköy’de gittiğimiz bir kahvehanede tarım alanındaki tahribat nedeniyle hükümete büyük bir tepki var. Bir yurttaş, “ekonomi çöktü, emeklide para yok, çiftçi malını satamıyor. Eskiden köylünün 3-5 hayvanı vardı, şimdi eve ekmek götüremiyoruz. Çocuklarımız için iş yok, sigorta yok, fabrikalarda üretim yok. Hep hazır hep hazır, nereye kadar?” ifadelerini kullanıyor.
Yaşlı intiharları çok yüksek
Aydın’la ilgili bir başka dikkat çekici veri ise, intihar oranlarının yüksekliği. Dahası, ortalamanın aksine, intiharların daha çok kırsal kesimdeki yaşlı nüfus ağırlıklı olması da, ekonomisi tarıma dayalı olan kentte yaşanan ekonomik sıkıntıyı daha net bir şekilde ortaya koyuyor. Diğer yandan çevre kirliliği de Aydın’da büyük bir sorun haline gelmiş durumda. Menderes nehri, bugün Türkiye’nin en kirli üçüncü nehri olma özelliğini taşıyor. Jeotermal santrallar, yalnızca suyu değil, havayı ve toprağı da kirletiyor. Buna bağlı olarak Aydın’da kansere bağlı ölüm oranı, Türkiye ortalamasının 2 buçuk katı. Yanı sıra, sağlık hizmetlerinde memnuniyet oranı da bir hayli düşük. Turizm ise, Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Aydın’da da bir hayli gerilemiş. Tüm bu nedenler, kentte “hayır” oylarını yükselten temel gerekçeler arasında yer alıyor. ancak yine de kentin geçmişten bugüne gelen sağ çizgisi göz önünde bulundurulduğunda, Aydın’da “evet” ve “hayır” oylarının başabaş gittiği belirtiliyor.