Depremin vurduğu Malatya’da ilaç sıkıntısı yaşanıyor. Artı Gerçek’e konuşan Malatya Eczacı Odası Başkanı Ebru Sönmez, kur farkı nedeniyle ilaç bulmakta zorlandıklarını, eczacılar ve hastala karşı karşıya geldiğini söyledi.
Yusuf DURDU
MALATYA – Maraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde büyük can kaybı ve yıkımın yaşandığı Malatya’da depremin yaraları hâlâ sarılamadı. Birçok sorunun bulunduğu kentte ilaç sıkıntısı da yaşanıyor. Artı Gerçek’e konuşan Malatya Eczacı Odası Başkanı Ebru Sönmez, eczanelerin ilaç bulmakta zorlandığını, eczacıların hastalarla karşı karşıya geldiğini anlattı.
‘İLAÇ YOKLUĞU YAŞANIYOR’
25 Aralık’ta ilaç fiyatlandırmasında yapılan yüzde 25 zamla birlikte ilaç kurunun 17.55 seviyesine geldiğini belirten Sönmez, euronun 33 TL’ye dayandığına dikkat çekti ve yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlattı:
“17.55 ila 33 ila arasındaki makas farkından anlaşılacağı üzere giderlerin karşılanamayacağı bir dönemde ilaç fiyatlarının bu denli aşağıda kalması gerçekten sürdürülebilir değil. Şimdiye kadar ilaç sanayisi bir şeylerden fedakarlık ediyordu. Dağıtım kanalları ve eczacılar olarak bizler bir şekilde yürütmeye çalışıyorduk ama artık bıçak kemiği deldi geçti. Sürdürülebilir bir durum kalmadı. Bu nedenle de ilaç yoklukları yaşanıyor”
‘EZİLEN ECZACILAR VE HASTALAR OLUYOR’
İlaç yokluğunun senede bir yapılacak zamla çözülemeyeceğini vurgulayan Sönmez şöyle konuştu:
“Euro ve dolar sürekli artış pozisyonunda. İlaca zammı da senede bir defaya endeksleyince maalesef aradaki makas farkını yüzde 25 ya da 30’luk bir zamla kapatamıyoruz. Asgari ücrete yaklaşık yüzde 50 zam geldi. İlaç sanayisinin istihdam ettiği insan sayısı çok fazla, giderler ciddi boyutta arttı. Giderler ciddi boyutta artmışken bunun yüzde 50’lik bir zamla toparlamak mümkün değil. İlaç sanayisini de anlıyoruz ama arada ezilen eczacı ve hastalar oluyor. Birinci basamak sağlık kuruluşu olarak hastalarla birebir biz muhatap oluyoruz. Çocuğunun ateşi 40 dereceye ulaşmış bir baba gece vakti nöbetçi eczanemize gelip ilaç bulamayınca bizim vicdanımız sızlıyor, üzülüyoruz. Gündüz bir şekilde Malatya’da 225 eczanemiz arasında haberleşip birbirinden ilaç alma ya da hastayı yönlendirmeyle bunu giderebiliyoruz ama gece dört, beş nöbetçi eczane arasında maalesef bu sorunu çözemiyoruz”
‘İLAÇ BULUNMAMASININ SORUMLUSU ECZACI DEĞİL’
Nöbetçi eczanelerin önünde uzun kuyrukların oluştuğunu belirten Sönmez, “Nöbetçi eczane sayınız az’ diyorlar. Kesinlikle değil çünkü hastalar ilaç bulamıyorlar.” dedi ve şöyle devam dedi:
“Önceden hastane civarındaki ya da çarşı merkezindeki eczanelerimiz yoğun olur periferikteki eczanelerimiz bir nebze daha nöbetleri hafif geçerdi. Ama şu an gördüğüm periferikteki eczanelerimiz de çok yoğun. Çünkü hastane civarında ilaç bulamayınca periferikteki eczaneye yöneliyor. Prefabrikler de ilacı bulamayınca hastada bir gerginlik oluşuyor. Çocuğuna ilaç bulamayan anne-baba sinirlenip eczacıya patlıyor. Cumartesi nöbette olan bir eczacımız pazar günü beni aradı ve ‘En az 20 hastayla kavga ettim’ dedi. Hastalar, ‘İlaç olduğu halde bize vermiyorsunuz’ diye çıkışmış. Kesinlikle bunun sorumlusu eczacı değil. İlacı hastaya veremememin hem ekonomik hem de manevi sıkıntısı var. Onun için ilaç yokluğunun sorumlusu olarak lütfen eczacılar olarak görmesinler”
‘ANTİBİYOTİK BULUNMUYOR’
Ezcacıların kendi aralarında ilaç değiş tokuşu yaptıklarını ve zaman zaman il dışından ilaç getirdiklerini belirten Sönmez, “Ne yaparsak yapalım yetemiyoruz çünkü ciddi bir salgın var. Salgının en büyük ilacı antibiyotik. Antibiyotik olmadan o hastanın tedavi olması mümkün değil. Şu sıralarda antibiyotiklerde ciddi sıkıntı yaşıyoruz. Beş, 10 tane antibiyotik geliyor. Sağlık Bakanlığı’na ‘ilaç yok’ dediğimizde onlara göre var çünkü beş tane ilaç var. Beş ilaç olduğunda ‘yok’ diyemezsiniz ama biz geçmiş yıllarda kış döneminde bir ayda bin tane antibiyotik satıyorken şu an beş, 10 taneyle günü kurtarmaya çalışıyoruz” dedi.
‘KALICI ÇÖZÜM ÜRETİLSİN’
Eczacıların doktorlarla iletişime geçip hangi ilaçların olduğunu söylediğini bu şekilde hastaların mağdur olmasının önüne geçmeye çalıştığını anlatan Sönmez, “Büyükşehirlerde, merkezlerde bu çok zor. Onun için artık ilaç krizine son verilsin ve ilaç sanayisiyle masaya oturularak geçici değil kalıcı çözümler üretilsin. Artık bizde hastalarla karşı karşıya kalmayalım. Hastalara da bizlere de yazık” diye konuştu.
‘YERLİ İLAÇ SANAYİNE GEÇİLSİN
Sağlık Bakanlığına seslenen Sönmez, şöyle dedi:
“Lütfen ilaç sanayi ile ilgili sorunu çözsünler. Üç, dört ayda bir ilaç kurunu düzenlesinler. Yerli ilaç sanayisine hızlı bir şekilde geçmemiz lazım. Bu en büyük eksiklik. Ancak bu şekilde toparlanabiliriz. Dışa bağımlı bir şekilde yaşamamız günü kurtarmak olur. ”