Bu röportaj yayına hazırlanırken aynı zamanda bir gemi Gazze’ye gidecek mallar için İsrail’in Ashod Limanı’na giriş yapmış bulunuyordu. 60 konteyner dolusu COGAT onaylı inşaat malzemesi, Gazze’de yapılacak hastanede kullanılmak üzere inşaat sahasındaki firmaya teslim edildi. Duyan duymayana anlatsın, ilk 60 konteynerlik malzemeden sonra sıra sonraki etaplara gelecek. Gürcistan’daki ziyaretlerine eşlik ettiğimiz Ahmet Davutuoğlu ile Batum’dan sonra İstanbul’a dönüş yolunda yeniden sohbet etme imkânı bulduk. İsrail- Filistin sorununda nasıl bir eşiğe gelindiğini, Türkiye’nin bu konudaki beklentilerinin neler olduğunu konuştuk. Davutoğlu “Filistin sorunu çözüldü” denilebilmesi için gereken olmazsa olmazlara dair çarpıcı kriterler koydu. Kendisine Haluk Koç’un son çıkışını ve iddialarını da sorduk.
– İsrail özür diledi ama abluka ve yerleşim politikası devam ediyor. Bundan sonrasına ait beklentiler neler?
Abbas’la detaylı bir görüşme yaptım. Obama’nın daha net bir tutum alacağına dair bir kanaati vardı. Bu yerleşimlere kesinlikle karşıyız ve onun kadar önemli olan bir şey de Filistin’in sınırlarının artık net olarak tanımlanmasıdır. O yerleşimlerin orada kalması mümkün değil. Hele hele Kudüs’ü Batı Şeria’dan koparan yerleşimlerin kabul edilmesi mümkün değil. Bunu hiçbir Filistinli lider, hiçbir Müslüman kabul etmez. Doğu Kudüs’ün çözümünün içinde olmadığı hiçbir planı biz kabul etmeyiz, herkes kabul etse biz kabul etmeyiz, ama zaten Müslümanlar da kabul etmez Araplar da kabul etmez. Tarihi Kudüs’ün, Mescid-i Aksa’nın mutlak ve kesin bir şekilde Müslüman denetiminde olmasi gerekir. Başka her şey çözülse sadece bu konu kalsa dahi bu konu aşılmadan Filistin meselesi çözülmüş sayılmaz.
– “Gazze’ye ambargonun kalkması yeterli değil” şeklinde görüşler var…
Bizim söylediğimiz açık; Filistin’e gidecek insan ve mal akışına engel olunmaması. Orada hastane yapıyoruz, inşaat malzemeleri girdi ve oraya giden personele uzun süreli kalma izni verildi. Bunları görmeye başladık hatta.
– Filistin’den bazı açıklamalar geldi, Başbakan Erdoğan kastedilerek, buraya gelmesin şeklinde?
Bunun doğru olmadığına ilişkin açıklamalar geldi. Onların arasında da ufak tefek rekabetler var. Allah aşkına hangi Filistinli yetkili “Erdoğan, Filistin’e gelmesin veya gelmese iyi olur” der ki?
– Basında bir de tazminat miktarı ile ilgili bir tartışma var?
Tazminatla ilgili bazı rakamlar zikrediliyor fakat şu ana kadar tazminatın rakamsal boyutuyla ilgili herhangi bir görüşme yapılmamıştır. Bu konuda teknik heyetler oturup çalışma yapacaklar. Bu konunun koordinasyonunu da Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç üstleniyor.
“İDDİALAR İSPAT EDİLİRSE, İSTİFA EDERİM”
Haluk Koç’un iddiası) Benim Katar’da bahsi geçen türde bir anlaşma yaptığım iddiası tamamen yalandır, asılsızdır. Herhangi bir şekilde böyle bir şey ispat edilirse ben istifa ederim yarın. Ama iddia asılsızsa sadece İsrail konusundaki ithamlarından dolayı CHP’nin bir özür borcu daha olur. Bu bir psikolojik operasyon.
– Bu psikolojik operasyonu yapanlar kimler? CHP’den mi ibaret yoksa daha geniş bir yelpaze mi söz konusu?
Bir buçuk yıldır şahsıma ve şahsım üzerinden Türk dış politikasına ve hükümetimize yönelik saldırıların arka planını okumak çok zor değil; iyi bakılırsa kimler olduğu ortaya çıkar. CHP’nin derdi ise Türkiye’nin kazandığı itibarı baltalamak. Her türlü hukuki tedbiri aldıracağım.
– “600 Suriyeli sığınmacı, Türkiye’den sınırdışı edildi” şeklindeki haberi de bu psikolojik operasyonun bir parçası olarak mı görüyorsunuz?
Evet parçası. Bu haber de yalan, karşılığı yok. Türkiye’den bir tek Suriyelinin dahi sınırdışı edilmesi söz konusu değil. Ancak kamp içinde düzeni bozanlar çeşitli şekillerde kamptan çıkarılabilir. Bu da çok nadir olmuştur. Kesinlikle kimse sınırdışı edilmemiştir.
– Türkiye, AB-ABD transatlantik anlaşmasının neresinde?
Kerry ilk defa Roma’da Avrupalı bakanların yanında “Avrupa ile ABD’yi ekonomik olarak birleştireceğiz” dediğinde, ben de herkesin huzurunda, “Biz AB’nin Gümrük Birliği içerisindeyiz. Avrupa ile ABD’yi birleştiriyoruz derken kastettiğiniz AB mi, Gümrük Birliği’ne üye olan biz de onun içinde miyiz? Herhalde bunu da kastediyorsunuz” dedim. “Açıkça söyleyeyim, biz bu oyunun ve bu çerçevenin dışında kalmayız” dedim. Kerry söz aldı ve “Tamamıyla haklısınız, biz bunu Türkiye’nin de içinde olduğu bir perspektifle değerlendiriyoruz” dedi. Başbakan da Obama’ya gittiğinde bunları konuşacak.
SAVCILARIN ZİHNİYETİ
– Almanya’daki Neo-Nazi cinayetlerinin görüleceği davalarda Türk basınına akreditasyon verilmedi, bir girişiminiz olacak mı?
Bu cinayetleri takip etme hakkı herkesten çok Türk basınınındır. Almanya’ya yaptığım ziyarette yetkililere şunu söyledim: “Bu cinayetler bizi çok yaraladı, ama daha da üzücü olan maktullerin ailelerinin cinayet zanlısı olarak soruşturma altında tutulması oldu. Yani Almanya’da ırkçı cinayet olacağı akla gelmiyor da Türklerin birbirlerini aile içinde öldürebileceği ihtimali üzerine yoğunlaşılıyor.” Kendilerine de söyledim, bu soruşturmayı yürüten savcıların emniyet görevlilerinin bu zihniyeti, Türkleri öldürenlerin zihniyeti kadar tehlikelidir.
– BM’nin bazı açıklamaları oldu. Suriye’de muhalifler dahil bütün unsurların insan hakları ihlalleri nedeniyle savaş suçluları mahkemesine çıkarılabileceği yönünde. Bundan ne anlamalıyız?
Savaş suçunu kim işlerse işlesin biz ona karşı çıkıyoruz. Fakat öyle bir hava estiriliyor ki, bu tartışmalarla suçun öznesi yok edilmeye çalışılıyor. Bir tarafta yerleşim yerlerine Scud füzesi atarak savaş suçu işlemiş bir rejim var. Şehirlere sivil halk ayrımı gözetmeden saldıran bir rejim var. Böyle açık suç işleyen bir rejimle ilgili ifadelerin yanına bir de muhalefeti eklemek, suçun öznesini yok etmeye çalışmaktır.
GÜRCİSTAN’DAN BATUM’A CAMİ SÖZÜ
Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan Dışişleri Bakanları Üçlü Toplantısı’nın ikincisi, 28 Mart’ta Batum’da yapıldı. Gürcistan Dışişleri Bakanı Maia Panjikidze, Tiflis-Batum yolunda Ahmet Davutoğlu beraberindeki gazetecilere özel açıklamalar yaptı.
-Batum’a cami ne zaman yapılacak?
Cami yapma kararı alındı. Umarım en kısa zamanda başlar. Yeri için Türk hükümetiyle bölgedeki yerel otorite karar verecek. (Davutoğlu: Baş müftü karar verecek. )
-Ermeni meselesinde tutumunuz nasıl?
Soykırımı tanımıyoruz. Ermenistan’la çok yakın ekonomik işbirliğimiz yok ama komşuyuz.
– Türkiye’den beklentileriniz ne ?
1- Türkiye Nato üyesi. Biz de NATO’ya girmek istiyoruz.
2- Türkiye ticarette ve ekonomik yatırımda bizim 1 numaralı ortağımız. Daha fazlasını istiyoruz.
3-Kültürel talebimiz var. Birbirimizi daha iyi tanımalıyız.
4-Turizm : Gürcüler gidiyor ama biz de daha fazla Türk bekliyoruz.
(HT)