Arınç, NTV canlı yayınında Ankara Temsilcisi Murat Akgün’ün gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “yüzde 40 oy alarak iktidar partisi olacakları” yönündeki açıklamasına ilişkin olarak Arınç, “bir genel başkan, bir siyasetçi, bir partiyi iktidar yapma iddiasında olan bir insan için bunu doğru ve isabetli bir karar olarak gördüğünü” belirtti.
“CHP’nin, Kılıçdaroğlu ile beraber arkasına ciddi bir rüzgar alacağı yorumları yapılıyor. Kılıçdaroğlu’nun size daha ciddi bir rakip olabileceği endişesi sizde var mı?” sorusunu Arınç, şöyle yanıtladı:
“Biz güçlü bir partiyiz ve iktidar partisiyiz. Halkta karşılığımız var ve en büyük desteğimiz de halkın desteği. Bunu da zaten önümüzdeki referandumda bütün Türkiye görecek. Halk bize inanıyor, bizi destekliyor ve yaptığımız hizmet odaklı siyasetten de memnun. İktidar yarışında kendimize rakip mutlaka partiler olacaktır ama onların hepsini geçeceğimizi ve yeniden tek başına iktidar olacağımızı biliyor ve görüyoruz.”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Bundan böyle Sayın Baykal’ın yapacağı tek şey, Kılıçdaroğlu’na ‘hayırlı olsun’ demek ve onun adaylığını desteklemektir” dedi.
Bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la aynı frekansta konuşan milyonlar bulunduğunu, onun dünya görüşüne, fikrine, düşüncelerine ve ortaya koyduğu hizmet eksenli siyasete alkış tutan milyonların olduğunu belirten Arınç, “Bu beraberlik çok önemlidir. Sayın Baykal’ın böyle bir olay nedeniyle genel başkanlığa veda etmesinin, kendisinin kurguladığı bir senaryo içerisinde tekrar gelmeye yönelik olduğunu biliyorum ama gelecek durum yok artık. Bundan sonrası onu daha çok mahcup edebilir” diye konuştu.
Baykal’a ait olduğu iddia edilen görüntülerle ilgili olarak da değerlendirmede bulunan Arınç, şöyle devam etti:
“Böyle bir montaj meydana getirilmiş ve Sayın Baykal’ın siyasi hayatını bitirmek amacıyla yurt içinden, yurt dışından, parti içinden, parti dışından kimse bunlar, bunun ortaya çıkarılması, hem kendisini görebilir hem de şüphesiz hükümetin organları görebilir. Ama bir tek şeyi öğrenmek istedik. Sayın Baykal ve iddia edilen hanımefendi şunu söylemedi. ‘Hayır, biz kesinlikle böyle bir evde, böyle bir durumda, böyle bir vaziyette, insanların kuşku duyduğu bir şekilde bir araya gelmedik. Bu, birileri tarafından ortaya çıkarılmış bir montaj kasettir’. Bunu söylerse aile hayatına bağlılık bakımından, Türk toplumunun ortak değerlerine saygı göstermesi bakımından, örnek aldığımız Sayın Baykal’ın bunu söylemesi halinde son derece rahatlayacaktır ve diyecektir ki ‘demek ki böyle bir şey reddediliyor. O zaman bir komplo ile karşı karşıyayız. Bu konuda kendisine ve hükümete de görev düşüyor’. Ama, bugüne kadar bunu her iki taraf da söylemedi. ‘Biz, böyle bir evde buluşmadık, böyle bir fotoğraf, bu kasetler tamamen bizim dışımızda yapılmıştır, böyle bir birliktelik olmadı’ diye.”